Biz her ‘doğal’ı gerçek ‘doğal’ mı sanıyoruz?

Biz her ‘doğal’ı gerçek ‘doğal’ mı sanıyoruz?

Mesela, GDO’lu yemlerle beslenmiş ineklerin, kafesten dışarı kafasını hiç çıkarmamış tavukların ürünlerine doğal yazmak kanuna aykırı değil. Ahlaka aykırı aslında. Neden mi?

“Doğal gıda gerçekten doğal mı?” sorusu Damla Çeliktaban’ın bugünkü yazısının başlığı. İnsanlara ‘doğal’ adı altında sunulan ürünlerin gerçekte doğal olmadığı tartışmasına giren Çeliktaban Habertürk’teki yazısında, yönetmelikler çerçevesinde kullanılan ‘doğal’ kavramının halk sağlığından ziyade endüstriye yakın olduğunu belirtiyor. Çeliktaban, yönetmeliklerin konuya yaklaşımını şöyle anlatıyor:

SEMPATİK KİSVELER ALTINDA SUNULMASIN

Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Hakkında Kılavuz’un “Belirli Terim ve İfadelerin Gıda Etiketlerinde Kullanımına İlişkin Özel Uygulama Esasları” bölümünde “doğal” terimi; tek bileşenden oluşan (katkı, aroma vb. dahil hiçbir ilave bileşen içermeyen) fiziksel, enzimatik veya mikrobiyolojik işlemler dışında herhangi bir işleme tabi tutulmamış, bitki, algler, mantar, hayvan, mikroorganizma veya mineral kaynaklı olan ve doğal yapısında önemli bir değişikliğe sebep olacak herhangi bir işlem uygulanmamış gıdaları tanımlamak için kullanılabilir dendiği için.

Yani doğal kelimesinin çağrıştırdığı işlem görmemişlik, sağlığa faydalılık, topraktan ve tohumdan itibaren müdahale edilmemişlik, daha kabacası yapaylıktan uzaklık durumuna uzaktan yakından uğramamış olabilir. Sadece doğal kelimesinin geçmesi değil aynı zamanda “doğallık” algısı yaratabilecek görsellerin kullanımı da bu kapsamda değerlendiriliyor. Yani fabrikadan hiç çıkmadan yaşamış bir ineğin sütünün üstünde yeşilliklerde otlayan inek resmi olması gibi…

Endüstriye yakın, halk sağlığına uzak bir duruş bu. Tüketiciyi yanıltma ihtimali çok yüksek.

Change.org’da başlatılan bir imza kampanyasıyla desteklenen projenin bu durumun düzeltilmesine dair iki talebi var. Birincisi “doğal” kelimesinin kullanımına hiçbir şekilde izin verilmemesi ve ilgili bölümlerin bu bağlamda yeniden düzenlenmesi. İkincisi ise gıdanın etiketlenmesi, tanıtımı, sunumu ve reklamı bir bütün olarak ele alınarak “doğal” çağrışımı yapacak görsel malzeme kullanımına da izin verilmemesi.

Mantıklı ve adil.

Gittikçe artan insan nüfusunu beslemek için tohumdan markete kadar olan yolda birçok farklı teknoloji, tarım ilaçları, raf ömrü uzatıcı süreçler, GDO’lu tohumlar ve daha onlarca “doğal” olmayan şey kullanılıyorsa bunu sempatik kisveler altına sokmak yasaklansın o zaman.

Doğal gerçekten doğal olsun. Biz de bilelim.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *