Yaklaşık yetmiş yıldır acı çeken Arakanlı Müslümanların en yakını ölüm, en sadık dostları ise açlık oldu.
Dünyanın en çok zulüm gören azınlıklarından biri olan Arakanlı Müslümanların acısı, kendilerine yönelik nefret ve şiddetin 2012’de patlak vermesiyle son beş yılda zirveye ulaştı.
Dünyanın dört bir yanında Müslümanlar Ramazan ayına girerken, Myanmar hükümeti ve aşırılık yanlısı Budist gruplar tarafından Arakanlılara uygulanan zulüm bu yıl da devam ediyor.
Myanmar’da gördükleri şiddetten dolayı Bangladeş’e kaçan yaklaşık 700 bin Arakanlı, burada kirli yamaçlarda bambudan yapılma ve derme çatma kulübelerde yaşam mücadelesi veriyor. Ancak birçoğu, her şeye rağmen hayatta kaldıkları için şanslı olduklarını itiraf ediyor.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte kendini daha fazla hissettiren para ve gıda eksikliğinin yanı sıra, artan hava sıcaklıkları da kamplarda yaşayan Arakanlı mültecileri zorluyor.
Bangladeş’in Cox’s Bazar bölgesinde bulunan mülteci kampında yaşayan 12 yaşındaki Arakanlı Haşim, köyünde ailesiyle birlikte iftarda balık yedikleri, birbirlerine hediye verdikleri, camide akşam namazını kıldıktan sonra ağacın altına uzandıkları eski Ramazan günlerini anımsıyor.
AFP’ye konuşan Haşim, yaşadığı burukluğu, “Biz burada ne hediye satın alabiliriz ne de iyi yemekler yiyebiliriz. Çünkü burası bizim ülkemiz değil” sözleriyle ifade ediyor.
Şimdilerde plastik bir çadırda yaşayan 12 yaşındaki Arakanlı, vatanında geçirdiği eski Ramazan günlerini büyük bir özlemle anlatıyor. Haşim, Ramazan’da yılda bir kereye mahsus olarak evlerinde et piştiğini ve yeni kıyafetler aldıklarını söylüyor ve ekliyor: “Aynı şeyleri burada yapamayız, çünkü paramız yok. Para kazanamıyoruz, çünkü burada buna izin verilmiyor.’’
En yakın pazara ulaşmak için yakıcı güneşin altında bir saatten fazla yürümek zorunda olan genç Haşim, “Burası Myanmar’a benzemiyor. Çok sıcak ve ağaç yok” diyerek içinde bulundukları zor şartlara örnek veriyor.
Cox’s Bazar’daki kamplarda görev alan ‘’Save the Children’’ çalışanı Roberta Posenaru’nun şu sözleri de durumu doğruluyor: “Ne yazık ki bu insanların acıyla hatırlayacağı ilk Ramazan. Ramazan ayını kir, çamur ve toz içinde, vatanlarından, ailelerinden ve arkadaşlarından uzakta geçirecekler.’’
Kamplarda çalışmak yasak
Dünyanın en büyük mülteci kampları olan bu kamplarda yaşayan Müslüman Arakanlıların çalışması yasak. Öte yandan bölgede bulunan yaklaşık 20 askeri kontrol noktası, mültecilerin kamptan ayrılmasına izin vermiyor. Bu nedenle burada yaşayanlar gıdadan ilaca, giysiden yapı malzemelerine kadar her türlü ihtiyaçlarında hayırseverlerin yaptığı yardımlara muhtaç ve bağımlı.
Bütün bunlara rağmen Haşim yine de Ramazan ayını ailesiyle geçirecek şanslı çocuklardan biri, zira binlerce Arakanlı çocuk kitlesel göçe neden olan şiddet ve hastalıklar yüzünden yetim kalırken, yanlarında aile ve akrabaları olmadan Bangladeş’e kaçmak zorunda kaldı.
Şarku’l Avsat Türkçe
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *