Suriye hükümet güçleri ve müttefikleri, Amerika’nın olası bir operasyonuna karşı alarm durumuna geçerken, ülke genelinde hükümetin elindeki askeri üsler ve mevzilerde ihtiyati tedbirler alınıyor.
Hazırlık haberleri, Suriye’deki savaşı izleyen gözlemci gruplar tarafından duyuruldu. Diğer yandan, Şam’ı ziyaret eden İranlı üst düzey bir yetkili de, İsrail’in dün bir Suriye üssüne düzenlediği ve bazı İranlıları’n da ölümüne neden olan hava saldırısının “yanıtsız kalmayacağı” uyarısında bulundu.
Başkent Şam’ın hemen doğusunda Doğu Guta’daki Duma kentine kimyasal saldırı ve dün de İsrail’in hava saldırısı, bölgedeki gerilimi daha da artırırken, Amerikan yönetimi da kimyasal saldırıya karşılık vereceğini belirtmişti.
(Amerikanın Sesi)
Rusya, Suriye’de kimyasal silahlı saldırı iddialarının ardından ABD’yi askeri bir hamleden kaçınması konusunda uyardı.
Moskova’nın BM Büyükelçisi Vasili Nebenzya Salı akşamı “Şu anda geliştirmekte olduğunuz planlarınızdan kaçınmanızı istirham ediyorum” dedi ve “yasadışı askeri maceraların hukuki sorumluluğunun” ABD’ye ait olacağını söyledi.
Öte yandan Batılı ülkelerin liderleri ise kimyasal saldırı iddialarının ardından birlikte çalışma konusunda uzlaştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, olası bir saldırının Suriye hükümetine ait kimyasal tesisleri vuracağını söyledi.
Moskova’nın uyarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda (BMGK) Suriye üzerinde uzlaşma sağlanamamasının ardından geldi.
(BBC)
Esad kaçtı iddiası
İsrail medyasının iddiasına göre, ABD bombardımanından korkan Esad, Rus korumalarını yanına alarak Şam’daki başkanlık sarayından kaçtı.
Sputnik’in bir kaynağa dayanarak verdiği haberde ise bu iddialar yalanlandı “Esad ve ailesi halen Suriye’deler. Bu haberler gerçeği yansıtmıyor” denildi.
Olağanüstü toplanan İsrail kabinesi, Batı’nın Suriye’ye muhtemel operasyonunu görüştü; ordu birlikleri İran’ın savurduğu tehdit üzerine üst düzey alarma geçirildi. Lübnan’daki Rusya Büyükelçisi, Hizbullah’ın televizyonu El Manar’a ABD’nin Suriye’ye ateşleyeceği füzelerin düşürüleceğini söyledi.
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, isimlerini de verdiği Rus milletvekillerinin ABD’nin Suriye’ye muhtemel bir saldırısında Rusya’nın harekete geçmesini istediklerini yazdı. Habere göre, ayrıca Rusya dün askeri tatbikat yaptı ve tatbikatta alçaktan uçan uzun menzilli cruze füzeleri yok edildi.
Eurocontrol’ün bugünden itibaren 72 saatliğine sivil uçakların Suriye üstünde uçmamasını isteyen bir uyarı yayınladı. Uyarıda açık bir şekilde füzelerden söz edildi.
(Milliyet)
Trump’ın Suriye seçenekleri
Alman Dış İlişkiler Konseyi’nden (DGAP) Josef Braml, Suriye’ye karşı askeri müdahale dâhil tüm seçenekleri değerlendiren ABD’nin olası adımlarını yorumladı. ABD uzmanı Braml’a göre, Washington asıl İran’ı hedef alıyor.
DW: ABD Başkanı Donald Trump, Doğu Guta’nın Duma kentine yapıldığı iddia edilen zehirli gaz saldırısına karşılık olarak tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi. Sizce bunlar hangi seçenekler olabilir?
Josef Braml: ABD’nin Suriye’ye havadan saldıracağını tahmin ediyorum. Ancak zehirli gaz saldırısına tepki olarak geçen yıl düzenlenen hava harekâtından farklı olarak, bu kez sembolik çerçevede kalmayacak. Bir yıl önce Trump Rusların kuklası olmadığını göstermek istemişti. Aşırıya kaçmamak için de Rusları önceden haberdar etmiş, Rusya da Suriye’yi uyarmıştı. Bu defa saldırının haber verileceğini sanmıyorum.
Trump aynı zamanda Suriye yönetiminin müttefiklerine de ağır bedel ödetileceğini söyledi. Rusya ve İran için de tehlike söz konusu olabilir mi?
Öncelikle İran’ın tedbirli olması lazım. Çünkü İran başka nedenlerden dolayı da ABD’nin hedefinde. Muhtemelen Suriye’de İran tarafından desteklenen güçler de bombalanacak. ABD bu askeri güçlerle kurulan ve Irak üzerinden de geçen hava köprüsünü de sekteye uğratabilir.
Rusya’ya karşı ne gibi önlemler alınabilir?
Atılması mümkün adımlar asgari ölçüde kalır. Trump’ın Rusya karşısındaki askeri opsiyonları oldukça kısıtlı. Ama iç politikada daha fazla baskıya maruz kalmamak için ekonomik yaptırımlara başvurabilir. Nitekim özel savcı Robert Mueller Başkan hakkında da soruşturma yürütüyor.
İran’a daha sert karşılık verilmesi neden söz konusu?
ABD’nin İran ile arasındaki anlaşmazlığı Suriye üzerinden yürüttüğünü tahmin ediyorum. Mayıs ayında ABD nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurunca aralarındaki kriz daha da tırmanacak. ABD, İran’ın Suriye’ye müdahale etmesini kendi müdahalesine ahlaki ve jeostratejik gerekçe olarak kullanacaktır. Başkan Trump’ın İran karşıtı John Bolton’ı ulusal güvenlik danışmanlığına getirdiğini unutmamak lazım. Durum gerçekten çok ciddi.
ABD Başkanı kısa süre önce, IŞİD’in neredeyse yenildiğini ve askerlerini yakında Suriye’den çekeceklerini ima etmişti. Trump’ın zehirli gaz saldırısı iddiaları nedeniyle savurduğu tehditler bu açıklamayla ters düşmüyor mu?
Ben herhangi bir çelişki görmüyorum. Trump, rehine durumuna düşmesi mümkün olan karacı birlikleri Suriye’den çekmekten vazgeçmeyecektir. Zehirli gaz saldırılarına sadece hava harekâtıyla misilleme yapabilir.
ABD’nin Suriye’de uzun vadeli strateji izlediği söylenebilir mi?
Kesinlikle evet. Tahminimce ABD açısından İran ile arasındaki anlaşmazlık önem taşıyor. Trump’ın ülkesinde karşılaştığı siyasi baskının artması savaş riskini de artırıyor. Kasım ayında Kongre seçimlerinin yapılacağı da unutulmamalı. Trump açısından en kötü senaryo Kongre’nin iki kanadında da çoğunluğu kaybetmek olabilir. Dış düşmana karşı verilecek savaş ülkesindeki uzlaşı ortamını güçlendirmeye yarayabilir. Ulusal güvenliğin tehdit altına girmesi, başkomutanın çevresinde yurtsever bir hareketin oluşmasına yol açabilir. George W. Bush dönemindeki 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra da öyle olmuştu.
(Deutsche Welle)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *