Dengeleri altüst ettin, surat asma hakkımızı bile elimizden aldın. İmanın en zayıf noktasını bile halka yapıp boynumuza doladın. Sadece elimiz ve dilimiz değil, suratımız da dolu! Onu doğru bir yere asmak yerine yerlerde süründürüyoruz.
Bir takım davranışları meşrulaştırmak uğruna kullanılan kelimelerden biri haline gelen konjonktür kelimesi ve ona bağlı davranış şekli üzerine çok çarpıcı eleştiriler sıralıyor Hüseyin Akın, Milli Gazetedeki yazısının bir bölümünde. Akın, bol imalı cümleleriyle konjonktür üzerinden ortaya çıkan davranış bozukluğunu böyle yerden yere vuruyor:
Bir haksızlığa uğruyorsunuz.
Haksızlık dedimse, öyle gözle görünmeyen cinsten bir şey değil.
Basbayağı göz önünde, taammüden uğranılan bir haksızlık.
Elinle düzelt demiyorum, biliyorum iki elin de dolu!
Bir sürü yük var kucağında, sana verilen ya da senin topladığın bir sürü şeyle ellerin kalabalık.
Dilinle düzelt de demiyorum, zira dilin de fazlasıyla meşgul!
Nasıl desem, dilini belli süreliğine kiraya vermiş gibisin.
Dilin savaşlar bitirmiyor, dilin savaş muhabiri gibi dünyayı dolaşıyor adeta.
Senin dilin sana kalsın ondan da bir şey beklediğim yok.
Hiç olmazsa buğz edebilirsin!
Yok, yok! Haksızlığa uğrayana değil, haksızlık yapana.
Hop hooop! Haksızlık yapana dedim, haksızlığa uğrayana çullanıyorsun sen!
Ah konjonktür, sen ne fena bir kelimesin öyle!
Dengeleri altüst ettin, surat asma hakkımızı bile elimizden aldın.
İmanın en zayıf noktasını bile halka yapıp boynumuza doladın.
Sadece elimiz ve dilimiz değil, suratımız da dolu!
Onu doğru bir yere asmak yerine yerlerde süründürüyoruz.
Zıplayıp geçiyoruz haksızlıkların üzerinden, dövülenin yanında olmak yanlış bir yere yatırım yapmak gibi geliyor insanlara.
Dövenin yanında yer almanın, dövenle ortak bir karede poz vermenin müthiş getirisi var.
Eline vurulup ekmeği alınan adamla fotoğraf çekilen birini gördünüz mü siz son zamanlarda?!
Tam tersini ben çok gördüm.
Zulmeden insanların bunu çok kibar, çok mistik ve janjanlı bir sunumla yaptıklarını görünce ne çok taraftarları oluyormuş meğerse.
Ah konjonktür seni bir elime geçirsem, sana ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Fakat ne yapacağımı burada söyleyemem, zira ne zaman söylemeye kalksam hiç müsait olmuyorsun!
1 Comment
ferdi
10 Nisan 2018, 10:20sayın muhterem yazar; "konjonktür" kelimesinden en iyi anlayan İYİ parti ile ittifak eden Karamollaoğlu çok iyi bilecektir anlamını.
REPLY