M.Şevket Eygi’den “Demokrasi ve İslam”

M.Şevket Eygi’den “Demokrasi ve İslam”

“Müslümanların tek bir Ümmet olması engellenmemelidir” diyen Eygi, “Sistem veya düzen Müslümanları bölmek, parçalamak maksadıyla, onların arasına ajanlar, casuslar, provokatörler sokmamalıdır.” notunu düşerken, İngiltere’den de söz etti.

Bir, Demokrasi ve İslam karşılaştırmasından ziyade demokrasinin bazı yetersizliklerini sıralayan Mehmed Şevket Eygi, Milli Gazete’deki köşesinde İngiliz demokrasisi altında dünyanın en hür müslümanlarının yaşadığını belirtti. Türkiye’deki vesayet rejimini eleştiren Eygi’nin yazısında milli kimlik ve milli kültür vurguları öne çıkarırken, “İki büyük güç, din ile devlet barışmalı ve işbirliği yapmalıdır” dedi.

Şevket Eygi şunları yazdı:

* DEMOKRASİ, ideal evrensel idare şekli değildir.

* İngiltere’de demokrasi vardır. Demokrasi olduğu için, oradaki Müslümanlar, göreceli olarak dünyanın en hür Müslümanlarıdır. İngiltere’de şu anda 85 Şeriat mahkemesi resmen çalışmaktadır. Müslümanların çoğunlukta olduğu bazı mahallelerde Şeriat gereği; içki, sigara, uyuşturucu, kumar, fuhuş yasaktır.

* Nobel ödülü kazanmış Bernard Shaw’ın, “İngiltere’de demokrasi kemaline erdi. Bundan sonrası İslam’dır” dediği rivayet olunmaktadır.

* Müslümanlar için en kötü demokrasi, Sabataycılar/Dönmeler vesayet demokrasisidir.

* Adına demokrat kelimesini eklemekle demokrasi olmaz. Vaktiyle Marksist Leninist rejimlere sahip komünist diktatörlükler, “Halk Demokrasisi” idi.

* İsviçre’nin küçük bir kantonunda millet meclisi, milletvekili yokmuş. Halk bir meydanda toplanıp işleri bizzat müzakere ediyormuş.

* Eski Atina demokrasisi kesinlikle gerçek bir demokrasi değildir. Orada insanların büyük kısmı köle ve yabancı olarak demokrasiden faydalanamıyordu. Kadınların hakkı yoktu.

* Egemenliğin sözde ulusa ait olduğu bir ülkede, şapka reformuna karşı çıkan vatandaşların idam edilmesi demokrasiye uyar mı?

* Türkiye’de halk iradesi olsaydı, Halife yurt dışına kovulabilir miydi?

* Ayasofya camilikten çıkartılabilir miydi?

* Medreseler tekkeler kapatılabilir miydi?

* Alfabe devrimi yapılabilir miydi?

* İstiklal Mahkemeleri kurulup nice vatandaş idam edilebilir miydi?

* On binden fazla cami, mescid, tekke, taş mektep, hayrat vakfı binası yıkılabilir, satılabilir, kiraya verilebilir, harap edilebilir miydi?

* 1943’te Sultanahmet Camii ibadete kapatılıp asker deposu yapılabilir miydi?

* Ezan-ı Muhammedî okumak yasaklanabilir miydi?

* Din eğitimi kaldırılabilir miydi?

* Türkiye’mizde İngiltere’de, İsviçre’de, Norveç’te, Kanada’da, Yeri Zelanda’da olduğu gibi gerçek bir demokrasi yoktur.

* Yakın tarihimizde Egemenlik Kayıtsız Şartsız Ulusundur yaftası altında; millî kimliğin, millî kültürün, demokrasinin, evrensel insan haklarının ırzına geçilmiştir.

* Demokrasi ile egemen azınlık vesayet rejimi kesinlikle uyuşmaz ve bağdaşmaz.

* Egemen azınlık vesayet rejimi bir içten sömürge (autocolonialisme) sistem ve düzenidir.

* M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizm ideolojisi demokrasi ile, millî kimliğimizle, millî kültürümüzle, evrensel insan hakları ile asla bağdaşmaz.

* Hiçbir insan ve toplum şapka giyerek yücelmez, güçlenmez.

* Batı dünyası artık şapkayı terk etmiştir. Bizdeki şapkacılar, şapka devriminin yıldönümünde başları açık olarak kutlama yapıyor!..

* Japonya kendi zor ve çetrefil yazısını yasaklayıp, onu savunanları asıp Latin yazısına geçmiş olsaydı, bu kadar ilerleyemezdi. Yazısının zorluğu hiçbir milleti geri bırakmaz.

* Türkiye ayakta kalmak, kurtulmak, yücelmek istiyorsa; Dönme, Egemen azınlık, Vesayet kösteklerinden ve engellerden kurtulmak zorundadır.

* (1) Millî kimliğe, (2) millî kültüre, (3) millî yapıya, (4) evrensel insan haklarına, (5) bilgeliğe, (6) adalete, (7) mensubu bulunduğumuz medeniyete uygun bir düzen ve sistem getirilmelidir.

* İki büyük güç, din ile devlet barışmalı ve işbirliği yapmalıdır.

* Din devlet konusunda Dönmelerin, egemen azınlığın, vesayetçilerin dediği değil; dominant unsur Müslüman çoğunluğun dediği/istediği yapılmalıdır.

* İdareye, düzene, sisteme MUTLAKA fazilet ve hikmet hâkim olmalıdır.

* Millî kimliğe ve kültüre aykırı resmî ideoloji özelleştirilmelidir.

* Şu veya bu tarihî şahsiyeti sevmek ve benimsemek konusunda kimseye baskı yapılmamalıdır.

* Vatandaşlar, terörle hiç ilgisi olmayan inançları, fikirleri, görüşleri, faaliyetleri yüzünden ceza görmemeleridir.

* Ülkemizde en az İngiltere’de olduğu kadar/gibi din, inanç, ibadet, dinine uygun bir hayat sürmek, din eğitimi yapmak hürriyeti olmalıdır.

* Müslümanların tek bir Ümmet olması engellenmemelidir.

* Bu tek Ümmetin başına bir İmam seçilmesi ve Müslümanların ona biat ve itaat etmesi engellenmemelidir

* Azınlıklara da en geniş din hürriyeti verilmelidir.

* Sistem veya düzen Müslümanları bölmek, parçalamak maksadıyla, onların arasına ajanlar, casuslar, provokatörler sokmamalıdır.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *