Star’dan Selim Efe Erdem’in haberine göre Şehir Buluşmaları’nın bu defaki adresi, ‘28 Şubat’tan Afrin’e, Türkiye’nin İstiklal mücadelesi’ başlığıyla Sakarya Üniversitesi’ydi. Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda yapılan Buluşma’da, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadir Sadıç da kendi hayatından tanıklıklarıyla 28 Şubat 1997’den günümüze yaşanan darbe süreçlerini anlatırken, Star yazarları da 27 Mayıs 1960 darbesinden 28 Şubat ve 15 Temmuz darbelerinin perde arkasına ilişkin görüşlerini Sakaryalılarla paylaştı.

HAÇLILAR YIKAMADI…

15 Temmuz darbesinin tohumlarının ‘irticacı’ denilerek tasfiye edilen milli subayların yerine FETÖ’cü kadroların getirilmesiyle 28 Şubat sürecinde atıldığını kaydeden Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, bu iki darbenin amacının 27 Mayıs ve 12 Eylül’deki gibi hükümet değil milletin ta kendisi olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de millet ve yönetim uyumu olduğunda Haçlı orduları dahil kimsenin devleti yıkamadığını ifade eden Albayrak, Türkiye’yi de parçalayarak Suriye’de kurulmak istenen PKK koridorunu engellemek için başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik ‘içerden gelen’ eleştirilere de vurgu yaptı.

DİNDAR DİYE AYIKLANANLARIN YERİNE TAKİYECİLER GELDİ

Albayrak: 28 Şubat’ta birileri ‘Laiklik elden gidiyor’ diye güya bir tartışma başlattı Daha önceki darbelerde ülke yönetimi hedef alınıyordu ama 28 Şubat’taki hedef, hükümet üzerinden milli irade yani asıl milletti. 28 Şubat sürecindeki gazete manşetlerine bakarsanız, dönemin generallerinin iki ana işbirlikçisi vardı: Medya ve FETÖ’cülerin başı Fetullah Gülen. Muhtırayla generaller amacına ulaştı ama onlara destek veren medya ve FETÖ’nün hesabı bitmemişti. Ondan dolayı Fetullah Gülen ‘Beceremediniz gidin’ dedi, medya da bu sözü manşete taşıdı ve buna hükümet devrilinceye kadar devam ettiler. 29 Haziran’da Aydın Doğan’ın evinde 6 saatlik mesaiyle hükümet kuruldu. Bu grup, Petrol Ofisi ve Dış Bank gibi büyük kurumları devlet kredisiyle cebinden beş kuruş vermeden kredi aldıl. FETÖ’cüler neye kavuştu? TSK başta olmak üzere devletin kritik noktalarında o gün dindar diye ayıklanan kim varsa, yerlerine amaca ulaşmak için her türlü rezaleti yapan takiyeci FETÖ’cüler yerleştirildi.”

ARDAN ZENTÜRK: HER AN TEYAKKUZDA OLACAĞIZ

Buluşmanın moderatörlüğünü de yapan gazeteci yazar Zeynep Türkoğlu’nun, dün 28 Şubat bugün 15 Temmuz darbeleri yaşandığına dikkat çekerek “Sıradaki ne?” sorusu, üzerinde en çok durulan konulardan biri oldu. Bir anlamda 27 Mayıs, 12 Mart ile 12 Eylül ve 28 Şubat ve 15 Temmuz darbeleri ve bu darbelerin nedenlerini hayatından kesitler sunarak yanıt veren gazeteci yazar Ardan Zentürk şöyle konuştu: 12 Mart muhtırasında, 16 yaşında gözaltına alındım. 12 Eylül zaten bizim kuşağın üzerinden geçti. Asıl soru şu. Biz niçin bunları, 28 Şubat ve 15 Temmuz dahil darbeleri yaşadık. Ne geldi üzerimize? Tek kelimeyle anlatayım: Emperyalizm. Emperyalizmin ana hedefi, hedefindeki bir ülkede doğru yerdeki kendileri için yanlış adam ki bu millet için doğru adamdır. Doğru yerde doğru adam çıkarsa onu asarlar ya da 15 Temmuz’da olduğu gibi Marmaris’te öldürmeye kalkarlar. Eğer bu topraklarda yaşıyor ve yaşamakta kararlıysanız hayatınızın her anında teyakkuzda olacaksınız.

YAKUP KÖSE: ACIRSAK ACINACAK HALE DÜŞERİZ

“14 yaşında Antalya imam hatip lisesi öğrencisindeyken derbest edildim. 10 gün terörle mücadelede işkenceye uğradım, cezaevine gönderildim. Hakkımdaki iddianamede, anayasal düzeni yıkmaktan idam cezası istendi. Başımıza ne geldiyse, mağrurluğumuzdan geldi. 28 Şubat’ta cezaevinde işkence yapanların amacı, 15 Temmuz darbesini yapmak istediklerinde tankların karşısına kimsenin karşılarına çıkmamasını sağlamamaktı. Necip Fazıl’ın söylediği gibi, gençlik ruh işidir. Ben hayatımın 10 yılını ve 4 yılını hücreye vermiş bir insan olarak oranın ezilme değil dik durma, Anadolu halkını daha çok sevme yeri olarak gördüm. Bu ülkenin insanlarını 15 Temmuz’da tanklarla uçaklarla bombaladılar. Bizi öldüreceklerdi cenaze torbalarımız bile hazırdı. Acırsak, acınacak hale düşeriz. Dik duracağız ve mücadelemize devam edeceğiz. 28 Şubat’ta başlayan mücadele, 17 25 Aralık ve 15 Temmuz’un ardından şimdi Afrin’de sürüyor.”

SAKARYA VALİSİ İRFAN BALKANLIOĞLU: FIKRA OKUDUM DİYE İRTİCAİ FAALİYET SAYILDI

“28 Şubat sürecinde Balıkesir ve Edirne’de kaymakamdım. Kurban derilerinin THK tarafından toplanması için kamu araçlarını tahsis etmedim ve ‘fıkra anlatarak irticai faaliyet yapıyorum’ diye soruşturuldum, yargılandım. Ensemizde boza pişirilen zamanlar az olmadı. Seçilmeden, bazı hegoman güçler milleti yönetmeye kalkıyorlardı. O dönemde çok sıkıntılar çektik ama bir zamanlar muhtar bile olamaz denilen insanlar şimdi başkomutan, biz ihraç edilmeye çalışan kaymakamken şimdi valiyiz.”

SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ZEKİ TOÇOĞLU: KALEMLERİNİ HAK İÇİN KULLANDILAR

“Geçmişte, 28 Şubat sürecinde yaşadığımız çok zor günden bugüne kalemlerini hak için, adalet için kullanan ve bu konuda hiçbir engel tanımayan kardeşlerimizle bir değerlendirme yaptık. İnşallah bunun güzel sonuçları olacak. “

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI ABDÜLKADİR ARDIÇ: 28 ŞUBAT’I 15 TEMMUZ SONRASI ANLADIK

“28 Şubat’ın imam hatiplilere ‘yarasa’ diyen eski başbakan, ‘demokrasiye balans ayarı’ yaptık diyen Genelkurmay II. Başkanı’nın, ‘başörtülüler Arabistan’a gitsin’ diyen Cumhurbaşkanının, ‘Beceremediniz bırakıp gidin’ diyen hoca kılıklı kişilerin sözlerini unutmuyoruz. 28 Şubatçılar ve onların üniversitelere tayin ettiği yöneticiler hukuku hiçe saydılar. İstifalara zorlanan, mobinge maruz kalan akademisyenler oldu. Bunların maruz kalan bir kişi olarak söylüyorum. FETÖ’cü akademisyenlerin nasıl işlerini hallettiklerini, yurtdışında eğitim hayatlarına kolayca nasıl devam ettiklerini şimdi anlıyoruz. İddialı olacak ama 15 Temmuz darbe girişimini, o günden itibaren nasıl planladıklarını nasıl anlıyoruz.”