Sömürdün de sömürdün lakin aç gözün hiç doymadı!

Sömürdün de sömürdün lakin aç gözün hiç doymadı!

evet; ingiliz, fransız, alman, amerikan, fransız, rus vesaire olup geldin,
hangi yüzle geldiysen geldin ama sen ey batı illaki emperyalizm ile geldin…

hangi adla gelirsen gel soyadın emperyalizm senin

ufuk doruk

bu kızılderili atasözünü herkes bilir;
“eğer bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, bilin ki oradan az önce uzun bacaklı bir ingiliz geçmiştir.”

ve ziya gökalp…
“önde varsa bir İngiliz,
gitme sakın, fenâ bu iz:
çalmaz yalnız o keseni,
soymaz yalnız elbiseni,
rûhunu da bütün soyar,
sende ne his, ne dîn koyar..
önce çalar vicdânını,
sonra alır vatanını.” der “ingilizden sakın” adlı şiirinde ziya gökalp…

archibald paton thorntorn adlı ingiliz tarihçi ingilizleri soyutlayarak da olsa “fransızlar kendi sanatlarını, amerikalılar demokrasilerini, almanlar düşüncelerini, ruslar edebiyat ve ruhlarını emperyalist bir ortamda hayata geçirmiş ve bunları hakim oldukları coğrafyalara yaymayı kendilerine görev edinmişlerdir.” diyerek batı emperyalizmini deşifre eder.

evet; ingiliz, fransız, alman, amerikan, fransız, rus vesaire olup geldin,
hangi yüzle geldiysen geldin ama sen ey batı illaki emperyalizm ile geldin…

ingiltere oldun…
geri kalmış doğu halklarını uygarlaştırmanın “white man’s burden(beyaz adamın yükü)” olduğu ve 3c (commerce, christanity, civilization, türkçesiyle ticaret, hıristiyanlık, medeniyet) ve 3g (god, gold, glory türkçesiyle tanrı, altın, kutsal zafer) için geri kalmış bu insansı yaratıklara katliam yapmanın ve onların kaynaklarına el koymanın kutsal bir misyon olduğu aldatmacanla,

fransa oldun…
liberte (özgürlük), egalite (eşitlik), fraternite (kardeşlik) ile ilkeleştirdiğin aydınlanmacı ve akılcı teslisinden hareket ederek bütün geri kalmış topluluklar üzerinde kan dökmek de dahil zorla bile olsa kutsal ve emperyal “uygarlaştırma misyonu”na sahip olduğun yalanınla,

abd oldun…
özgürlük heykeliyle sembolleştirdigin hür dünyanın savunuculuğu, demokrasinin fazileti ile kuracağın yeni dünya düzeninde geri kalmış devletlere refah ve zenginlik vaat eden ve bunları havadan bombardıman uçaklarıyla yerden ise en etkin öldürücü silahlarla sağlamak zorunda kaldığın sahte dünya cennetinle,

almanya oldun…
makinenin çarkları gibi mükemmel işleyen ruhsuz disiplininle bütün kabalık ve saldırganlığını saklamaya bile gerek duymadan
üstün ari ırkların aşağı ırkları yok etme hakkı olduğu gerekçesiyle başkasına cehennem kıldığın lebensraum dediğin hayat sahanla,

rusya oldun….
bir zamanlar sovyetler birliği adı altında eşitlik, halkların kardeşliği, sınıfsız devletsiz bir toplum sloganlarıyla din afyondur diyerek halklara yutturduğun kızıl afyonlarınla,

meşrulaştırdığın emperyalist amaçlarınla bu beş ülke başta olmak üzere,
ey “batı” sen, envai çeşit yemlerle “doğu halkları”na olta attın, kapan kurdun, gazozuna hap attın, butun mukaddesatlarına tecavüz ettin.

çöktün de çöktün
insanlığın her türlü zenginliğinin üstüne;
sömürdün de sömürdün lakin aç gözün hiç doymadı.
yeter artık dünya batıdan çok büyüktür.
kahrolasın ey batı
bir tükenmedin
bitmedin bir…

(Kafkassam)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *