“Obama (ve küreselci merkez) yıllar boyu İran’la sessiz bir denge (detant) içinde sürdürdükleri ilişkiyi açık uzlaşmaya döndürmek istedi. Böylece İran uluslararası sistemin içine girecek, İpek Yolu projesinin açık istasyonu olacaktı. Nükleer anlaşması falan bunun içindi.”
İran’da olaylar tırmanışa geçti. Son gelen haberlere göre 18 kişi gösteriler sırasında hayatını kaybetti. Göstericilerin polise ateş açtığı, devlet dairelerine saldırmaya başladığı da bildiriliyor. İran’ın içinden sağlıklı haber alınamasa da, yapılan yorumlarda İran’da bu yolla değişim yanlılarının başırılı olmasının zor olacağı görüşü hakim. Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu bugünkü yazısında bu görüşün ciddi bir sınavdan geçmek üzere olduğunu belirtiyor.
Babaoğlu, olayların ‘dış’ tarafının önemine vurgu yaptığı yazısında Obama döneminde sessiz bir dengeye kavuşan İran ilişkilerinin Trump ve İsrail’in iktidara gelişi ile birlikte değiştiğini belirtiyor ve şöyle diyor:
Obama (ve küreselci merkez) yıllar boyu İran’la sessiz bir denge (detant) içinde sürdürdükleri ilişkiyi açık uzlaşmaya döndürmek istedi. Böylece İran uluslararası sistemin içine girecek, İpek Yolu projesinin açık istasyonu olacaktı. Nükleer anlaşması falan bunun içindi.
Trump’ın gelmesi işi değiştirdi. Trump’la birlikte hem “nasyonalist ABD” hem de AIPAC (ABD’deki İsrail) iktidar oldu.
Bu da İran’ın yeniden sistem dışına itilmesi demekti.
Şimdi anlıyoruz ki…
Bütün dünyanın gözleri Suud/ BAE/ Mısır operasyonlarına çevrilmişken (gözbağcılığa bakın siz!) birtakım güçler İran’da kitlelerin rejim yorgunluğunu ince ince işleyip isyan çalışması yapıyormuş.
Dün bazı bölgelerde göstericilerin ordu kışlalarına ve cephaneliklere saldırmaya kalkıştığı haberleri geliyordu.
Bu ciddi bir durum…
Belli ki, Arap Baharı’na Suriye’de verdikleri korkunç yönü andırır bir çalışma yapılıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *