ABD, ülkenin ekonomik gelişmesi için önemli bir hamlede bulundu.
ABD Temsilciler Meclisi, ülkenin vergi sisteminde son 30 yılın en büyük değişikliklerini içeren “Vergi İndirimleri ve İstihdam Yasası”na yönelik tasarıyı 201’e karşı 224 oyla kabul etti.
ABD Senatosundan da söz konusu maddeler çıkarıldıktan sonra sabaha karşı yapılan oylamada 48’e karşı 51 oyla geçen tasarı, ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasıyla yasalaşacak.
Habertürk’ün aktardığına göre Demokratların hem Senatoda hem Temsilciler Meclisinde yapılan oylamalarda topyekün karşı çıktığı tasarının zorlu sürecin ardından hayata geçecek olması, Beyaz Saray ve Cumhuriyetçi Partinin bu yılki en önemli başarısı olarak değerlendiriliyor.
KURUMLAR VERGİSİ YÜZDE 35’TEN YÜZDE 21’E İNECEK
Kongrenin iki ayrı kanadındaki Cumhuriyetçiler tarafından yürütülen uzlaşma sürecinin ardından ortaya çıkan tasarı, Amerikalı şirketlere yönelik kurumlar vergisinin 2018 itibarıyla yüzde 35’ten yüzde 21’e indirilmesini öngörüyor.
Tasarı, ülkedeki bireysel mükelleflere uygulanan vergi oranları bakımından da önemli değişikler içeriyor. Buna göre, bireysel gelir vergisi oranları farklı gelir gruplarına göre yüzde 10, 12, 22, 24, 32, 35 ve 37 olmak üzere 7 dilimde uygulanacak.
Ülkede bireysel gelir vergisi oranları, mevcut durumda yine farklı gelir gruplarına göre yüzde 10, 15, 25, 28, 33, 35 ve 39,6 seviyesinde uygulanıyordu.
ABD Kongre Bütçe Ofisinin (CBO) yaptığı analizlere göre, teklif edilen vergi indirimleri federal hükümetin vergi gelirlerini gelecek 10 yılda toplam 1,5 trilyon dolar azaltacak.
CUMHURİYETÇİLER KUTLAMA İÇİN BEYAZ SARAY’A AKIN EDİYOR
Amerikan ekonomisini canlandırması beklenen vergi tasarısının Kongreden geçmesi, Cumhuriyetçi temsilcileri adeta sevince boğdu.
ABD basınına yansıyan bilgilere göre, Cumhuriyetçiler, Kongreden kalkan otobüslerle Beyaz Saray’da yapılacak kutlama için yola çıktı.
Trump’ın Beyaz Saray’da yapılacak kutlamada konuşma yapacağı bildirildi.
1 Comment
hüseyin alan
22 Aralık 2017, 10:04doğrusu bu
İbn Haldun dahil iktisadi vaziyete dair görüş beyan eden donanımlı bilginlerin tümü, vergi meselesini adalet ile eş değer tutar. Vergiyi çok alan devleti zalim olarak nitelerler.
Verginin iktisatla bağı ekonomiye müdahale ile orantılı. Vergi çok alındıkça üretim ve ticaret düşüyor, üretim şevki kırılıyor, az alındıkça hem hacim artıyor, hem verimlilik artıyor hem de girişimcinin şevki artıyor.
Amerika bu konuda dünyada enteresan bir ülke. Ne zaman bir krizle karşılaşsa hemen doğrudan alınan vergiyi düşürüyor, tüketici güveninin ve harcamasını teşvik ediyor. Belediyeleri dahi bunu yapıyor. Hepte başarılı oluyor.
Devletler tarihinde vergi yoluyla ahalinin sırtına binen, ticareti baskı altında tutan devletlerin ömrü hep az olmuş. Zalim yöneticilerse hep daha çok vergi almışlar. Niye böyledir diye bakıldığında diktatörler yahut baskıcı yöneticiler, kendilerine rakip üretmekten korkuyor, eleştirilmekten çekiniyor diye bir gerçeklik ortaya çıkıyor.
Türkiye %70 oranla dolaylı vergi toplamada dünya şampiyonu. Dünya ortalamsı %50’lerde dolaşıyor. Yani bu ülkede gelir farkına bakmaksızın bütün tüketiciler, her ne tüketirse tüketsin tükettikleri her şeyden bu oranda vergi ödüyor. (Şükürler olsun havayı satacak teknoloji henüz üretilmedi!) Belediyeler kamu hizmeti vermekten çıkmış şirket mantığıyla kar ederek hizmet satıyor. Bu taraf ayrı bir garabet.
Ülkede doğrudan toplanan vergilere bakılırsa (götürü-kişisel-kurumsal vs) manzara daha da kötü. Toplanan dolaysız vergilerin tümünün %20’sini en yüksek gelire sahip yüzde onluk nüfus ödüyormuş, buna karşılık an az gelire sahip yüzde yirmilik nüfus %22’sini veriyormuş.
Adalet mi demişti birileri? Yanarım yanarım da Türkiye’de adalet kelimesinin içi boşaltıldı, "bedavaya" harcandı, ona yanarım!
Kapitalizmin temsilcisi, en büyük kapitalist ülke dahi ekonomik gerçekliği, devlet yönetmeyi, ahaliyi mutlu etmeyi göz önüne aldığı için görece daha adil, buna mı yanalım yoksa!
REPLY