Aldanmışlar arasında, doğru kavrayışlı bir adam, tüm saat kuleleri yanlış zamanı gösteren bir kentte, kendi saati doğru olan bir adama benzer. Saatin gerçekte kaç olduğunu bir tek o bilmektedir; ama bu onun ne işine yarar? Tüm dünya yanlış zamanı gösteren kent saatlerine göre davranmaktadır; hatta bir tek onun saatinin doğru zamanı gösterdiğini bilenler bile.” {Shopenhauer
Aldanmışlar arasında, doğru kavrayışlı bir adam, tüm saat kuleleri yanlış zamanı gösteren bir kentte, kendi saati doğru olan bir adama benzer. Saatin gerçekte kaç olduğunu bir tek o bilmektedir; ama bu onun ne işine yarar? Tüm dünya yanlış zamanı gösteren kent saatlerine göre davranmaktadır; hatta bir tek onun saatinin doğru zamanı gösterdiğini bilenler bile.” {Shopenhauer – İnsanlar}
Shopenhaur çok güzel söylemiş. Bu söylediği söz içerisinde “Aldanmış” olan bir gurup çoğunluk, “doğru kavrayışlı” tek bir kişi azınlık, bir de Aldanmışlara yani çoğunluğa göre hareket eden bir topluluk var.
Az ya da çok bu kişilerin kim olduğu ile ilgili bir tahminde bulunabilirsiniz.
Bizler gerçekten de yanlış zamanı gösteren bir kentte yaşıyoruz. Zamanı biliyor olmanız size bir şey kazandırmıyor. Zaten yanı başımızda bizlerin bildiği gerçeklere inanan fakat çeşitli hesapları sebebiyle çok olanın yanında durmayı tercih eden kardeşlerimiz var. Herhalde en kötüsü de bu olsa gerek.
Tüm şehrin tüm ülkenin saatlerini yanlış zamana/bilgiye ayarlamış birileri var. Aldananlar içerisindeki samimi birçok kimse bu gerçekten habersiz bir şekilde bu yanlış zamanı/islamı yaşayıp gidiyor.
Ya bilenlerimiz, onlar tüm bu gerçeklerden haberdar iken ne yapıyorlar? Bu yanlış zaman içerisinde galiba yanlış ilişkiler içerisinde bulunmuşlar. Eğer doğru zamanı gösteren saate uyar iseler tüm bu çıkar ilişkileri, mevkileri kaybolacak. O yüzden de tüm gerçekleri bilseler de susuyorlar.
Evet yol uzun zaman kısa ve bizler bir dolu aldanmışları bir türlü ikna edemiyoruz. Ve bu aldananlar içerisinde yapayalnız yaşayıp/yaşlanıp gidiyoruz. Tek başımıza İslam adına doğruları biliyor olmamız bu aldanan kardeşlerimize yardım etmemize yetmiyor. Bizlerde onlarla birlikte bir dolu yalnızlığı yaşıyoruz. Orta yerde İslam’ın hakikatleri öylece duruyor iken kimse bir türlü gerçek anlamda İslami bilgilere ulaşamıyor. Ulaşabileceği doğru bilgilerle doğru bir yolda yürüme şansına sahip değiller. Ve koskoca İslam denizinde susuz kalmaya mahkumuz.
Ünlü tasavvufçu Mevlana demiş ya; “Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık; bir kıyısı görünmez denize daldık. Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede; Allah’ın denizinde Allah’tan uzak kaldık.”
Aynen böyle oluyor. Gömleğimizin ilk düğmelerini yanlış iliklediğimizden bu yana arkasından gelen davranışlarımız haliyle yanlış oluyor. Şehrimizde ki saatlerde zaten hep yanlış zamana kurulmuş. Bizler ne yaparsak yapalım doğru zaman içerisinde yolculuk yapamıyoruz. O yüzden şu ilk düğmemizi yanlış ilikleyen bizlerin başa dönerek bu durumu düzeltmesi ve ilk saat kulelerinin saatlerini yanlış kuranlar ile hesaplaşması gerekmektedir. Yoksa bu toplum hep bulanık havalarda, kıyısı görünmez denizlerde kalacak. Hiçbir zaman karayı göremeyecek, Allah’ın Kur’an’da yazmış olduğu gerçeklerden habersiz kalacak.
Evet bizler anladık ki tüm saatleri, dini algıları yanlış olan şehirlerde yaşamaya mecburuz. Aldanmışların içerisinde yalnızız. Fakat eğer yanlış saatleri düzeltmek istiyorsak bu ancak bu saatlerin bulunduğu yerde mümkün olacaktır. Bu yüzden bu zor görevimizde Yüce Allah’a bolca dualarda bulunmalıyız. İslam adına gerçekleri biliyor olmamız bu aldananları kurtarmaya yetmeyecek. Yapmamız gereken şey bizler gibi düşünen ya da gerçekleri bilmelerine rağmen doğru zamanı gösteren bir dünyada yaşamaya cesaret edemeyen kardeşlerimizi ikna etmektir. Ancak bu şekilde yaşadığımız zamana adalet ve esenlik getirebiliriz.
Bu hali ile artık bu dünya geçimliğine verdiğimiz değer ölçülerini sorgulayabiliriz. Çünkü bu yanlış zamanda yaşadığımız sürece yapmış olduğumuz amellerimizde gerçek olmayacak. Kurmuş olduğumuz ilişkilerimizi ve yaşayışımızı doğru zaman diliminde yapıp yapmadığımızı kontrol etmeliyiz. Umulur ki bizler de aldananlardan olmayalım.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *