Oh, ne âlâ! Müjdeler olsun! Bu yıl Kur’an yılı ilan edilmiş! Dağ fare doğurdu! Her şey tamam artık; tüm meseleler halledilmiş, insanlar Kur’an ile buluşacak, gönüller coşacak, her yer İslam’ın nuru ile aydınlanacak, karanlıklar/zulümât son bulacak! Günde yarım saat tv’yi kapatıp Kur’an okuyacağız! Hangi sadra şifa olacak bu! Dünyanın dört bir yanında ve bu ülkede
Oh, ne âlâ! Müjdeler olsun! Bu yıl Kur’an yılı ilan edilmiş! Dağ fare doğurdu! Her şey tamam artık; tüm meseleler halledilmiş, insanlar Kur’an ile buluşacak, gönüller coşacak, her yer İslam’ın nuru ile aydınlanacak, karanlıklar/zulümât son bulacak!
Günde yarım saat tv’yi kapatıp Kur’an okuyacağız! Hangi sadra şifa olacak bu! Dünyanın dört bir yanında ve bu ülkede en çok okunan kitap değil mi zaten Kur’an!? Topkapı sarayının vardiyalı ve kesintisiz Kur’an hatimleri unutuldu mu!?
Boğazdan aşağıya inmeyince, anlam göz ardı edilince, tefekkür-tedebbür-tezekkür olmayınca sırf teberrüken(!) okumak, okumak mıdır!? “Kur’an niçin inmiştir, kime inmiştir?” sorgulanmayınca!..
Kıraat, tilavet, tertil ne demektir? Yüzünden, anlamı dikkate almadan okumak, ölülere sunmak nasıl bir iştir? Okumak ve okutmak! Tekvînî ayetleri, âfâkî ve enfüsî ayetleri okumak! Anlamdan mütevellid kendimizi ve hayatı inşa etmek!
Balı kavanozun dışından yalamayı bırakalım da gerçek tadın farkına varalım! Tabi bu tadın farkına varmak sorumluluk, idrak, sınırlılık, cehd-ü gayret ister, meskeneti reddeder. Bu zor iştir; şefaat, vesile, cehennemden çıkış, mehdi anlayışı, Kuran’ın anlaşılabilmesi için dayatılan (!) şartlar, şeyhe intisap, kabir azabı vb. yaklaşımlar, Kuran’ın anlaşılmasının, ona ulaşılmasının önüne, “Minareyi çalan kılıfını hazırlar!” benzeri örülmüş duvarlardır…
Diyanet bu duvarları yıkacağına, duvarı tahkim etmekle meşgul! Hayy Allah, özür dilerim, bizdeki safdilliğe baksanıza, birden diyaneti ve işlevini unutmuşum! (Çok önemle tavsiye ediyorum -ki çoğunuzun malumudur- Ahmet Cemil Ertunç’un Cumhuriyetin Tarihi adlı kitapta serahaten diyanetin bugün de süren kuruluş amacını görmek mümkündür.)
Şimdi, Kutlu Doğum Haftası törenlerini özel gün enflasyonuna bir katkı ile ve de Arap cahiliyesindeki nesi’ uygulaması tarzında ileri geri oynatarak, asıl söylenmesi gerekenleri yutarak, kelimelerin yerini değiştirerek, suya sabuna dokunmadan, dikensiz güller dağıtarak gerçekleştiren diyanet, kuruluş manifestosuna (Bunun yakın tarih örneklerini Evren‘de, Demirel‘de, misyonerlik faaliyetlerine karşı Ecevit’te, daha önce vali Tandoğan’da olduğu gibi görmüştük!) uygun davranmıştır!
İnsanları elbette Kuran’a davet edeceğiz. Zaten bu daveti doğru algılayanlar İslam’la müşerref oluyorlar. Cehd/cihad/ içtihad da zaten insanlar ile mesaj arasına konulan duvarları yıkmak, engelleri kaldırmak değil midir? Bizler de farklı okumalar yapıyoruz, hikmet’in izini sürmek için, işte daha yeni çevrildi Batının Kaynakları adlı kitap (Pınar yayınları Kürşat Atalar çevirisi). Okumalarımıza da devam edeceğiz. Ancak, en çok Kur’an okuyacağız, tahsil edeceğiz. Tümüyle kolaylaştırılmış olan Kuran’ı tertil (vahyin gör dediği yerden bakarak) ile tilavet (izini sürerek, aktaracak, tekrar ve takip edecek) ve kıraat (zihnimizle, beynimizle, yüreğimizle okuyarak) edeceğiz.
Kur’an’ı doğru okumayı gerçekleştirenler hidayete eriyorlar, erecekler de… Sırf entelektüalizm ve anlamadan okumak kimseye fayda sağlamayacaktır! Değişim ve dönüşüm, kurtuluş getirmeyecektir!
Ancak, yine de bugün gelinen nokta, azımsanmayacak seviyede olsa da asla ve kat’a yeterli değildir! Bunu bilenlere, böyle düşünenlere daha çok sorumluluk düşmekte, daha fazla fedakarlık yüklenmektedir.
Hak gelirse batıl zail olur. Hakkı tutup yükseltmek elimizdedir. Kur’an’ı raflardan indirtip, süslü kılıflarından çıkarttırıp, anlam ile buluşturup, mesajın “kim söylüyor”, “kime söylüyor”, “ne söylüyor”, “niçin söylüyor” vb. sorularını zihinlere nakşetmeliyiz. Anlamın buharlaşmasına izin vermemeliyiz. Düşünmeyi, akletmeyi, tefakkuhu ipoteklikten ve emanetlikten kurtaracak çabalar sergilemeliyiz.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *