Dernek Başkanı Küçükşabanoğlu, “Dijital dönüşümün pandeminin de tetiklemesi ile giderek hızlandığı bu süreçte, işletmelerin yapay zekâ kullanım oranı düşündürücü. Bu durum, bu konuda gelecek planları yapan Türkiye ekonomisi için risk teşkil ediyor.” şeklinde konuştu.
Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, işletmelerde yapay zekanın kullanımına dair yaptıkları araştırmaya ilişkin, “Bu hedeflere (Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi’nde belirtilen hedefler) Türkiye’nin ekonomisinin bel kemiği olan işletmelerin dijitalleşmeye ayak uydurmasıyla ulaşabiliriz. Hiç şüphesiz bu noktada ekonomik kalkınmanın itici gücü yapay zekâ olacak.” dedi.
Başkan Küçükşabanoğlu, AA muhabirine, AIPA’nın yapay zekâ alanında yaptırdığı “AIPA Gelecek Araştırması: İşletmelerde Yapay Zekâ Algısı” raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İşletmeler bu konuda daha bilinçli
Kuantum Araştırma tarafından 12 farklı şehirden 847 işletmenin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, işletmelere yapay zekâ ile alakalı sorular sorulduğunu dile getiren Küçükşabanoğlu, işletmelerde yapay zekâ algısının topluma göre daha yüksek olduğunu belirtti.
Küçükşabanoğlu, toplumda yapay zekayı doğru tanımlayanların oranının yüzde 5 iken işletmelerde bu oranın yüzde 35’e kadar yükseldiğine dikkati çekerek, yapay zekaya ilişkin bir fikri olmadığını belirtenlerin oranının toplumda yüzde 22 iken işletmelerde yüzde 12,8’e kadar düştüğünü belirtti.
Hollywood etkisi ile yapay zekayı robotlar ve robotlaşma ile özdeşleştirme oranı toplumda yüzde 21 iken işletmelerde yüzde 9,9’a kadar düştüğünün söyleyen Küçükşabanoğlu, “İşletmeler yapay zekâ bakımından topluma göre daha bilinçli ancak gelecekte yapay zekayı kullanma, kullanımını yaygınlaştırma bakımından ise bilgi düzeyleri yetersiz.” İfadesini kullandı.
İşletmelerin yapay zekâ kullanım oranı
Küçükşabanoğlu, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 14,5’inin şu an yapay zekâ teknolojisini kullandığını kaydederek, bölgeler bazında, Marmara bölgesi ve İç Anadolu bölgesinin diğer bölgelerden anlamlı bir şekilde farklılaştığının altını çizdi.
Bölgelerin bu farklılaşmasına en çok etki eden iller olarak İstanbul ve Ankara’nın öne çıktığını vurgulayan Küçükşabanoğlu, “Dijital dönüşümün pandeminin de tetiklemesi ile giderek hızlandığı bu süreçte, işletmelerin yapay zekâ kullanım oranı düşündürücü. Bu durum, bu konuda gelecek planları yapan Türkiye ekonomisi için risk teşkil ediyor.” şeklinde konuştu.
Küçükşabanoğlu, yapay zekâ teknolojilerini kullanmama oranının işletme büyüklükleri açısından incelendiğinde, mikro ölçekli işletmelerin yüzde 65,3 kullanmama oranı ile anlamlı bir şekilde farklılaştığını vurgulayarak, yapay zekanın her alanın ve her işletmenin doğal bir parçası haline geldiği bu çağda, dijitalleşmeye hızlı bir şekilde ayak uydurması gerekenler, özellikle mikro ölçekli işletmeler için tehlike çanlarının çaldığına dikkati çekti.
Araştırmada, gelecekte işletmelerin içinde bulundukları kurumu etkileyeceğine inanılan teknolojilerin başında yüzde 44,9 ile yapay zekanın başı çektiğini belirten Küçükşabanoğlu, yapay zekayı, yüzde 27,7 ile akıllı robot/otomasyon ve yüzde 18,1 ile simülasyon teknolojilerinin takip ettiğini söyledi.
Küçükşabanoğlu, “Gelecekte yapay zekanın kendilerini etkileyeceğinin farkında olan ve yine gelecekte yapay zekayı kullanmayı düşündüğünü belirten işletmelerin oranı yüzde 54,2. Gelecekte yapay zekayı kullanmayı düşünen 100 üzeri çalışana sahip şirketlerin oranı yüzde 75 iken daha küçük işletmelerde bu oran yüzde 50’ye kadar düşüyor.” dedi.
Kritik teknolojilere hâkim bireylere daha da fazla ihtiyaç duyulacak
Araştırmada, özellikle çok çalışanlı şirketlerde yapay zekanın belli birimlerde insanların yerini alabileceği düşüncesinin belirtildiğinin kaydeden Küçükşabanoğlu, “Oluşan sonuçlar, başta yapay zekâ olmak üzere kritik teknolojilere hâkim bireylere daha da fazla ihtiyaç duyulacağını gösteriyor. Toplumun gelecekte yapay zekâ ile ilgilenme oranının %28,9 olması bu noktada baskın bir soru işareti oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Küçükşabanoğlu, yapay zekaya ilgi oranının düşük olması, toplumda bu alana özgü eğitim ve bilgi eksikliğinin devam etmesi durumunda oluşacak yeni istihdam imkanlarının değerlendirilememesi, işletmelerin gelecek yetkinlikleri bakımından darboğaza girebileceğinin ve istihdam kaybının daha artabileceğinin altını çizdi.
Yapay zekâ kullanan işletmelerin gelecekte de kullanma düşünceleri incelendiğinde, işletmelerin yüzde 70,4 seviyesinde kullanım oranlarını artırmayı düşündüklerinin gözlemlendiğini bildiren Küçükşabanoğlu, bu durumun yapay zekayı kullanan ve kullanmayan işletmeler arasındaki teknolojik uçurumun daha da büyümesine neden olacağına dikkati çekti. Küçükşabanoğlu, bu teknolojileri kullanmayan işletmelerin, bu kadar yoğun kullanmayı planlayan büyük işletmelerle pazarda rekabet şanslarını neredeyse tamamen yitireceğini belirtti.
‘Yapay zekar, ekonomik kalkınmanın itici gücü olacak’
Araştırma sonuçlarına istinaden AIPA’nın neler yapacağına değinen AIPA Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, şunları kaydetti: “Yapay zekâ gün geçtikçe her alanı daha da fazla etkisi altına alıyor, şekillendiriyor, değiştiriyor. Bu durumun ekonomideki yansıması beklenilenden çok daha şiddetli olacak. Öyle ki, pek çok analizde 2030 yılına kadar yapay zekanın dünyada 15,7 trilyon dolar ekonomik hacim yaratacağı öngörülüyor. Ülkemizin dünyadaki en güçlü ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi olduğunu biliyoruz. AIPA olarak en büyük hedeflerimizden bir tanesi bu hedefi teknoloji girişimciliği ile hızlandırarak, ülkemizde yeni girişimcilik kültürünü oluşturmak, desteklemek ve yaygınlaşmasını sağlamak.
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz ay Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin açıkladığı Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi’nde yapay zekâ alanındaki istihdamın en az 50 bin kişiye çıkarılması, yapay zekanın GSYH’ye katkısının yüzde 5’e yükseltilmesi ve Ar-Ge alanındaki yatırımların yüzde 15’inin yapay zekâ alanında yapılması gibi hedefler koyulmuştu. Bu hedeflere Türkiye’nin ekonomisinin bel kemiği olan işletmelerin dijitalleşmeye ayak uydurmasıyla ulaşabiliriz. Hiç şüphesiz bu noktada ekonomik kalkınmanın itici gücü yapay zekâ olacak.”
AIPA Gelecek Araştırması serisinin ilki olan ‘Toplumda Yapay Zekâ Algısı’ raporunu haziran ayında açıkladıklarını belirten Küçükşabanoğlu, “Bu ay da serimizin ikinci araştırması olan ‘İşletmelerde Yapay Zekâ Algısı’ raporumuzu kamuoyuyla paylaştık. Raporumuzla eğitim alanında hizmet veren orta ölçekli şirketlerin yapay zekâ teknolojilerinden uzak olduğunu gördük. Yapay zekanın tanımını dahi yapmakta zorlanıyorlar. Eğitim sektörünün bu vahim hali göz önüne alındığında AIPA olarak 3. Raporumuzu bu alanda yapmayı planlıyoruz.” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *