Yusuf Karataş: “Bugün Bahçeli’nin şeriatçılara karşı sahiplendiği “laiklik sütunu”nun aslında laiklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bahçeli’nin laiklik adı altında sahiplendiği şey, cumhuriyetin kuruluş sürecindeki “Türkçülük sütunu”ndan başka bir şey değildir.”
Son dönemde laiklik ve şeriat konulu tartışmalar Diyanet İşleri Başkanı üzerinden yürütülürken, Bahçeli’nin laikliğe sahiplenirken sarf ettiği sözler de dikkat çekti.
Günlük Evrensel yazarlarından Yusuf Karataş, “Bahçeli laikliğin bekçisi mi?” başlıklı bugünkü yazısında, mevcutu özetlerken, Bahçeli ve Yılmaz Özdil’i buluşturan ortak noktanın ise Türkçülük olduğunu savundu.
Karataş’ın yazısından bazı bölümler şöyle:
Bu tartışmalar konusunda en dikkat çekici tutum, iktidarın fiili ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu tutum oldu.
Bahçeli, önceleri “Türk milleti Müslüman bir millettir. Sayın Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Desteğimiz tamdır” diyerek Erbaş’ın arkasında durduklarını ilan etti. Erbaş’a laiklik üzerinden yapılan eleştirileri de “Müslüman mahallesinde misyonerlik yapmaya çalışmak” olarak tanımladı. Ancak aynı Bahçeli daha sonra “Ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in laiklik sütununu kırdırırız” diyerek AKP’li Tosun gibi laikliğin anayasadan çıkarılması gerektiğini savunanları eleştirdi. Yine Özdil gibilerinin cenaze namazının kılınmaması çağrısını yapan Diyanet Sen’lilere de “Sevmediğimiz birisinin camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir” diyerek yanıt verdi. Bahçeli’nin bu açıklamaları hemen yankısını buldu. Yılmaz Özdil, “Sorumlu makamların ve sözde muhalefetin masanın altına saklandığı şu karanlık dönemde, cellat naralarına hak ettikleri cevabı veren MHP lideri sayın Devlet Bahçeli’ye yurttaş olarak teşekkür ederim” diyerek sosyal medya hesabı üzerinden Bahçeli’ye teşekkür etti. Devamında da Bahçeli’nin laiklik düşmanlarına gereken cevabı verdiği ve laikliğe sahip çıkarak AKP’yi frenlediği yorumları yapılmaya başlandı.
***
İşte bugün Bahçeli’nin şeriatçılara karşı sahiplendiği “laiklik sütunu”nun aslında laiklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bahçeli’nin laiklik adı altında sahiplendiği şey, cumhuriyetin kuruluş sürecindeki “Türkçülük sütunu”ndan başka bir şey değildir. Başka bir deyişle Bahçeli, Ayasofya’ya kılıçla çıkan Erbaş’ı destekleyerek yeni Osmanlıcı, Türk-İslamcı yayılmacılığı sahiplenmekte ama Türkçülüğü yok sayan İslamcı-şeriatçı yaklaşımlarla da arasına mesafe koymaktadır.
Bahçeli ile Yılmaz Özdil’i birleştiren laiklik değil, Türkçülüktür.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *