Taliban’ın önde gelen liderleri hükümette yer alacak

Taliban’ın önde gelen liderleri hükümette yer alacak

Taliban’ın geçen ay ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden sonra ilk hükümetini ilan etmeye hazırlandığı Cuma günü bütün dikkatler Afganistan’ın başkenti Kabil’e çevrildi.

İnsani yardım kuruluşları, olası bir “insani felaketin” eşiğinde olan Afganistan’daki faaliyetlerinin devam etmesini sağlamak için rejimle perde arkası görüşmeler yürütüyorlar. Ülkedeki ekonomik belirsizlik ise devam ediyor.

Taliban kaynakları, hareketin siyasi büro başkanı ve kurucu ortağı Molla Abdulgani Birader’in, yakında açıklanacak olan ve ekonomik çöküşü önlemeye çalışacak Afgan hükümetine liderlik edeceğini söyledi.

Reuters, üç ayrı kaynaktan, hareketin merhum kurucusu Molla Ömer’in oğlu Molla Muhammed Yakub ve Sher Muhammed Abbas Stanikzai’nin hükümette iki önemli görev üstleneceğini aktardı. İsmini vermek istemeyen bir Taliban yetkilisi, Reuters’e şunları söyledi: ” Yeni hükümeti açıklama hazırlıklarının son aşamasına girilirken tüm üst düzey liderler Kabil’e geldiler.” Başka bir Taliban yetkilisi ise, hareketin dini lideri Hibetullah Ahundzade’nin dini bir sisteme ve İslam hukuku çerçevesinde yönetime odaklanacağını belirtti.

Öte yandan Fransız Haber Ajansı (AFP), “Taliban”ın, daha açık olacağını vaat ettiği kurulması beklenen yeni hükümetin Cumartesi gününden önce açıklanmayacağını bildirdi. “Taliban” sözcüsü AFP’ye yeni hükümetin Cumartesi gününden önce açıklanmasının planlanmadığını belirtti. Ajans, Perşembe günü Taliban’a yakın kaynaklara dayanarak, yeni hükümetin oluşumunun Cuma namazından sonra (dün) açıklanabileceğini duyurmuştu. Katar’daki siyasi ofisinin başkan yardımcısı Sher Muhammed Abbas Stanikzai, Çarşamba günü BBC’ye yeni hükümetin iki gün içinde açıklanacağını ifade etti.

Taliban son haftalarda, eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve eski Başkan Yardımcısı Abdullah Abdullah gibi Afgan muhalefet figürleriyle temas kurdu. Özel Afgan televizyon kanalı Tolo News’e göre, olası senaryolar arasında, Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade’nin ülkenin dini lideri olarak en yüksek otoriteyi temsil etmesi beklenirken, hükümeti yürütme sorumluluğu bir başkasına emanet edilecek. Tolo News kanalına göre, hareketin kurucu ortağı Abdulgani Birader’in hükümet içinde önemli bir konuma sahip olması bekleniyor.

Geçen ay iktidarı tekrar ele geçirdikten sonra Taliban, “kapsayıcı” bir hükümet kurma sözü verdi ve 15 Ağustos’ta Kabil’e girdiklerinden beri, halkı ve uluslararası toplumu güvence altına almayı amaçlayan açıklamaları çok daha sık dile getirmeye başladı. AFP’ye göre, kurulacak olan yeni hükümet, ilk döneminde (1996-2001) kadınlara ve muhaliflerine yönelik katı politikasıyla bilinen hareketin gösterdiği değişim arzusu için gerçek bir test olacak. Taliban liderlerinin son açıklamalarına rağmen hareket, kadınların yeni hükümete dahil edilmesi yönündeki çağrılara kulak tıkamış olabilir. AFP’ye göre, hareketin liderlerinden Stanikzai Çarşamba günü BBC’nin Peştun radyo istasyonuna yaptığı açıklamada, kadınların çalışmaya devam edebileceklerini, ancak gelecekteki hükümette veya diğer üst düzey pozisyonlarda “yerlerinin olmayabileceğini” söyledi.

Bu olasılık, Afgan kadın aktivistlerin sokaklara çıkmasına sebep oldu. Yaklaşık 50 kadın, çalışma hakkını talep etmek ve kadınların devlet kurumlarında bulunmamasını protesto etmek için batı Afganistan’daki büyük bir şehir olan Herat’ta protesto gösterisi düzenledi. Gösteriyi organize eden isimlerden Basira Tahiri, AFP’ye verdiği demeçte, Taliban’ın yeni hükümete kadınları dahil etmesini istediğini belirtti ve “Taliban’ın bizimle istişarelerde bulunmasını istiyoruz, toplantılarında kadın katılımcı görmüyoruz” açıklamasında bulundu.

Bağışçıların ve uluslararası yatırımcıların gözünde yeni hükümetin meşruiyeti, kuraklıktan ve yaklaşık 240 bin Afgan’ı öldüren bir çatışmanın yansımalarından zarar gören Afgan ekonomisi için kritik bir öneme sahip olacak. İnsan hakları gruplarının yaklaşan bir felakete karşı uyarıda bulunduğunu bildiren Reuters’a göre, yıllardır milyonlarca dolarlık dış yardıma bel bağlayan Afgan ekonomisi çöküşün eşiğinde. Yardım kuruluşları, Taliban’ın ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden önce yaşanan şiddetli kuraklık nedeniyle bugün birçok Afgan’ın ailelerinin gıda ihtiyacını karşılamak için mücadele ettiğini ve milyonlarca kişinin artık açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtiyorlar.

AFP haberinde, Afganistan’da, 35 ila 40 milyon nüfusa tekabül eden 18 milyon hanenin feci insani koşullarda yaşadığına dikkat çekti. Salı günü, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Afganistan’da yakın bir “insani felaket” konusunda uyarıda bulundu ve dünyanın dört bir yanındaki ülkeleri ABD güçlerinin geri çekilmesinin ardından Afganistan’a acil mali yardım sağlamaya çağırdı. Fransız ajansı, sivil toplum kuruluşlarının, programlarının sürekliliği konusunda garantiler elde etmeye çalıştıklarını ancak bir belirsizlik içinde olduklarını kaydetti. Norveç Mülteci Konseyi sözcüsü Michelle Delaney, “Bölgedeki ekiplerimiz birçok eyalette Taliban ile görüşmeler yapıyor. Her görüşmemizde bizden işimizi yapmaya devam etmemizi istiyorlar” dedi.

Diğer sivil toplum kuruluşları da bölgedeki operasyonlarını sürdürmek için “Taliban” ile görüştüklerini veya mevcut programlara devam etmek için güvenlik garantileri aldıklarını doğruladılar.

“Taliban”, kontrol ettiği bölgelerde Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne verilen çalışma izinlerini geçmişte askıya almış ancak sonradan tekrar izin vermişti. Bazılarının Müslüman çocukları kısırlaştırmak veya inançlarını baltalamak için Batılı bir komplo olarak gördüğü çocuk felci aşı kampanyasının değiştirilmesini talep etmiş ve bu yasak, 2018 yılında Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne uygulanmıştı. Ajans, Afganistan ve Pakistan’ın dünyada çocuk felcinin günümüzde en yaygın ülkeler olduğuna dikkat çekti.

Birkaç yardım görevlisi, bu yılın başlarında Taliban’ın, kadınların bağımsızlık kazanmasına yardımcı olan projelerin durdurulmasını talep ettiğini ve bu alanda çalışan kadınların, hareketin kontrolü altındaki bölgelere erişimlerini engellediğini hatırlattı.

CARE International’ın Afganistan’daki müdür yardımcısı Marianne O’Grady, “Herkes ne olacağını soruyor” diyerek, kadın haklarını savunan örgütün tüm çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.

Yardım çalışmaları için en tehlikeli alanlardan biri olan Afganistan’da iş güvenliğinin sağlanması da hassas konulardan birini teşkil ediyor.

Militanlarla Afgan ordusu arasında çıkan çatışmalar kapsamında bir Amerikan uçağı 3 Ekim 2015’te Kunduz’daki Sınır Tanımayan Doktorlar hastanesini bombalamış, saldırı sonucu 24’ü hasta ve 14’ü hükümet çalışanı olmak üzere 42 kişi hayatını kaybetti.

Geçen Haziran ayında, İngiliz “Halo Trust” örgütü için çalışan 10 Afgan mayın temizleyicisi, Baglan Eyaletinde DEAŞ tarafından öldürüldü.

Ancak başta Taliban’ın kontrolü altındaki bölgelerde görev yapanlar olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları, bölgede varlıklarını ve faaliyetlerini azaltmak gibi bir niyetlerinin olmadığını vurguluyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi sözcüsü Florian Sirix, “Afganistan’daki değişiklikler Taliban ile ilişkimizi etkilemedi ve mevcut durum bizim hareket etme şeklimizi değiştirmiyor” dedi.

Ağustos sonunda ülkeyi terk eden diğer dış yardım kuruluşları çalışanları da geri dönmek istediklerini dile getirdiler.

Afganistan’daki Sınır Tanımayan Doktorlar temsilcisi Felipe Ribeiro, zamanın tükenmekte olduğu ve ülkenin önümüzdeki aylarda tıbbi malzeme sıkıntısıyla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıda bulundu. AFP tarafından derlenen verilere göre, geçen aya kadar tüm Afgan nüfusunun yalnızca yaklaşık %1’i koronavirüse karşı aşılandı.

Ayrıca, Afgan ve yabancı uyrukluların tahliyesi için Kabil havalimanına kurulan hava ikmalinin sona ermesinden yaklaşık bir hafta sonra diplomatik ağlar Afgan mültecilere yardım amacıyla faaliyetlerine devam ediyor. Bu çerçevede İtalya Dışişleri Bakanı’nın Özbekistan, Tacikistan, Katar ve Pakistan’ı ziyaret etmesi beklenirken, İngiliz mevkidaşı da önümüzdeki hafta bölgeyi ziyaret edecek. Katar ise, tıbbi ve insani desteğin ülkeye girişi için kritik öneme sahip olan Kabil Havalimanı’nın “mümkün olan en kısa sürede” yeniden açılması için çalışıyor.

(Şarku’l Avsat)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *