Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Ağustos’a kadar hükümete el koyma kararını, tekrar ve bu sefer süresiz uzatmasının ardından yaptığı açıklamada, “Ülkedeki mevcut siyasi kurumlar ve işleyiş biçimleri devlete karşı bir tehlike. Parlamento, devlete karşı bir zarar.” dedi.
Tunus Cumhurbaşkanlığı’ndan yayınlanan görüntülü mesajda, Said, Ticaret ve İhracat Bakanı Muhammed Busaid’i, Kartaca Sarayı’nda kabulünün ardından, Meclis’in çalışmalarını durdurması, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması gibi olağanüstü yetkileri elinde topladığı kararları süresiz uzatmasına ilişkin gerekçeleri açıkladı.
Said, “Olağanüstü önlemler Tunus’u bekleyen kapıdaki tehlike gerekçesiyle uzatıldı ve bu durum hala geçerli. Ülkedeki mevcut siyasi kurumlar ve işleyiş biçimleri devlete karşı bir tehlike. Parlamento, devlete karşı bir zarar ve oy verme süreçleri lobilerle istişare içinde gerçekleşiyor.” ifadelerini kullandı.
Yolsuzlukla suçladı
Tunus’taki eski hükümetleri, detay vermeden, “Tunus’un son 10 yılda aldığı yardımları İsviçre’ye aktarmakla” suçlayan Said, ülkedeki ulusal diyalog çağrılarına dair, “Kiminle bir ulusal diyalog? Geçmişe dönmeye imkan yok. Halka tüm isimleri ve gerçekleri açıklayacağım gün gelecek.” diye konuştu.
Tunus Cumhurbaşkanı, isim vermediği siyasi partileri, tekelcilerle işbirliği halinde temel ihtiyaç malzemelerinin fiyatlarını yükseltmekle suçlayarak, söz konusu grupları “bedelini ödemekle” tehdit etti.
Nahda: Endişe duyuyoruz
Tunus’ta Nahda Hareketi, ülkenin geleceğini kaplayan belirsizlikten derin endişe duyulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz’da yasama, yürütme ve yargı alanında 30 günlüğüne aldığı istisnai kararların süresini bir sonraki emre kadar uzatma kararı almasıyla ilgili Nahda’dan açıklama yapıldı.
“Meclis denetimini kaldıran söz konusu uzatma kararının ardından ülkenin geleceğini çevreleyen belirsizlik halinden derin endişe duyulduğu” ifade edilen açıklamada, 25 Temmuz’dan bu yana askıya alınan demokratik sürece yeniden işlerlik kazandırılması, devlet kurumlarının yeniden normal işleyişine dönmesi ve sorunların çözümü için diyaloğun benimsenmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Nahda’nın, “Meclisin yetkilerinin askıya alınması ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını Anayasa’nın çiğnenmesi ve 80. maddenin ihlali olarak gören tutumunun” değişmediği kaydedildi.
Tunus’ta ne oldu?
Arap Baharı’nın doğum yeri Tunus’ta belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz’da kitleler halinde sokağa çıktı. Gösteriler sırasında, ülkedeki yerleşik siyasete de yoğun tepki gösterildi. Bazı bölgelerde Meclis’in en büyük partisi Nahda Hareketi’nin merkezlerine saldırılar düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa’nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurdu. Said, Meclis’in çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini açıkladı.
30 günlük sürenin dolması üzerine, Tunus Cumhurbaşkanlığından 24 Ağustos’ta yapılan yazılı açıklamada ise, Said’in 25 Temmuz’da aldığı istisnai kararların süresinin uzatılmasına karar verdiği belirtilmişti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *