Afgan hükümetinin 300 bin kişilik gücüne rağmen!..

Afgan hükümetinin 300 bin kişilik gücüne rağmen!..

Batı merkezli analizlerde, kağıt üzerindeki sayısal değerler üzerinden karşılaştırmalar devam ediyor. Afgan hükümetinin 300 bini aşan kuvvetine rağmen Taliban’ın nasıl ilerlediği tartışılırken, Taliban’ın Afgan halkının desteğini alması ise göz ardı edilen en önemli nokta.

Bu bağlamda, BBC Savunma Muhabiri Jonathan Beale’in haberinde, Afganistan’da Taliban’ın ilerleyişinin deneyimli uzmanları bile şaşırtan bir hızda gerçekleştiği, bölgesel merkezlerin domino taşları gibi teker teker düştüğü bildirilirken, bu hızlı ilerleyişin nasıl mümkün olduğu sorusunun yanıtı arandı.

İşte o haberin ayrıntıları:

Rüzgar açıkça Taliban’dan yana eserken Afgan hükümeti kontrolü yeniden sağlamak için mücadeleyi sürdürüyor. Bu hafta medyaya sızan bir ABD istihbarat raporuna göre başkent Kabil haftalar içinde kuşatılabilir ve hükümet 90 gün içerisinde düşebilir.

ABD ve NATO müttefikleri, Afganistan’da son 20 yıldır güvenlik güçlerini eğitip donatmakla meşgul. Sayısız Amerikan ve İngiliz generali, daha güçlü ve yetkin bir Afgan ordusu yaratıldığını savundu ancak bugün bu iddiaların altının boş olduğu görülebiliyor.

Taliban’ın gücü

Teoride, daha büyük bir güce sahip olan Afgan hükümeti bir adım önde görünüyor.

Afgan güvenlik güçleri kağıt üzerinde 300 bin kişinin üzerinde bir mevcuda sahip. Bu sayıya, Afgan ordusu, hava kuvvetleri ve polisi dahil.

Ancak gerçekte ülkede askeri istihdam her zaman sorunlarla karşı karşıyaydı.

Afgan ordusu ve polis güçleri, yüksek kayıp, firar ve yolsuzluk dolayısıyla sıkıntılı bir geçmişe sahip. Bazı generallerin, aslında var olmayan ve “hayalet asker” olarak anılan birliklerin maaşlarını zimmetine geçirdiği iddiaları var.

Afganistan’ın Yeniden İnşası Özel Teftiş Heyeti (SIGAR), “yolsuzluğun yıpratıcı etkileri hakkında endişelerini” bildirerek, gerçek askeri güce ilişkin verilerin doğruluğunun “kuşkulu” olduğunu ifade etti.

İngiltere’deki savunma ve güvenlik araştırmaları enstitüsü Royal United Services Institute’dan Jack Watling, Afgan ordusunun gerçek gücü hakkında hiçbir zaman kesin bir bilgi olmadığı görüşünde.

Watling’e göre, ordudaki sorunlar bununla da bitmiyor. Askerler genellikle hiçbir aile bağlarının olmadığı yerlere gönderiliyor ve hiçbir çatışmaya bile girmeden görev yerlerini terk ediyor.

Taliban’ın gücünü ölçmek daha da zor.

ABD Kara Harp Okulu bünyesindeki Terörizmle Mücadele Merkezi’ne göre Taliban 60 bin savaşçıdan oluşan çekirdek bir güce sahip. Taliban’a destek veren diğer askeri gruplarla birlikte sayı 200 bini geçiyor.

Eski İngiliz ordusu yetkilisi Dr. Mike Martin, Taliban’ı yekpare bir grup olarak görmenin tehlikelerine işaret ediyor.

“Taliban, bağımsız grupların gevşek ve muhtemelen geçici bir koalisyonu olmaya daha yakın” diyen Martin, Afgan hükümetinin de benzer şekilde yerel hiziplerin ayrımlarını yansıttığı görüşünde.

Afganistan’da ailelerin, aşiretlerin ve hükümet yetkililerinin, var olmak adına nasıl taraf tuttuğunu ve değiştirdiğini hatırlatıyor.

Silaha erişim

Afgan hükümeti finansman ve silah bulma konularında da avantaj sahibi olarak görülüyor.

Hükümet, büyük kısmı ABD’den gelmek üzere milyarlarca dolar yardım alarak asker maaşlarını ve ekipman giderlerini ödüyor. SIGAR’ın Temmuz 2021 raporunda, Afganistan’ın güvenliği için 88 milyar dolar harcandığı kaydediliyor.

Ancak raporda, bu paranın gerçekten doğru şekilde harcanıp harcanmadığının sahadaki savaşı belirleyeceği de ifade ediliyor.

Afganistan Hava Kuvvetleri, savaşın seyrini belirlemekte kritik bir role sahip. Ancak Taliban’ın pilotları daha çok hedef almaya başlamasıyla 211 uçağın kullanımı bir sorun haline geldi. Sahadaki komutanların taleplerini karşılamakta güçleşiyor.

Leşkergâh gibi Taliban saldırısı altındaki kentlerde ABD Hava Kuvvetleri de devrede. Ancak bu desteğin ne kadar süreceği belirsiz.

Taliban’ın, uyuşturucu ticaretinden gelir elde etmekle birlikte, Pakistan’dan da yardım aldığı ileri sürülüyor.

Öte yandan, ABD’nin Afgan güvenlik güçlerine sağladığı silah ve mühimmat da Taliban’ın eline geçebiliyor.

Afganistan hala Sovyet işgalinden kalma silahlarla dolu. Taliban, çok daha sofistike bir gücün derme çatma bir orduyla da alt edilebileceğini gösterdi.

El yapımı bombaların ABD ve İngiltere güçleri üzerindeki ölümcül sonuçlarını düşünmek bile yeterli. Sahayı yakından bilmeleri de bir başka avantaj.

Odak noktası, kuzey ve batı bölgeler

Taliban’ın özgün yapısı bir yana, askeri uzmanlar son dönemdeki ilerlemede iyi koordine edilmiş bir planın izlerini görüyor.

Taliban’ın geleneksel olarak güçlü olduğu güney bölgeler yerine kuzey ve batıya yönelen saldırıları dikkat çekiyor.

Örgüt, kritik noktalardaki sınır geçişlerini ve kontrol noktalarını da ele geçirdi ve para sıkıntısı çeken hükümetin gümrük gelirlerini kesti.

Önemli rollerdeki yetkilileri, insan hakları aktivistlerini ve gazetecileri de öldürdüler.

Afgan hükümetinin stratejisini tanımlamak ise oldukça zor.

Hükümetin, Taliban’ın ele geçirdiği tüm bölgeleri geri alma vaatlerinin altı boş görünüyor.

Eski İngiliz ordu görevlisi Ben Barry, büyük kentleri savunmak konusunda bir plan olduğu görüşünde. Leşkergâh’ta Afgan komandoların konuşandırıldığı biliniyor.

Ancak bu ne kadar sürebilir?

Afgan özel kuvvetlerin sayısı çok kalabalık değil. Yaklaşık 10 bin kişiden oluşuyor.

Taliban, propaganda savaşını da önde götürüyor. Barry, sahadaki ivmenin Taliban’a moral verdiğini ve birlik duygusunu güçlendirdiğini aktarıyor.

Son aşama ne olacak?

Afgan hükümeti için durum kasvetli görünüyor. Savunma uzmanı Jack Watling, Afgan ordusu için durumun kötümserleştiğini söylese de, siyasette durumun düzeltilebileceği görüşünde.

Hükümet eğer aşiret liderlerini kazanabilirse, durumun geri çevrilmesi mümkün olabilir.

Mike Martin, eski Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Raşid Dostum’un geri dönmesinin önemli bir an olduğu görüşünde.

Raşid Dostum, Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile birlikte, geleneksel olarak Taliban karşıtı bir yer olan Mezar-ı Şerif’e giderek hükümet yanlısı güçleri harekete geçirmeye çalıştı.

Yaz aylarına damga vuran savaş, Afganistan’da kışın başlamasıyla durulabilir. Yıl sonuna kadar Afgan hükümetinin Kabil ve büyük şehirleri elinde tuttuğu bir denge durumu oluşabilir.

Taliban içerisinde çatlaklar oluşursa, manzara tamamen tersine de dönebilir.

Ancak şu an için ABD ve NATO’nun Afganistan’a “istikrar getirme” çabaları, Sovyetlerin girişimi kadar beyhude görünüyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *