Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said, başbakanı azletmek, Meclisin faaliyetlerini durdurmak ve olağanüstü yetkileri elinde toplayan adımlarının üzerinden iki hafta geçti. Tunus’ta sakin bir bekleyiş hakim.
Arap Baharı’nın doğum yeri Tunus’ta belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz’da kitleler halinde sokağa indi.
Gösteriler sırasında, ülkedeki yerleşik siyasete de yoğun tepki gösterildi. Bazı bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi’nin merkezlerine de saldırılar düzenlendi.
Olayların ardından Cumhurbaşkanı Kays Said, ülke yönetimini eline aldı, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa’nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurdu.
Kays Said, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini ilan etti.
Kays Said’e destek de var, darbe tepkisi de
Tunus’ta bir kesim Cumhurbaşkanı’nın bu kararlarını havai fişeklerle kutladı. Ancak diğer bir kesim ise söz konusu adımların Anayasa’nın yanlış yorumu ve bir darbe girişimi olduğunu savundu.
Ülkedeki sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerden Said’in söz konusu kararlarına itirazlar geldi. Ancak, ülkedeki sivil toplum ve tüm siyasi oluşumlar, Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü kararları karşısında tansiyonu yükseltecek adımlardan da uzak durdu.
Tunus Cumhurbaşkanı Said’in kendisine olağanüstü yetkiler tanıdığı takvimde geriye sadece 15 gün kaldı. Tüm ülke ve Tunus’a ilgi duyan uluslararası toplum, Said’in yeni bir başbakan ataması ve ülkeyi krizden çıkarmak için sunacağı yol haritasını bekliyor.
Bürokrasiden üst düzey isimler, yerel yönetimlerde valiler gibi birçok ismi görevden alan ve bazılarının yerine yenilerini atayan Cumhurbaşkanı ayrıca İçişleri, Maliye, İletişim ve Sağlık bakanlıklarında da değişikliğe gitti. Said, yürütmeyi devralacak başbakanı ise henüz seçmedi.
Cumhurbaşkanı, kendisine olağanüstü yetkilerin tanındığı sürenin uzatılabileceği sinyalini verdi ancak bu belirsizlik halinde gerek içeride gerekse dışarıda üzerinde hissettiği baskı artacak gibi görünüyor.
Uluslararası toplum ve ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Kays Said’e bir an önce yeni bir başbakan ataması, yol haritasını açıklaması ve Meclisin çalışmalarına dönmesi yönünde mesaj verdi.
Ülke siyasetinde bekleyiş hali
Tunus’taki Nahda Hareketi, Meclisteki en büyük parti olduğu için ülke siyasetinde merkezi bir rol üstleniyor. Hareket, ilk aşamada Said’in söz konusu kararlarını anayasal bir “darbe girişimi” şeklinde nitelerken, parti son toplantısında “Cumhurbaşkanı’nın kararlarının demokratikleşme için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği” söylemini tercih etti.
Tunus Meclisinde önde gelen partiler, Cumhurbaşkanı’nın kararlarına yönelik eleştirel bir tutum almasına rağmen tansiyonu yükseltmekten kaçındı ve nasıl bir karar alacağını bekler duruma geçti.
Ülkenin en büyük sendikası Tunus Genel İşçi Sendikası, Cumhurbaşkanı’nın kararlarını desteklediğini açıklamasına rağmen Said’den bir an önce “daraltılmış kabine” açıklamasını talep etti.
Cumhurbaşkanı için zaman daralırken, Tunus sokağının beklentisi olan temel hizmetler ve ekonomideki kalıtsal sorunlar devam ediyor.
Anketler ne diyor?
Kamuoyu anketleri, Said’in kararlarının yüksek oranda kabul gördüğüne işaret ediyor ancak Said’in somut adımlarının ve ülkenin temel sorunlarına hızlı çözümlerinin gecikmesi halk nezdindeki bu popülaritesinin azalmasına yol açabilir.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *