Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği cevaplardan satırbaşları şöyle:

Azınlıklar ile iftar konusu

Ülkemizdeki tüm azınlık grupları ve dini cemaatlerin liderleriyle biraraya gelerek yaptığımız iftarda Türkiye’de herhangi bir sıkıntıları var mı yok mu bunları kendilerinden duymuş oldum. Kendilerinin memnuniyet duyması beni memnun etti. Her zaman destek vereceğiz. Demir Kilise’yi onlarla birlikte açtık. Her türlü desteği verdik, veriyoruz, bundan sonra da vereceğiz. Dini cemaatlerin, azınlıkların nasıl bir ihtiyacı varsa kendilerine yardımcı olabileceğimizi ilettik.

Aşılarda fikri mülkiyet tartışması

İlim tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Bu konuda da hele hele insanlığın sağlığı ile alakalı bu konuda bunu biz ürettik kimseye vermeyiz mantığı yanlış bir yaklaşımdır. Biz nasıl ki Çin aşısı ile sürece başladık bunun dışında Almanların ürettiği aşıdan istifade ediyoruz. Şimdi de Rus aşısı Sputnik ile alakalı da sayın Putin ile görüşmelerimizi yaptık. Çok ciddi oranda aşı ülkemize alacağız. Sonra Türkiye’de ortak üretime gireceğiz. Ülkemizde de ciddi bir çalışma var. Eylül-Ekim aylarına yetiştirmeye planladığımız bu çalışma ile yerli aşımızı yapacağız. Bunu sadece ülkemizde kullanmak için değil tüm dünyada nerede bir talep varsa paylaşacağımızı da söylemiş olduk.

Mısır ile ilişkiler

Mısır halkına yönelik tavrımız çok olumlu. Mısır halkıyla Türk milletinin tarihe dayalı bir birlikteliği var. Düşman kardeşler olarak değil, dost olarak Mısır halkıyla tarihten gelen birlikteliğimizi yeniden kazanma gayreti içindeyiz. Mısır halkını zorla, Yunan halkıyla birlikte görmek bizi üzer. Onlarla dayanışma içinde olmaları bizi üzer. Yeni süreç başladı. Bu süreç içinde önce istihbarat örgütlerimiz, sonra Dışişleri Bakanlığımız mensupları görüşmelere başladı. Bunu genişleterek devam ettireceğiz.

MHP’nin hazırladığı Anayasa taslağı

Yeni Anayasa ile alakalı olarak bizim Devlet beyle yaptığımız görüşmeler var. Bu görüşmelerde zaten bir çok meseleyi ülkemizin meselesini görüşme imkanı buluyoruz. Yeni anayasa ile ilgili de görüştük. Hazırlıklarımızı kendileri ile paylaşacağımızı da görüştük konuştuk. Onlar belli bir noktaya geldiler ve bu hazırlıklarını da bize aktardılar. Bizim hazırlığımız da bitmek üzere bittiği anda biz de yaptığımız anayasa hazırlığımızı kendilerine takdim edeceğiz. Sonra ortak bir çalışma yapacağız. Muhalefetle de paylaşacağız. Yeni anayasayı inşallah çıkarmak istiyoruz.

18-19 yılda gece gündüz demedik, tüm teşkilatı bu istikamette koşmaya sevk ettim. Başta eğitim olmak üzere, sağlıkta, adalette, tarımda, enerji, uluslararası ilişkilerde aşka koştuk. O aşk olmasa bütün bu eserler yapılamazdı. 76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık eğitimde. Bunların hepsini yaptık; niye yaptık? Derdimiz şuydu: Hakkari’deki bir genç eğitim için İstanbul’a gelmesin kendi ilinde eğitim görsün. Batıdaki neyi görüyorsa doğudaki de onu görsün. Sağlıkta attığımız adımlar… Bizim şehir hastanelerimiz tüm içeriğe sahip, doktorlarımız zaten kariyer olarak buna sahip, şu anda Türkiye’ye gelenler hastanelerimizin tüm bu özelliklerine hayran kalıyorlar. 45 günde biz Kovid döneminde sadece Yeşilköy Havalimanı’nda 1008 odalı hastaneyi yaptık tüm donanımlarıyla beraber.

Muasır medeniyet seviyesi

Tüm bunlar Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine çıkmasının göstergesidir. Koronavirüs döneminde maalesef her şeyi video konferans yöntemiyle yapmak durumunda kaldık.

Türkiye şu anda dünya ile yarışıyor. Göreve geldiğimizde elimizdeki imkanlar belliydi. Şimdi bizim 28 bin kilometrelik otoyollarımız var. Havalimanlarında da 50 küsür havalimanına sahip olduk.

Dış politikada Türkiye artık birilerinin çekidüzen vermesi gereken bir ülke değil. Tam aksine Türkiye dimdik ayakta durabilen bir ülke. Tarımda gayet iyi durumdayız, hayvancılıkta da gayet iyi durumdayız, bunu da artırmanın peşindeyiz.