Vakfın Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, Stratejik Araştırmalar Birimince “İklim Krizi ve Türkiye Raporu” hazırlandığı bildirildi. Vakıf Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, “Dünyada hissedilen birçok soruna çözüm üretmek, çözüm yollarına erişebilmek adına çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

“İklim Krizi Nedir?”, “Kısaca İklim Değişiminin Etkileri”, “İklim Krizine Giden Sürecin Kavramlarla Haritalandırılması” gibi başlıkların bulunduğu raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Dünyanın çeşitli bölgelerinde artık sürekli duymaya başladığımız sel, fırtına, kuraklık, yangın ve benzeri haberler, iklim krizinin bizim için artık uzak bir hedef olmadığını göstermektedir. Yaklaşan tehlikenin ne olduğunu bilmek ve onunla mücadelede risk azaltmaya çalışmak, insanlığın ortak problemi haline gelmiştir. Ekonomik yol haritalarıyla her geçen gün tüketmek motivasyonu ile üreten dünya piyasaları için iklim krizi geçiştirilmiş bir başlık olmanın ötesine geçememiştir.”

Dünyanın birçok noktasında iklim krizine karşı kırılgan noktalar bulunduğuna işaret edilen raporda, geçen yılın başında Avustralya’da yaşanan büyük orman yangınları, ABD’de gerçekleşen büyük kasırgalar, Türkiye’de ve birçok ülkede yaşanan ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan sel felaketlerinin, iklim krizinin yeryüzü üzerinde izlenen etkilerinden olduğu ileri sürüldü.

Bireylerin bilinçlenmesi için eğitim tavsiyesi

Raporda, “Ülkemizin bulunduğu Akdeniz Havzası coğrafyası da iklim krizine karşı yerkürenin hassas bölgeleri arasındadır. Akdeniz Havzası’nda 2 derecelik bir sıcaklık artışı gerçekleşeceği, bu sebeple de beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı yaşanacağı öngörülmektedir.” tespitlerine yer verildi.

İklim değişikliği ve krizi konusunda verilecek eğitimlerin önemine değinilen raporda, şu tavsiyelerde bulunuldu:

“Bireylerin bilinçlenmesini ve iklim değişikliği konusunda kapasitelerinin artmasını sağlayacak eğitimler düzenlenmelidir. Ev içi tasarruf ve atık yönetimi konusunda çeşitli teşvikler yapılmalı ve bireyler yönlendirilmelidir. Ev içi gıda atıklarının toplanıp kompost yapılması teşvik edilmelidir. Yaş grubu fark etmeden enerji tasarrufu, su tasarrufu gibi konularda aile bireyleri duyarlı olmalıdır. Atık ve enerji tüketimine bağlı olarak bireylere sınırlar getirilmeli, periyodik aralıklarla denetim ve yaptırımlar uygulanmalıdır.”