Türkiye’deki bankacılık anlayışını eleştiren Yeni Şafak yazarı Levent Yılmaz, BDDK verilerine göre 2020 yılında bankacılık sektörünün yüzde 22,2 kâr ettiğini belirterek “Şöyle bir düşünün başka hangi sektör bir yılda bu kadar büyük bir kâr elde edebilir?” diye sordu.
Yeni Şafak ekonomi yazarı Levent Yılmaz, faizli sistemin başat unsuru bankaları eleştirdiği bugünkü yazısının başlığı “Pandeminin en kârlısı bankalar” adını taşıyor.
Yılmaz, Türkiye’deki bankacılık anlayışının Batı’daki örneklerinden oldukça “uzak” bir şekilde, ekonomi daralırken bile yüksek “kârlılık” elde edebildiğini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye’deki bankacılık, pek çok alanda örnek alınan Batı’daki muadillerinin işlevinden ve faydasından çok uzak bir şekilde ‘yüksek faiz, kısa vade ve orantısız teminat’ şeklinde işlemektedir. Üstüne üstelik bizim bankalarımız ekonomi daralırken, büyürken, pandemi varken ve pandemi yokken kısacası her durumda kârlılığını artırmayı başarır.” ifadesini kullandı.
Bankacılık sektörünün kârlarını ve takipteki alacaklarının toplam nakdi kredilerine oranını gösteren yukarıdaki grafiği de yazısında paylaşan Yılmaz, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 2020 yılı bankaların yılı olmuşa benziyor. Zira 2020 yılı genelinde bankacılık sektörünün kârı bir önceki yıla oranla yüzde 22,2 artışla 59,9 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Yanlış okumadınız. Yüzde 22,2. Şöyle bir düşünün başka hangi sektör bir yılda bu kadar büyük bir kâr elde edebilir?” dedi.
Levent Yılmaz, kredilerin geri ödenmesinde risk ölçüm rakamlarına göre, risklerin de pandemi döneminde minimize olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bankaların 2020 yılındaki takipteki alacaklarının toplam nakdi kredilere oranı yüzde 4,06 olmuş. Bu oran bir önceki yıl yüzde 5,36’ydı. Bu oran herkesin çok yakından takip ettiği bir orandır. Çünkü kredilerin geri dönüşündeki riskin ölçüldüğü en temel göstergelerin başında gelir. Bu açıdan bakıldığında pandeminin hakim olduğu 2020 yılında kullandırılan kredilerin bir bölümü ile bankaların alacak risklerini de minimize ettiğini görüyoruz. Yani pandemi bankalara yaramış.”
Bankaların kâr motivasyonu ile çalışması gerektiğini savunan Levent Yılmaz, kamusal bir görev yerine getirdikleri için “imtiyazlar” verildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Her zaman vurguladığım üzere bankaların kâr etmesine karşı değiliz. Elbette bir anonim şirket olarak bankaların kâr motivasyonu ile çalışması gerekiyor. Öte yandan şu gerçeği de unutmamak lazım; bankalara mevduat toplama ve kredi verme imtiyazının verilmesinin nedeni bankaların kamusal bir görevi yerine getiriyor olmasıdır. Bu yüzden bankaların bu görevi yerine getirirken izledikleri politikalar eğer çiftçiyi, esnafı, sanayiciyi ve ihracatçıyı zor durumda bırakacak şekilde olursa bu eleştirilmesi gereken bir durumdur.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *