Akıl dışlandı, iman vuruldu ruhlar yasta. Kibir dorukta, kalbler hasta. Bir gün geri alınır diye mazlumların gözleri çalınmış mirasta…
Mustafa Çelik / Yeni Akit
Zaman büyük bir müfessir. Kürsülerde vaizler, halkta yok tesir. Mana maddeye esir. Evveliyat fıkhına sahip olmayınca masal olup gitti emanet zamanlarımız. İzandan, irfandan, vicdandan hali kaldı anlarımız.
Allah’ın dünyasında bir tek Allah’ın hükmü ve hâkimiyeti, bir tek Allah’ın dini, Allah’ın şeriatı denildiğinde tepki gösterenler, kin ve nefret kusanlar, sahte ilahlara tapanlardır. Allah şeriksiz, Allah’ın hâkimiyeti, şeriatı, dini de şeriksiz, alternatifsizdir.
Allah’ın nizamı İslâm’ın gündeme gelmesinden, gündemde kalmasından hoşlanmayanlar, Allah’ın dışında birtakım sahte ilahlarla sevinip iftihar edenlerdir. Rabbimiz haber veriyor:
“Allah, bir tek (ilâh) olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah’tan başkaları (ilâhları) anıldığında bakarsın sevinirler.”(Zümer Sûresi/ 45)
İslam denilince üzülen, Avrupa denilince, ideolojiler denilince sevinen insan tipi, müşrik insan tipidir. İdeoloji Allah’a değil, şeytana yakın olmaktır. Aslında İslâm’a mukabil ve onun yerine geçsin diye icad edilmiş her ideoloji kendi başına bir şeytandır. Mü’min insanlar şeytandan kaçındıkları gibi ideolojilerden kaçınmadıkça mü’min kalamazlar.
Dinde ve imanda seçmecilik ve sentezcilik olmaz. Allah tek başına zikredildiği zaman, “Rahmân ve Rahîm olan Allah’tır, yaratıcı olan, yarattıklarına egemen olan, ölüme ve hayata etkin olan Allah’tır, kullarının tek hacet kapısı Allah’tır, Allah’tan başka hacet kapısı yoktur, bilen Allah’tır, Allah’tan başka bilen yoktur, şifa Allah’tandır, Allah’tan başka şifa merciî yoktur, hüküm, hâkimiyet Allah’a aittir, O’ndan başka hiç kimsede hâkimiyet yetkisi yoktur” dendiği zaman, her konuda yetkili sadece Allah zikredildiği zaman, ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar. Kalplerinde bir öfke, yüzlerinde bir ekşime meydana gelir. Sadece Allah’tan bahsettiniz mi, sadece Allah dendi mi, böyle olurlar ama O’nun berisinde bir şeylerden söz ettiniz mi, yani bir konuda etkin ve yetkin olarak Allah’tan başkalarından da, meselâ bir kısım tâğutlardan da, putlardan da, bilimden de, büyütülmüş varlıklardan da, yıldızlardan, uzmanlardan da söz etmeye başladınız mı gülüp sevinmeye başlarlar, yüzleri açılır. Çünkü bu müşriklere Allah’tan başkalarından bahsetmek onların hevâ ve heveslerini onaylamaktadır. Aslında bu adamlar kendi hevâlarını tatmin ettiklerinden dolayı onları kabul ediyorlar. Yani eğer o büyük kabul ettikleriyle kendi aralarındaki menfaat bağları kesiliverse, derhal onları bırakıp başkalarını bulurlar. Onların bunlarla bağlantısı sadece menfaat ilişkisine dayanmaktadır. Sadece Allah dediniz mi içleri burkulur, kalpleri kabarır. Meselâ bir mecliste sadece Allah’tan söz ettiniz mi çatlar, patlar adamlar. Ama öyle değil de Allah’ın berisinde bir şeylerden meselâ senetten, çekten, geçimden, seçimden, arabadan, piyasadan, yasadan, anayasadan, ölenden, öldürenden, yemeden, içmeden bir şeylerden söz edince adamların yüzleri gülmeye başlar. Coşarlar, gülerler, tabak tabak açılırlar. Niye? “Hep Allah, hep Allah bıktık yahu! Yeter! Bu kadarı da olmaz ki!” derler. Yani her zaman Allah dendi mi, her konuda Allah dendi mi mahvoluyorlar. Ama bazen Allah dendi mi bundan razı oluyorlar. Meselâ namaz deyin razı adam veya oruç deyin razı adam. Zekâttan bahsedin, isterseniz malınızın tamamını dağıtın onu hiç ilgilendirmez. Ama her konuda sadece Allah dediniz mi, işte o zaman patlıyor, çatlıyor, kahroluyor, mahvoluyor adam. Yemede, içmede, giyimde, kuşamda, eğitimde, hukukta her şeyde sadece Allah dendi mi pili bitiyor adamların. Bunlar birbirlerini sahte ilahlarla müjdeleyip sevinen bunaklardır.
Şeriat gibi bir atiyyeyi ilâhiye varken Avrupa kanunlarıyla iftihar etmek, Avrupa’dan kanunlar ithal etmek, sahte ilahlarla sevinmektir.
Madrabazlar rütbe aldılar hain gözden. Avrupa kapılarında kanun dilencisi oldular bu yüzden. Yaralar derin, İslâm’a dönmedikçe dinmiyor acı. Bozacının şahidi olmuş şıracı. Allah ile kul arasına girmiş sahte ilahlardan bir sürü aracı.
Hilafetin ilgasından sonra faiz merkezli lâ dini bir düzen kurdular. Hak-hukuk ile mukayyed kalmayıp kudurdular. İyilik adına her neyi buldularsa hedefe koyup vurdular. Sonunda Avrupa kapılarında kanun dilencisi olarak durdular.
Akıl dışlandı, iman vuruldu ruhlar yasta. Kibir dorukta, kalbler hasta. Bir gün geri alınır diye mazlumların gözleri çalınmış mirasta.
Sahte ilahlarla sevinen insan tipi soysuzdur. Tükürsen yüzüne varmaz farkına. Her türlü hileyi vurur sırtına. Yüzünde bitmiştir ar namus astar. İnsanlığa kalbi, atmaz sahtekâr. Avrupa’yı yurt bilir, ne din ne iman tanır. En büyük Amerika der, En büyük Batı der, ama Allahû Ekber demekten utanır.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *