Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Ümit Özdağ’ın Cnn Türk televizyonunda sarfettiği sözler ile kamuoyu gündemine oturan İYİ Parti’deki kavganın arka planını yorumladı. Bugünkü köşesinde, “İYİ Parti’deki asıl kavga” başlıklı bir yazı kaleme alan Övür, bu partinin bir proje partisi olduğu vurgusunda bulunurken, son yaşananları, kongredeki ‘çizik olayı’ ile bağlantılandırdı.

Övür yazısında, Ümit Özdağ’ın “Parti içinde uluslararasıcılar ve milliciler kavgası var.” sözlerine dikkat çekti.

Övür o yazısında şöyle diyor:

İYİ Parti, kurulduğu andan itibaren hep siyasi ayrılıklar ve istifalarla sarsılıp durdu. Henüz de durulmuş değil. Lideri Meral Akşener bile istifa edip geri dönenlerden. Bu da kaçınılmazdı çünkü İYİ Parti bir proje partisi olarak ortaya çıktı.

Son kongrede yaşanan “çizik olayı” ve sonrasında İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ‘ın İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu‘yu FETÖ’cü olarak suçlaması diğerleriyle kıyaslanmayacak kadar derin bir çatlağa işaret etti.

Ortada ağır bir suçlama var; partinin kurucusu ve milletvekili, o partinin İstanbul il başkanını FETÖ’cülükle suçluyor.

Sadece bu da değil, Ümit Özdağ bu suçlamayı yaparken arka planda Buğra Kavuncu‘nun babası Orhan Kavuncu’dan, amcası Burhan Kavuncu’dan hatta 4 yaşından beri tanıdığı dayısı Enver Altaylı‘dan söz ediyor. Belki de işin püf noktası burası.
Bu isimlerin hepsinin ortak siyasi geçmişleri ve akraba ötesi ilişkileri var.
Örneğin ilk kez bu köşede derinlemesine araştırıp yazdığım dayı Enver Altaylı, Türkiye’nin son 60 yıllık darbeler, kumpaslar ve kirli ilişkiler tarihinin en kritik isimlerinden biri. (https://bit.ly/2FM29OH)
Şimdi ise FETÖ’nün MİT içindeki adamı Mehmet Barıner‘i kaçırmaktan tutuklu. Savcılığın hazırladığı iddianamede casusluktan, adam kaçırmaya kadar bir dizi suçlama var.

Ümit Özdağ, Buğra Kavuncu’yu FETÖ’cülükle suçladığı konuşmasında işte bu Enver Altaylı‘yı hatırlatarak şöyle diyordu: “İYİ Parti kurulurken, Enver Altaylı beni çağırdı. Gittim görüştüm. Bana ‘Parti kurmayın sokağa dökülün’ dedi.” Sahi Özdağ, bu hatırlatmayı neden yaptı?

Acaba henüz açığa çıkmayan ve Özdağ’ın bildiği Buğra Kavuncu‘nun siyasi yürüyüşüyle Enver Altaylı ve Altaylı’nın bağlantıları arasında bir bağ mı vardı?
Şimdi buraya bir nokta koyup, “Çizik Operasyonu” sonrasına dönelim.

Koray Aydın‘ın imzasını taşıyan o operasyonun arkasında 20’yi aşkın il başkanı olduğu söyleniyor. En ön safta da Gaziantep il başkanı varmış.

Peki, Ümit Özdağ, neden aday olmadığı halde adını listeye koyan Koray Aydın’ın ekibinden Gaziantep il başkanına savaş açmadı da İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya açtı?

Bunun sadece çizik operasyonuna karşı bir hamle olmadığı çok açık. Anlaşılan İYİ Parti içinde görünmeyen başka çatışma da var. Sadece Akşener’in bilgisi doğrultusunda çizik operasyonunu başlatan Koray Aydın veya Aytun Çıray‘ın başını çektiği merkezciler yok.
Arka planda çok daha derin bir kavga var ki Özdağ böyle konuşuyor. Zaten bunun ipucunu da yine Özdağ verdi; “Parti içinde uluslararasıcılar ve milliciler kavgası var.”
İşte Akşener‘in prensi olarak partiye getirilen Buğra Kavuncu, o uluslararasıcıların bilinen temsilcisi.

Onun Alman istihbaratıyla yakın ilişkili Almanya’nın kimya devi BASF Türk firmasının CEO’luğunu bırakıp gelmesi de, İstanbul il başkanı yapılması da bu pozisyonla alakalı ve tesadüf değil. Çizik operasyonundan hemen sonra konuştuğum eski ülkücülerden İYİ Partili bir siyasetçi şöyle diyordu.

“Yakında Buğra Kavuncu, İstanbul’dan Koray Aydın’a karşı güçlü bir muhalefet hareketi başlatırsa şaşırmayın.”

Şaşırarak, “Bu da nereden çıktı?” diye sormuştum. İYİ Partili çok iddialı bir cevap verdi:
“Aslında Buğra Kavuncu seçilmiş biri… Akşener’in partinin logosundan bile haberi olmadı. İYİ Parti’nin fikri arka planında Ahad Andican, Burhan Kavuncu, Enver Altaylı gibi önemli isimler var. En geç 2023’te iktidar olacağız.” Bu iddialar ister istemez FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmasını yeniden gündeme getirecek. Daha ne bağlantılar çıkacak göreceğiz.