Bakan Ersoy “Unuttuğumuz hakikatleri hatırlamak ve hatırlatmak sorumluluğundayız. Bu yolda başvuracağımız en güçlü ve derin hafızalardan biri Mevlana’nın hayatı ve eserleridir.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Mevlana’nın 746. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenlerinde, Mevlana’nın vuslat gecesinde, onu saygı ve rahmetle anmak üzere bir araya geldiklerini söyledi.
‘Hiç olabilmenin değerini unuttuk!’
Mevlana’nın vuslatının da hayatı gibi dersler içerdiğini anlatan Ersoy, Şeb-i Arus’un 746 yıldır etkisini muhafaza eden bir anın döngüsü olduğunu belirtti. Ersoy, şifaya ihtiyaç duyanın vuslata eren değil, geride kalanlar olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “İnsan olmanın özünü unutup, beden dediğimiz kalıbın heves ve hedefleri peşinde koşar olduk. Her şeye sahip olma çabasında kaybolup, hiç olabilmenin değerini unuttuk. Nihayetinde madde, manadan daha fazla kıymet görür oldu. Bugün hepimiz, geldiğimiz bu noktanın acı sonuçlarıyla yüzleşmekteyiz. Dünyaya dönüp her baktığımızda gönüller yanıyor, vicdanlar kanamaya başlıyor. Bunun üstesinden gelebilmek için unuttuğumuz hakikatleri hatırlamak ve hatırlatmak sorumluluğundayız. Bu yolda başvuracağımız en güçlü ve derin hafızalardan biri Hazreti Mevlana’nın hayatı ve eserleridir.”
‘Elbette ki en doğru yol yaratıcının kılavuzluğu’
Mevlana’nın yolunun insana İslam ile ayna tutmaktır diyen Ersoy, “Elbette ki yaratılanı anlamak için yaratıcının kılavuzluğuna sığınmak, rehberliğine müracaat etmek en doğru yoldur. Bu yolda her kim samimiyetle yürürse, mutlaka maksadına ulaşacaktır. Yeter ki zor da gelse, yorucu da olsa rehberin ardından ayrılmayalım. Aksi takdirde ya yolda kalırız ya da kayıplara karışırız.” dedi.
Ersoy, Mevlana’nın muhatabının insan olduğunu, ayrı gayrı olmaksızın, fark gözetmeksizin, beşere faydalı olmak derdinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ” ‘Biz bu dünyada güneş gibiyiz. Herkese can vermeye, tüm insanlık alemine yararlı, faydalı olmaya gelmişiz’ diyerek, bakış açısını ortaya koymuştur zaten. Esas olan, kınamak yerine hoşgörü ile yaklaşmak, kusur bulmak yerine, gönüllere gidecek bir yol aramaktır. Hazreti Mevlana işte bunu başarmıştır. Ondandır ki, aradan geçen 7,5 asıra rağmen, dünyanın dört bir yanından, dini, dili, ırkı fark etmeksizin, insanlar halen akın akın Mevlana’nın çağrısına koşmaktadır. Ne mutlu bize ki, İslam iklimiyle bereketlenmiş bu topraklarda, gönül sultanları hiç eksik olmamıştır. Millet olarak bu büyük ariflerin irfanıyla, kendimize çizdiğimiz yolda yürümekten hiç vazgeçmedik. Bundandır ki ne kadar uğraşsalar da yolumuzu da, insanlığımızı da vicdanımızı da kaybetmedik.”
Ülke olarak tüm adımları bu değerlerin rehberliğinde attıklarını anlatan Ersoy, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, arkamıza bakmadan, yarın için çıkar hesapları yapmadan bugün kurtarabildiğimiz canları, umut olabildiğimiz hayatları en büyük kazanç olarak görüyoruz. Bugüne kadar değerlerimizle yaşadık ve yaşattık. Bundan sonra da hakkı, adaleti, insanı korumak ve yüceltmek söz konusu olduğunda, tereddüt etmeyiz, iki kere düşünmekle zaman kaybetmeyiz. Zira Hak yolunda aşkla yürüyenin gönlünde korku yoktur, şüphe yoktur.” ifadelerini kullandı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *