Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Avrupa’da geçmişte yaşanan mezhep savaşlarına benzer bir durumun bugün İslam dünyasında görüldüğünü savundu
BERLİN (AA) – Prof. Dr. Erbaş, Almanya’nın başkenti Berlin’deki Türk Şehitlik Camisi Konferans Salonu’nda ”Hedef Kitle: Gençlik” konulu konferansa katılarak konuşma yaptı.
Geçmişte Avrupa’da katolik ve protestan mezhepleri arasında yaşanan 30 yıl Savaşları’nda 7 milyon insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Erbaş, “Şimdi aynı şey İslam dünyasında yaşanıyor. Örgütler kuruluyor. O örgütler ötekinin Müslümanlığını beğenmiyor ve öldürüyor. Gözlerini bağlıyor, elinde bıçak. Yüzü görünmediği için kim olduğunu bilmiyoruz. Allahuekber diyor bazen onu da diyemiyor tamamen oyun olduğu belli. Öldürülen kelime-i şehadet getiriyor ne mahsun, ne acı bir şey. Şu an İslam dünyası bununla uğraşıyor. İslamofobi buradan yükseliyor işte. İslam’dan korkutmak, İslamofobi bu aşamaya geldi. Onun için bizim İslam’ı çok iyi temsil etmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
‘Elimizde kalem olduğu yıllarda dünyaya rehber olmuşuz’
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Gençlik Spor Bakanlığı ile bir protokol imzaladıklarını hatırlatarak, hedeflerinin gençler olduğunu söyledi.
Erbaş, “Dünyada en büyük nimet Müslüman kimliğine sahip olmak. Bu milletin çocuklarının elinden kitap ve kalem düşmeyecek. Elimizde kalem olduğu yıllarda dünyaya rehber olmuşuz.” dedi.
“Yeryüzünde iyilik egemen oluncaya dek” parolasıyla çalışma yaptıklarını anlatan Erbaş bu yılki kurban kampanyasına Almanya’dan 98 bin kurban gönderildiğini belirterek, ”Almanya’yı tebrik ediyorum. Bu yıl 98 bin kurban kesildi. Geçen yıl 78 bindi. 149 ülkeye sizin verdiğiniz emanetleri ulaştırdık. Bu ne demektir. Milletimizin sevgisini 149 ülkeye ulaştırmak, bayrağımızı tanıtmak demektir. Ülkemizin yüceliğini 149 ülkeye ulaştırdık demektir. ” dedi.
‘Bilgiyi Allah yolunda insanların faydasına kullanmak lazım’
Bugünün dünyasında bilginin çok önemli olduğunu kaydeden Erbaş, ‘‘Bilgi paylaşıldıkça çoğalır. Niçin çocuklarımızı okutuyoruz? Faydalı insanlar olsun diye. Cehalet kötülük getirir, bilgi iyilik getirir. Bilgiyi Allah yolunda insanların faydasına kullanmak lazım. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Bilgi insanların faydasına kullanılmalı yoksa atom bombası yapıp bir ülkenin üstüne atıp yüzbinlerce masum insanı öldürmek için kullanılan bilgi kötü bir bilgidir.” diye konuştu.
Bilginin ve teknolojinin zirveye tırmandığı bir zaman diliminin yaşandığını vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti: ”Elimizde telefonlar. O telefon sadece telefon değil, onun dışında çok şeyler için kullanılıyor artık bağımlılık yapmış. Bağımlılık zararlı şeyler için oluyorsa o kötü bir bilgidir. Öyle enteresan silahlar yapıyorlar ki. Bir millet kendisine dışarıdan gelen saldırılar için kendilerini savunmak için kullansa ırzını, vatanını, bayrağını ve namusunu kullanmak için faydalı. Peki bu silahlar ne için kullanılıyor? İşgal için kullanılıyor. Terör örgütlerine satılıyor çok para kazanacaklar ya. Yani para denilen şey kazanılırken helal yoldan kazanmak lazım ama kazanmak için her yol mübah anlayışı 20. ve 21. asrın gördüğü en büyük kötülüktür. Faiz onun için yaygındır. Faiz tefecilik haksız kazanç. Maalesef bu kötülüğü yaşıyoruz’.’
‘İki tür sorumluluğumuz var’
Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam’ı güzel bir şekilde temsil etmenin önemli olduğunu belirterek, ”Bu topraklarda Gayrı Müslim insanlarla yaşanıyor. İki sorumluluğumuz var. Biri kendimizden sorumluluğumuz, ikincisi inancımızdan sorumluluğumuz. Bizim yüzümüzden birisi İslam’dan uzaklaşırsa vebalini taşıyamayız. Bizim vesilemizle bir kişi ısınırsa İslam’a, bu sevap bize yeter.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın başına gelen kötülüklerin en büyük sebebinin insanların ahirete inanmaması olduğunu vurgulayan Erbaş, ”Ahirete inanmıyor insanlar, çok önemli bir noktadır. Dünyanın başına gelen kötülüklerin en büyük sebebi, insanların ahirete inanmaması. Türkiye’de ankette soruyorlar. Müslüman mısın? Müslümanım diyenler yüzde 98. Ahirete inanıyor musun? inanıyorum diyenler yüzde 90. Bu nasıl bir şey. Nasıl Müslümanlık. Ahirete inanmayan birisi Müslüman olamaz zaten.”
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen de Almanya’da DİTİB’e ait 950 dernek olduğunu, camilere kayıtlı 80 bin öğrencinin bulunduğunu kaydetti.
Almanya’da bin 200 din görevlisinin hizmet verdiğini anlatan Türkmen, 350 üniversite öğrencisine barınma imkanı sağladıklarını ifade ederek, ”Almanya’daki Türk gençliğini çok önemsiyoruz. Gençlik bizim için çok önemli. Onlar buradaki geleceğimiz.” dedi.
DİTİB Genel Başkanı, Almanya’da yüksek lisans yapanlara 800 avro, doktora yapan öğrencilere de bin avro burs verdiklerini kaydetti.
Konferans sonunda Türkmen Prof. Dr. Erbaş’a plaket takdim etti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *