Kurtulmuş, mazlum milletlerin, mağdurların öncüsü ve sözcüsü olmak için yola çıktıklarını dile getirerek şöyle devam etti: “Suriye’de niye Türkiye istediğini aldı? Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı, liderliği ve cesareti olmasa belki böyle bir sonucu alamayacaktık. Türkiye, cumhurbaşkanımız başta olmak üzere oynanan oyunun farkında olması ve kendini ona göre hazırlamasıyla istediğini aldı.

Akçakale’nin karşısı Tel Abyad. Tel Abyad Arapça ‘Akçakale’ demektir. Aynı mahalle, aynı akraba, aynı hemşeriler, aynı sülale emperyalistlerin cetvellerle çizdiği haritalarda birbirinden ayrılmıştır. Bir asır önce bu bölgeyi paramparça ettiler. Şimdi bu bölgenin insanlarını, gönüllerini, zihinlerini bölmek istiyorlar. İşte Türkiye bu büyük oyunu görüyor ve bu oyunu bozmak için bütün gücünü ortaya koyuyor. Bu bölgenin halklarının bölünmesine, Türkler, Kürtler, Araplar, Ezidiler, Sünniler, Şiiler diye bölünmesine asla müsade etmeyeceğiz. Bu halkların coğrafyasında emperyalist düşüncelerin hayata geçirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Barış Pınarı Harekatı’nın arkasında yatan gerçek sebep budur.

Onun için bunlar büyük bir karın ağrısı ve endişeyle Türkiye’nin sahadaki başarısını bir şekilde hazmedemedikleri için birden hepsi ayağa kalktılar. Sözde Ermeni soykırım tasarısı, Türkiye’ye yaptırım tasarısı gibi… Bunların bize söyleyeceği hiçbir şey yoktur. Hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Dertleri, güçlü bir Türkiye’yi görmek istemiyorlar.”

Türkiye’nin kaderinin Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın kaderiyle neredeyse özdeşleştiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi mücadelesini hep birlikte daha ileriye götüreceklerini belirten Kurtulmuş, yeni dönemde söylemleri güçlendireceklerini söyledi.

“Önümüzdeki dönem dünya ve Türkiye siyaseti için yeni bir dönem olduğu gibi AK Parti için de yeni bir dönemdir.” diyen Kurtulmuş, “Açıkçası artık Tayyip Erdoğan’ın siyasi karizmasının arkasına sığınarak siyaset yapma devri geride kalmıştır. Bizim üzerimize düşen, onun üstüne yük olmak değil onun yükünü almaktır.” diye konuştu.

Kurtulmuş, şöyle dedi: “Her bir siyasi aktörümüz, halkta karşılığı olan, motivasyonu olan, bilgisi, ahlakı olan, halkın sevdiği insanlardan oluşmalıdır. İşte son seçimlerde bazı seçim bölgelerinde aldığımız sonuç bunun çok açık bir göstergesidir. Artık sadece Cumhurbaşkanımızın resmini koyarak, ‘Biz onun adayıyız.’ diyerek seçim kazanma devri geride kalmıştır. Onun için AK Parti siyaseti de yeni bir döneme giriyor. Söylem olarak tabiri caizse bu cıvataları sıkıştıracağız, yerli, milli olmak, demokrat olmak, reformcu olmak, kuşatıcı ve kapsayıcı olmak konusunda söylemlerimizi daha güçlü hale getirerek Allah’ın izniyle yolumuza devam edeceğiz.”