Milli Gazete’den Zeki Ceyhan, “Bakan Pakdemirli’nin açıklamalarını okurken ciddi olarak kaygı duymaya başladığımızı ifade etmeliyiz.” diye yazdı.
Milli Gazete yazarlarından Zeki Ceyhan, geçtiğimiz günlerde Bakan Pakdemirli’nin kullandığı “Devletin bir bakanı” ifadesini eleştirdi. Pakdemirli, THK tartışmasında, “THK’nın verdiği sertifikalara güvenmiyorum. Kaldı ki devletin bakanı ‘bu uçaklar güvenli değildir’ dedi. Konu kapanmıştır.” diye konuşmuştu.
Gerek THK tartışmasında gerekse kayyum atamalarında karar merciinin yargı olması gerektiğini savunan Ceyhan, “Devletin bir bakanı” olarak tanımlanan isim elbette güven duymamız ve yaptığı açıklamalara inanmamız gereken biri olmalıdır! Ama devletin bir bakanı olarak tanımlanan kişi taraflardan biri! Böyle bir durumda devletin bir bakanını kesin belirleyici unsur olarak kabul etmek yerine mesela yargı belirleyici unsur olarak kabul edilse daha sağlıklı bir adım atılmış olmaz mı?” diye sordu.
Zeki Ceyhan, “Devletin bir bakanı!” başlıklı yazısında şöyle dedi:
Son günlerin tartışma konularından birisini de peş peşe çıkan “orman yangınlarında” Türk Hava Kurumu’na ait uçakların niye tercih edilmediği sorusu oluşturuyor!
Bakanlık bu uçakların motorlarının olmadığını ve emniyetli bulunmadığını ileri sürerken Türk Hava Kurumu yetkilileri uçaklarının faal olduğunu savunuyor.
Kim haklı kim haksız diye karar verecek konumda değiliz.
Tarafların yaptıkları açıklamaları dikkatle inceleyip bir sonuç çıkarmaya çalışıyoruz.
Bakan Pakdemirli’nin açıklamalarını okurken ciddi olarak kaygı duymaya başladığımızı ifade etmeliyiz.
Bakan Pakdemirli, konuyu kendi açısından izah ederken diyor ki:
Devletin bir bakanı “Biz bu uçuşları emniyetli bulmuyoruz” diyorsa konu bitmiştir!
Yani devletin bir bakanı bir yana öteki insanlar bir yana!
“Kesin belirleyici unsur” olarak devletin bir bakanının tercih edilmesi karşısında ne diyeceğimizi şaşırıp kalıyoruz.
“Devletin bir bakanı” olarak tanımlanan isim elbette güven duymamız ve yaptığı açıklamalara inanmamız gereken biri olmalıdır!
Ama devletin bir bakanı olarak tanımlanan kişi taraflardan biri!
Böyle bir durumda devletin bir bakanını kesin belirleyici unsur olarak kabul etmek yerine mesela yargı belirleyici unsur olarak kabul edilse daha sağlıklı bir adım atılmış olmaz mı?
Kayyum meselesinde de yine devletin bir bakanı oldukça iddialı şeyler söylüyor.
Mesela “Yapmak zorundaydık” diyor. Tamam, görevden alınanlar bir şekilde teröre bulaşmış olabilir ama onlar hakkında devletin bir bakanı yerine yargı bir karar vermiş olsa alınan karar daha çok içimize sinmez mi?
Bakan Pakdemirli, Türk Hava Kurumu’nu siyasete bulaşmak ve anamuhalefetin yanında yer almakla suçluyor. Bu iddia gerçekleri dile getiriyor olabilir.
Böyle olması halinde de meselenin yargıya intikali ve oradan çıkacak karara göre tavır takınılması doğru olmaz mı?
Şimdi birileri çıkıp “iktidar Türk Hava Kurumu anamuhalefetten yana diye uçaklarını kullanmıyor” iddiasında bulunursa ne yapılacaktır?
Netice itibariyle peş peşe çıkan orman yangınlarında Türk Hava Kurumu’na ait uçakların kullanılmamış olması önemli bir sorun ama Bakan Pakdemirli tarafından yapılan açıklama bizce çok daha önemli.
Ülke yönetiminde söz sahibi olmuş kişilerin sergilemiş oldukları bu zihniyet oldukça düşündürücüdür!
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *