“2018 yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması” sonuçlarını basınla paylaşan RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, “Görüntü tekrarlarıyla şiddetin ekranlarda sürekli yer alması şiddeti adeta meşrulaştırmaktadır.” dedi.
RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, konuşmasında, RTÜK olarak 2006 yılından bu yana değişik konularda kamuoyu araştırmaları gerçekleştirdiklerini ve bu araştırmalarla yayıncılık sektörünün gelişimine ışık tuttuklarını anlattı.
Ortalama televizyon izleme süresi 3 saat 34 dakika
Yerlikaya, “2018 yılı Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması” sonuçlarına ilişkin şunları kaydetti: “Yapılan araştırma sonuçları çarpıcı verileri ortaya koymaktadır. Günlük ortalama televizyon izleme süresi 3 saat 34 dakikadır. Geçmiş araştırma bulgularına göre izleyicinin televizyon programlarını televizyondan izleme süresinin azaldığı, yayınları yeni medya araçlarından izleme eğilimlerinin ise arttığı ve özellikle gençlerde yeni medya araçları ile televizyon izleme eğiliminin daha yüksek olduğu görülmektedir.
Buna göre, akıllı telefondan televizyon yayınlarını en çok 15 ile 24 yaş arasındaki gençlerin izlediği tespit edilmiştir. Bu yaş grubunun 00:01-03:00 saatlerinde en çok televizyon izleyen kesim olduğu görülmüştür. Yani gençlerdeki prime time zamanı gece yarısından sonraya kaymakta.”
Yeni izleme eğilimleri
Araştırmanın diğer bulgularına da değinen Yerlikaya, “Araştırmanın bir başka bulgusu televizyonun aileyle izlenirken, yeni medya araçları ile yapılan izlemelerin tek başına olduğudur. Sektörde internet yayıncılığının öneminin arttığı buradan da çok net bir şekilde görülmektedir.” ifadelerini kullandı.
Katılımcıların yüzde 70,4 “internet” denetimini gerekli buluyor
Yeni izleme eğilimlerinin, denetim alanında yeni düzenlemeler yapılması konusunu da gündeme getirdiğini belirten Yerlikaya, Türkiye’de, dünyadaki gelişmelerle aynı doğrultuda olacak şekilde, internet yayıncılığında, çocukların ve gençlerin zararlı yayın içeriklerinden korunması amacıyla yapılan denetimlerin artık yasal zemine kavuşturulduğunu ve bununla ilgili uygulamaların da başlangıç aşamasında olduğunu kaydetti.
İnternet üzerinden yayın yapan radyo ve tv’ler denetlenecek
Bu kapsamda, araştırmada, katılımcıların internet üzerinden yapılan izlemelerin denetimine ilişkin görüşlerine de yer verildiğini bildiren Yerlikaya, şöyle devam etti: “Katılımcıların yüzde 70,4’ü internet üzerinden yayın yapan platformların denetlenmesi gerektiğini düşünmektedir. Burada kastımız radyo ve televizyon yayınları. Yine araştırmaya katılanların yüzde 68,4’ü internet yayınlarının RTÜK tarafından denetlenmesinin doğru olduğunu söylüyor. Dikkat çeken diğer bir sonuç, geleneksel medyaya olan güvenin internet ve sosyal medyaya olan güvenden daha yüksek olduğudur. Katılımcıların yüzde 69,2’si televizyon haberlerine güveniyor.”
İzleyicilerin haberlere olan güven oranına ilişkin sonucun da sevindirici olduğunun altını çizen Yerlikaya, araştırmayla kadınların erkeklerden daha fazla televizyon izlediğinin saptandığını söyledi.
“Araştırmaya katılanların yüzde 40,9’u televizyon izlerken yemek yediklerini, yüzde 20,1’i ise tablet, bilgisayar veya akıllı telefon kullandıklarını söylüyorlar.” bilgisini veren Yerlikaya, araştırma kapsamında 45 yaş üstü ve daha çok evde yaşamını sürdüren vatandaşların, hala en çok televizyon izleyen kitleyi oluşturduğunu bildirdi.
En çok izlenenler en çok şikayet edilenler
RTÜK Başkanı Yerlikaya, değerlendirmeler ışığında en çok izlenen programların haberler ve diziler olduğunun ortaya çıktığını ve bununla birlikte en çok izlenen programların en fazla şikayet edilen programlar olduğunun da görüldüğünü söyledi.
Yerlikaya, “Katılımcıların yüzde 46,3’ü kuşak programlarından, yüzde 21,6’sı da dizi filmlerden şikayetçidir. Bir de Türkçenin etkili kullanımı konusunda verilen cevaplara göre, yüzde 36,9’luk bir oranla TRT kanallarının Türkçeyi güzel kullandığı tespit edilmiştir. TRT Genel Müdürümüze de şahsı ve kurumu adına teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
İmzalanan Yayın Etik İlkeleri ve bu kapsamda medyada öz denetimin önemine de vurgu yapan Yerlikaya, “Medya kuruluşlarından ricamız haber ve programlarını hazırlarken vicdanlarının sesine de kulak vermeleridir. Bugün burada imza altına alacağınız etik ilkelere uyacağınıza bütün kalbimle inanıyor ve göstereceğiniz hassasiyet için hepinize teşekkür ediyorum.” dedi.
Şiddet adeta meşrulaştırılıyor
Şiddet içerikli haberlerin her geçen gün arttığını gözlemlediklerini dile getiren Yerlikaya, şunları kaydetti: “Bıçaklama, cinayet, gasp, hırsızlık, taciz, tecavüz, ihmal ve istismar konuları artık sıradan bir olaymış gibi haber bültenlerinin ağırlıklı içeriğini oluşturmaya başlamıştır. Görüntü tekrarlarıyla oklar çıkartılmak suretiyle yayınlandığı görülmekte, şiddetin ekranlarda sürekli yer alması şiddeti adeta meşrulaştırmaktadır. Ana haber bültenlerinin yayınlandığı saatler, her yaştan en fazla izleyici kitlesinin ekran karşısında olduğu zaman dilimlerine denk gelmektedir. Bu durumda çocuklar ve gençler bu tarz haberlere maruz kalmakta ve bu haberlerin içeriğinden olumsuz şekilde etkilenmektedir.
Haberlerde toplumu şiddete yönelten, terörü teşvik eden ve halkı kışkırtmaya yönelik yayınlara asla izin vermeyeceğimizi burada belirtmek isterim.”
Dizilerde de şiddet öğelerinin ön plana çıktığına dikkati çeken Yerlikaya, “Şiddetle birlikte toplumun genel ahlakını ve Türk aile yapısını olumsuz etkileyecek, çocuk ve gençlerimize olumsuz örnekler oluşturacak hususların artık dizilerimizden temizlenmesi gerekiyor. Kadın kuşak programlarında ise kişilerin özel hayatlarının ve mahremiyetlerinin ifşa edilmemesini önemle rica ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Hamile kadın haberi
Bu noktada “Hamile hastanın karnında doktor ihmali sonucu bant unutulduğu”na ilişkin geçen hafta yaşanan bir habercilik yanlışına değinen Yerlikaya, Üst Kurula gelen şikayetler doğrultusunda yapılan araştırmada, “Amniotik Band Sendromu”nun tıbbi bir hastalığın adı olduğunun tespit edildiğini aktardı.
Yerlikaya, “Ancak editörlerimiz gelen haberi araştırmadan yayınlayınca ‘Kadının karnında bant unutuldu’ şeklinde büyük bir yanlışa imza atıldığını görüyoruz. Bu da iletişim alanı literatürüne ‘Habercilikte bant sendromu’ olarak geçecektir diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yasaklara dikkat edilmiyor
RTÜK’ün cinsel istismar, özel hayatın gizliliği, boşanma, velayet gibi konularda birçok yayın yasağı kararı da alındığını anımsatan Yerlikaya, bu yasaklara da yeterince dikkat edilmediğini dile getirdi.
RTÜK Başkanı Yerlikaya, Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Dil Kurumu ve TRT iş birliğiyle başlatılan “Radyo ve Televizyonlarda Doğru, Güzel ve Anlaşılır Türkçe Kullanımının Yaygınlaştırılması Projesi”nin ikinci aşaması olan “Rehber İlkeler”in de kısa bir süre sonra oluşturulmasının hedeflendiğini bildirdi.
Televizyon ekranlarına, her akşam saat 21.30’da gelen ve çocuklar için uyku zamanını hatırlatan “İyi Uykular Çocuklar” animasyonunun da RTÜK ve TRT Genel Müdürlüğünün iş birliğiyle yenilendiğini belirten Yerlikaya, izleyicilerin taleplerini dikkate alarak animasyonlardan birine yayını bastırmayacak şekilde anlık bir ses efektinin de eklendiğini söyledi.
Konuşmaların ardından RTÜK Kamuoyu, Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanı Şemsettin Gürpınar, araştırmaya ilişkin sunum yaptı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *