Haberin ayrıntılarında ise şu ayrıntılara yer verildi:

Çarşamba gecesi New York’taki bir sinagogun girişinde düzenlenen protestoda, maskeli bir gösterici kalabalığın önünde durarak katılımcılara Yahudileri sindirmeleri çağrısında bulundu.

Yahudilerin İsrail’e göç etmesine yardımcı olan Nefeş B’nefeş adlı grubun sinagogda düzenlediği toplantıya atıfta bulunarak, “Bu etkinlikleri düzenlemeden önce iki kere düşünmelerini sağlamak bizim görevimiz” dedi.

“Onları korkutmamız gerek! Onları korkutmamız gerek! Onları korkutmamız gerek,” diye bağırdı ve kalabalığın içindeki yaklaşık 200 protestocu her cümleyi hep bir ağızdan tekrarladı. Bu, aktivistlerin hoparlör kullanmadan konuşmalarını güçlendirmek için kullandıkları bir taktikti; hoparlör kullanmak için ek bir izin gerekiyordu.

Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’i işgalinden bu yana New York’ta 3.000’den fazla protesto düzenlendi ancak Çarşamba gecesi Park East Sinagogu’nda düzenlenen gösteri, Gazze’deki ateşkese rağmen şehrin Yahudileri için yeni normali vurgulayan bir tırmanıştı.

Çarşamba gecesi düzenlenen miting, Manhattan’ın kalbindeki, İsrail’de gayrimenkul satmayan önemli bir sinagogu hedef alan ilk miting olması ve her zamankinden daha ‘çirkin, tehditkar ve şiddet içeren’ söylemlerle daha da tırmandı.

Protestoda atılan sloganlar şöyle:

“Ölüm, ölüm İsrail Savunma Kuvvetleri’ne”
“New York’tan Gazze’ye, intifadayı küreselleştirin”
“Yüksek sesle söyleyin, açıkça söyleyin, burada Siyonist istemiyoruz”
“Direniş, sen bizi gururlandırıyorsun, bir yerleşimciyi daha ortadan kaldır”
“İki devlet istemiyoruz, ’48’i istiyoruz”
“Direniş haklıdır”
“Çalınan topraklarda barış olmaz”
“Yerleşimciler, yerleşimciler, evinize dönün, Filistin yalnızca bizimdir”

Göstericiler, The Times of Israel’in son yıllarda haberleştirdiği onlarca protestoda daha önce “IDF’ye ölüm” veya herhangi birine ölüm sloganları atmamışlardı, ancak Çarşamba gecesi sloganlar tekrar tekrar atıldı. “Bir yerleşimciyi daha götürün” sloganı da yeniydi.

Protesto, aralarında öğrenci örgütlerinin de bulunduğu şehrin önde gelen aktivist grupları tarafından organize edildi ve duyuruldu. Etkinliğin duyurusunu yapan paylaşımlarda, “Çalınan topraklara yerleşimci giremez. Yerleşimci alım fuarını protesto edin” yazıyordu.

Protestocuların sinagogun okul girişinin hemen yanında toplanmalarına izin verildi ve katılımcılar içeri girmek için yanlarından geçmek zorunda kaldı. Aktivistler daha sonra Yahudilerin sinagoga girişini gösteren ve onları “yerleşimciler” olarak yaftalayan videolar yayınladılar. Arka planda ise aktivistler “utanç” diye bağırdı.

NYPD, protestonun sinagog girişine bu kadar yakın bir yerde yapılmasına neden izin verildiğine dair bir soruya yanıt vermedi ve sadece “Gösteri sona erdi ve tutuklama yapılmadı” dedi. Olay yerinde yoğun bir polis varlığı vardı ve polis memurları, Siyonizm karşıtı protestocuları Yahudi karşıtı göstericilerden ayrı tuttu. Yahudi toplumu, polisin protestoları ele alış biçimini genel olarak takdir ediyor.

Gösteri, sinagogun kendisini değil, bir olayı hedef alması bakımından siyasi protesto kisvesi altında düzenlenmişti; ancak eylemciler, olayla hiçbir ilgisi olmayan ve çoğu protesto gösterisindeki söylemden daha aşırı olan açık bir antisemitizme defalarca başvurdular.

Bir kadın yoldan geçenlere “Lanet olası Yahudi pislikler,” diye bağırırken, bir diğeri kippalı bir adamla tartışırken “Siz bir ölüm tarikatının üyesisiniz,” diye bağırdı. Bir diğer protestocu, ABD Başkanı Donald Trump ve Jeffrey Epstein’ın fotoğrafının üzerine “Hükümeti ‘İsrail’e hizmet etmek için pedofiller ve tecavüzcüler yönetiyor” yazılı bir pankart taşıyordu. Diğerleri ise, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) 7 Ekim’deki İsrailli sivil ölümlerinden sorumlu olduğunu iddia eden bir komplo teorisine atıfta bulunarak Hannibal Direktifi hakkında bağırdılar.

“Sizi o.. ç.. tecavüzcüler. Sizi o.. ç.. pedofiller. Sizi o.. ç.. Epstein’lar.” diye bağırdı bir kadın.

Siyonizm karşıtı uç Yahudi mezhebinin varlığı, aktivistlerin antisemitizm iddialarını önlemesine de yardımcı oluyor. Bu küçük, aşırılıkçı grubun üyeleri, şehirdeki neredeyse her İsrail karşıtı protestoda ön saflarda yer alıyor. Çarşamba gecesi, diğer Siyonist olmayan Hasidik hareketler tarafından kınanan grubun üyeleri defalarca İsrail bayrağına bastı.

Düşmanlık tek taraflı değildi; sağcı Yahudi aktivistler karşı gösteriye katılmaları için çağrılar yapmış, “Sessizlik bir seçenek değil” demişlerdi. İki taraf birbirini azarladı, polis barikatlarının üzerinden müstehcen hareketler yaptı, birbirlerinin yüzlerine parlak el fenerleri tuttu ve plastik kahve fincanlarını birbirlerine fırlattı.

Geçtiğimiz ay Gazze’de ateşkes ilan edilmesine rağmen New York’ta yaşanan diğer antisemitizm olaylarının ardından gelen protesto, nefret suçlarına diğer gruplardan çok daha fazla maruz kalan şehrin Yahudileri için yeni bir normale işaret ediyor.

Ateşkesten bu yana yaşanan bazı olaylarda, bir Yahudi eğitimci sokakta saldırıya uğradı; vandallar Brooklyn’deki bir yeşivaya gamalı haçlar çizdi; kaldırıma “Yahudilere Lanet Olsun” yazıldı ve bir Müslüman dini lider, Yahudi toplumu temsilcisini “Siyonist” olmakla suçlayarak bir üniversite dinler arası etkinliğinde boykot düzenledi.

Olaylar, İsrail’i sert bir şekilde eleştiren aşırı sol görüşlü Zohran Mamdani’nin şehrin yeni belediye başkanı olmak için yapılan seçimleri kazanmasının ardından ana akım Yahudi toplumunda endişeye yol açtı. New York’lu Yahudi vatandaşlar, Mamdani’nin sinagoglarda ve Yahudi mahallelerinde yapılacak protestolara nasıl tepki vereceği konusunda defalarca endişelerini dile getirdiler. Mamdani, bu mahalleleri korumayı taahhüt etmiş ve antisemitizmle mücadele için bir plan ortaya koymuştu. Mamdani, bu yılın başlarında Çarşamba günkü protestoda kullanılan “intifadayı küreselleştirin” sloganını savunmuş, ardından yoğun baskılara maruz kaldıktan sonra sloganın kullanılmasını “önleyeceğini” söylemişti.

Mamdani sözcüsü Dora Pekec, Perşembe günü The Times of Israel gazetesine yaptığı açıklamada, “Seçilen Belediye Başkanı, dün geceki protestoda kullanılan dili onaylamadı ve bunu yapmaya devam edecek.” dedi. Pekec, “Her New Yorklunun herhangi bir baskıya maruz kalmadan ibadethanelere girebilmesi gerektiğine ve bu kutsal alanların uluslararası hukuku ihlal eden faaliyetleri teşvik etmek için kullanılmaması gerektiğine inanıyor” dedi.

Etkinliği düzenleyen Nefesh B’nefesh grubu, uluslararası toplumun büyük bir kesiminin uluslararası hukukun ihlali olarak gördüğü yerleşim yerlerine göçmenleri yönlendirmiyor; ancak grup, Batı Şeria bloklarında birkaç koordinatörle çalışıyor.

Siyonizm karşıtı aktivistler, İsrail’deki Yahudi varlığının ‘meşruiyetini’ ortadan kaldırmak için sıklıkla tüm Yahudi İsraillileri “yerleşimci” olarak yaftalıyor.

Diğer New York liderleri de güçlü kınamalar yayınladı. Bunlar arasında belediye başkanı, vali ve Mamdani yönetiminde şehir denetçisi olarak görev yapacak olan Manhattan Bölge Başkanı Mark Levine de vardı.

Mamdani Çarşamba günü, Yahudiler de dahil olmak üzere merkezcileri sakinleştiren ve Mamdani’nin geçmişte polis ve NYPD şiddetini İsrail’e bağlama gibi konulara yönelik eleştirileri nedeniyle güvenlikleri konusunda endişe duyanları sakinleştiren bir kampanya vaadini yerine getirerek, saygın NYPD Komiseri Jessica Tisch’i görevde tutacağını doğruladı.

Ancak Tisch’i görevde tutması, şehrin önde gelen Siyonizm karşıtı aktivistlerinin tepkisine yol açtı. Aktivistler, sinagog protestosunu organize edenlerle aynı gruptan geliyor ve bu da Mamdani’nin aşırı sol tabanı ile şehrin ılımlıları arasındaki ince çizgisini vurguluyor.

Çarşamba gecesi sinagogun içinde Nefesh B’nefesh etkinliği devam etti ve görevliler, protestocuların görüş alanı içinde, sinagog kapısının içindeki bir masada katılımcıları karşıladı. Bir Nefesh B’nefesh çalışanı, İsrail’e göç seçeneklerini görüşmek üzere düzenlenen “açık ev” etkinliğine yaklaşık 150 katılımcının katıldığını söyledi. Görevli, “Daha önceki benzer olaylara kıyasla, aliyah seçeneği hakkında daha ciddi tartışmalar yaşandı” dedi.