Pakistan büyükelçisi: Pakistan-ABD ilişkileri hiç bu kadar iyi görünmemişti

Pakistan büyükelçisi: Pakistan-ABD ilişkileri hiç bu kadar iyi görünmemişti

Pakistan’ın ABD Büyükelçisi Rizwan Şeyh, Trump yönetimi altında Pakistan ile ABD arasındaki ilişkilerin güçlendiğini ancak daha derin bir işbirliği potansiyeli taşıdığını söyledi. ABD’li diplomat ise, Pakistan’ın dünyanın en hassas bölgelerine yakınlığına işaret ederek, “ilişkilerimizi güçlendirmenin zamanı geldi” dedi.

Pakistanlı büyükelçi, Başkan Donald Trump’ın sözlerini ödünç alarak, bu ilişkiyi yakın zamanda “hiç bu kadar iyi görünmemiş” olarak nitelendirirken, yine de daha fazla içerik gerektirdiğini kabul etti.

Büyükelçi, Georgetown Üniversitesi’ndeki Pakistanlı öğrenciler tarafından düzenlenen ve çok çeşitli konuların ele alındığı, farklı geçmişlere sahip çok sayıda konuşmacının yer aldığı bir sempozyumda konuşma yaptı. Konuşmacıların büyük çoğunluğu tartışmalara şahsen katılırken, bazıları da video bağlantısıyla katıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Güney Asya İşleri Bürosu eski başkanı Büyükelçi Robin Raphel, Başkan Trump’ın, ABD’nin Pakistan ile ilişkileri yeniden kurma çabalarını daha önce engelleyen “duygusallığı” ortadan kaldırdığını söyledi.

Pakistan’ın dünyanın en hassas bölgelerine yakınlığına işaret eden Raphel, “Stratejik açıdan önemli olmaya devam eden bir ülkeyle ilişkilerimizi güçlendirmenin zamanı geldi” dedi.

Pakistanlı büyükelçi Rizwan Şeyh ayrıca Pakistan’ın “beşinci büyük nüfusa sahip ve sunabileceği çok şey olan büyük bir ülke” olma potansiyeline dikkat çekerek, Trump yönetiminin Pakistan’ı yalnızca Afganistan veya Hindistan’dan ziyade, kendine özgü kimliği olan bir ülke olarak gördüğünü söyledi.

ABD’nin eski büyükelçisi Maleeha Lodhi, önümüzdeki yıllarda Pakistan’ın dış politikasına yön vermesi muhtemel beş temel alanı sıraladı. Bu alanlar arasında ABD-Çin gerginliği sırasında Çin ve ABD ile ilişkilerin yönetilmesi, Afganistan’daki zorlukların ele alınması, Hindistan’a karşı düşmanca bir duruş sergilenmesi ve stratejik müttefik Suudi Arabistan ile komşu İran arasındaki bağların dengelenmesi yer alıyor.

Kabil’deki durumu büyük bir güvenlik ve dış politika sorunu olarak nitelendiren Lodhi, bunu İslamabad için “ciddi bir politika ikilemi” olarak nitelendirdi. “Zorlayıcı yaklaşımın ve askeri müdahalenin belli sınırları var, zira Afganistan ile ilişkilerin tamamen bozulması Pakistan’ın çıkarına değil, özellikle de Hindistan ile zaten gergin olan bağlar göz önüne alındığında” dedi.

Eski senatör Mushahid Hussain, Pakistan’ın ABD ile gelişen ilişkilerini değerlendirerek, İslamabad’ı ekonomisini yeniden inşa etmek için mevcut ekonomik ve stratejik katılıma odaklanmaya çağırdı. Pakistan’ın Orta Doğu’da bölgesel bir güvenlik sağlayıcısı olarak rolünü vurgulayan Hussain, bölgeye kalıcı barışı ancak başkenti Kudüs olan güçlü ve istikrarlı bir Filistin devletinin getirebileceğini belirtti. Bu konuşması, salondakilerden büyük alkış aldı.

Profesör Akbar S. Ahmed, ülkedeki aşiret bölgelerindeki zorluklara dikkat çekerek, yerel toplulukların bilgeliğini övdü ve Pakistan’ın toplam yüzölçümünün yüzde 40’ından fazlasını oluşturan Belucistan konusunda uyarıda bulundu. Doğu Pakistan’ın (şimdiki Bangladeş) yaptığı hataların tekrarlanmaması gerektiğini söyledi. Adalet, hakkaniyet ve cömertlik olmadan hiçbir devletin ayakta kalamayacağını belirten Ahmed, “Demokrasiyi gerçekten destekleyen faktörleri göz önünde bulundurmalıyız” dedi ve eğitim olmadan işleyen bir demokrasinin imkânsız olduğunu vurguladı.

Diğer konuşmacılar ise Pakistan’ın ortanca yaşının sadece 23 olduğu genç nüfusunun toplumsal ve siyasal hareketleri şekillendirmedeki kritik rolünü vurguladılar.

İmran Han’ın hapisten serbest bırakılması için lobi yapan bir gruba liderlik eden Dr. Mehlaqa Samdani, Büyükelçi Şeyh’e hitap etmek için izin istedi, ancak konuşmasına fırsat verilmeden oturum sona erdi.

(Dawn)

Asım Munir’e ömür boyu yasal dokunulmazlık sağlandı

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *