Dergimizin bu sayısında cihad konusuna ağırlık verdik. Kardeşlerimiz farklı boyutlarıyla cihadı yazdılar. Kur’an’da cihad, sanki tevhid akidesinden sonra İslam’ın ilk şartıymış gibi bir vurgu ile anılmasına rağmen, Müslümanlar olarak günlük hayatımızda cihad kavramı çok fazla yer bulmamaktadır. Oysa hayat iman ve cihaddır sözü cihadın dindeki yerini anlatmaktadır.

Avnî mahlasıyla şiir yazan Fatih Sultan Mehmed’in,

İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm
Dîn-i İslâm’ın mücerred gayretidür gayretüm

(Niyetim, ‘Allah yolunda cihada çıkınız’ emrine uyarak cihad etmektir; gayretim, İslam dininin emrettiği, olması gereken cihad gayretinden başkası değildir) beytinin özetlediği gibi, Allah’ın “câhidû” emrine uymak en büyük görevimizdir. Cihad kelimesi, Müslümanların Allah yolunda, Allah isminin yüceltilmesi için çok çalışmaları, çok yorulmaları gerektiğini ifade eder. Cihad elbette meşakkattir ama Müslümanların hayatı cihadla güzeldir. Cihadsız İslam, bireysel bir zikir, dua dini gibidir. Cihadsız İslam takvadan uzaktır. Çünkü takva cihadı gerekli kılmaktadır.

İslam küfre, şirke, nifaka, fısku fücura, münkere, hasılı günahın ve kötülüğün hiçbir tonuna sessiz kalmaz. Maruf adı verilen her iyi ve güzelliği emretmek, münker adı verilen her kötü ve çirkin işi ortadan kaldırmak İslam’ın özüdür. Marufu teşvik edip yaygınlaştırmayan, münkeri engelleyip, onunla mücadele etmeyen bir Müslümanlığa biz İslam desek bile Allah böyle bir Müslümanlıktan razı olmayacaktır. Toplum hayatına şeytan ve hizbinin sızmaması için cihad ruhunun Müslüman toplumun bütününü sarması gerekir.

Bizler cihaddan vazgeçersek kafirlerin maskarası oluruz. Düşman karşısında küçülürüz. Kafirin küçülmesi için Allah isminin yüceltilmesi gerekir. İslam’ın gereken ciddiyet ve ilgiyi görmesini istiyorsak, Allah’ın “câhidû” emrine biz de imtisal etmek zorundayız.

Rasûlullah (sav)’in bizim için üsvetün hasene olan hayatı, dini Allah’a ait kılmanın ve fitneyi ortadan kaldırmanın güzel bir örnekliğidir. Rasûlullah’ın risaleti cihaddır, hayatı cihad, sünneti cihaddır. “Cennet kılıçların gölgesi altındadır” sözü onun sünnetinin de özeti gibidir.

İslam’ın cihad emrinden, Kur’an’ın getirdiği İslam’dan rahatsız olan herkes rahatsızlık duyar. Yahudiler ve Hristiyan batı dünyası İslam’ın cihad emrini, Müslümanların kan akıtmaya olan eğilimi gibi anlatmışlardır. Halbuki İslam’da cihad her şeyden önce, İslam’la Allah’ın kulları arasındaki engelleri kaldırmayı hedef edinmektir. İslam öldürmeyi, kan akıtmayı arzuluyor değildir. Ama İslam’ı durdurmaya çalışan herkes karşısında İslam’ın kılıcını bulacaktır. İslam’ın cihadı, kulların Allah’ın diniyle doğrudan muhatap olmalarını sağlamak mücadelesidir. Dolayısıyla gayri müslimlerin cihadı tersyüz etmeleri cihad emrinde bir nakısa meydana getirmez.

Gazze’de yaşananlar İslam ümmetinin cihad algısının güzel bir örneğini yansıtmaktadır ama Müslümanların büyük ekseriyetinin Gazze’nin üzerine çullanan kafir güçlerden, Müslümanların ekseriyetinin ölümcül sessizliğinden ibret almadıkları görülmektedir. Bizler Allah’ın cihadı emreden buyruklarının en önce kendi nefislerimize hayrının dokunmasını diliyor, günümüzde İslam’ın cihad ilkesini yaşanan hayata dönüştüren Gazzeli kardeşlerimizi Allah’ın selamı ile selamlıyoruz.

Rabbimiz bizleri yolunda cihad eden kullarından eylesin diye niyaz ediyor ve bu düşüncelerle sizleri dergimiz ile baş başa bırakıyoruz. Allah’a emanet olunuz.

İKTİBAS

Cihad Dosyası: İslam Binasının Kesilen Kolonları

Cihad Dosyası: Haberlerin Ağında ‘Cihad’ Kavramı

Cihad Dosyası: Ya Allah’ın Kulusundur ya Cahili Devletin ve Cihada Dair