Hareket, 16 Ekim Çarşamba günü yayımladığı açıklamada, bu ifadelerin, sivil alanların silahlı unsurların varlığı gerekçesiyle hedef alınmasına tehlikeli bir şekilde onay verdiğini belirtti. Ayrıca, bu açıklamaların, işgal güçlerinin sivilleri hedef almasını örtbas ettiğini ve okullar, hastaneler ve evler gibi hayati altyapıları yıkıp masum canları alan rastgele saldırılara ahlaki olmayan bir gerekçe sunduğunu ifade etti.

Hareket açıklamada, herhangi bir kanıta dayanmayan, sivil yerleşimlerin doğrudan askeri operasyonlarda kullanıldığı için korunma statüsünü kaybettiği yönündeki iddiaları kesin bir şekilde reddettiğini vurguladı.

Hareket, sahadaki gerçeklerin, işgal güçlerinin sivil alanları sistematik olarak hedef almaya devam ettiğini ortaya koyduğunu ve bunun birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından da belgelendiğini belirtti. Bu durumun, başta Cenevre Sözleşmeleri olmak üzere insan haklarıyla ilgili uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu ifade etti.

Açıklamada, Almanya hükümetinin tutumunu gözden geçirmesi ve işgale silah desteğini durduran muhtelif Avrupa ülkelerinin izinden gitmesi gerektiği belirtildi. Sivillere yönelik bu suçlar işlenirken işgalin askeri olarak desteklenmesinin, Almanya’yı insan hakları ihlallerinde suç ortağı haline getirdiği ifade edildi.

İslami Cihad Hareketi, uluslararası topluma ve insan haklarını koruma iddiasında bulunan devletlere, uluslararası hukuka bağlı kalınmasını sağlamak ve Filistin ile Lübnan’daki sivilleri korumak için acil adımlar atma çağrısında bulundu. Aynı zamanda, binlerce masum insanın hayatını tehdit eden orantısız güç kullanımına derhal son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Hareket, Almanya Dışişleri Bakanı’nın, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’daki savaş suçlarını ve insanlığa karşı işlenen suçları kınaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, işgalin, Lübnan’daki UNIFIL unsurlarını hedef alması, Kudüs’teki UNRWA ofisine el koyması, BM Genel Sekreteri António Guterres’e yönelik saldırgan tavrı ve uluslararası kararları tanımayı reddetmesinin, uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

(Filistin Enformasyon Merkezi)