Gazze’deki Müslümanları soykırım sürecinde, İsrail’e koşulsuz destek veren ABD yönetimine sert tepki gösteren Amerikalı Müslümanlar ve Araplar, vahşetin birinci yılında Joe Biden-Kamala Harris yönetiminin kendilerine “ihanet ettiğini” savunuyorlar…
İsrail’in Gazze’deki soykırımının birinci yılında Orta Doğu’daki birçok denge değişirken Tel Aviv’e bu süreçte benzeri görülmemiş destek veren Biden-Harris yönetimi, Amerikalı Arapların ve Müslümanların gözünde büyük itibar kaybetti.
Son bir yıldır siyonist rejimin Müslüman katliamına sert tepki gösteren, Demokrat Biden-Harris yönetiminin ateşkesi sağlayacak adımlar atması ve İsrail’e silah sevkiyatını durdurması çağrıları yapan sivil toplum kuruluşlarının talepleri, Washington’da yankı bulduğu sanılırken somut politika değişikliğine neden olmadı.
AA muhabirine Gazze’deki soykırımın ilk yılında bu sürede yaşananları ve ABD yönetimine tepkilerini aktaran Amerikalı Arap ve Müslüman sivil toplum (STK) liderleri, Biden-Harris yönetiminin savunduğu ilkelere ve kendilerine “ihanet” ettiğini dile getirdi.
CAIR Direktörü Awad: “En kötü Amerikan başkanına dönüştü”
ABD’deki en büyük Müslüman sivil haklar örgütü Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinin (CAIR) Direktörü Nihad Awad, Gazze’de İsrail’in neden olduğu büyük yıkımdan ve insani krizden dolayı büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi.
CAIR Direktörü Awad, “Amerikalı Müslümanlar olarak duygularımız, vicdanlı herkesin duyguları gibi, aşırılıkçı İsrail hükümetinin ordusu tarafından Gazze’de işlenen soykırımı, yıkımı ve felaketi görüyoruz.” diye konuştu.
İsrail’in tüm Filistin halkına “etnik temizlik” uygulamaya çalıştığını ifade eden Awad, “Bu, bizim için daha da acı çünkü bu durum kendi hükümetimiz tarafından (İsrail’e) silahlar gönderilerek destekleniyor ve bizim vergilerimiz sömürülüyor.” dedi.
ABD yönetiminin bu katliamları durdurma gücü varken bu konuda yeteri kadar adım atmadığına dikkati çeken Awad, “İsrail’in çıkarlarını Amerika’nın ve insani çıkarların önüne koyan bu başkana çok kızgın ve öfkeliyiz. (Biden) Kendisine başkan olarak verdiğimiz güvene de ihanet etmiştir halbuki kendisi Filistin halkı için barış ve güvenlik sözü vermişti.” şeklinde konuştu.
Awad, Biden yönetimine kırgınlıklarını, “Şimdi kendisi, kendi gözetimi altında bir soykırımın işlendiği, her türlü ateşkese karşı çıktığı ve sadece İsrail’in söylemlerini tekrarlayan en kötü Amerikan başkanına dönüştü.” sözleriyle ifade etti.
Hem Biden’a hem de Harris’e kızgın olduklarını ve İsrail yanlısı politikaları nedeniyle Donald Trump’a da uzak olduklarını söyleyen Awad, “Bu yaptıkları dolayısıyla kasım ayında sandıkta bunun bedelini ödeyeceklerine inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Biden’ın, Hamas tarafından işlendiği iddia edilen ancak ispatlanamayan birçok suçu ilk aylarda sürekli gündeme getirerek İsrail’in ağzından konuştuğunu hatırlatan CAIR Direktörü, ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) İsrail’i sınırlayacak tüm tasarıları veto ettiğini belirtti.
Usame Cemal: Büyük bir hayal kırıklığı içindeyiz
ABD’deki onlarca Müslüman sivil toplum örgütünün çatı kuruluşu ABD Müslüman Organizasyonları Konseyinin (USCMO) Genel Sekreteri Usame Cemal de Biden-Harris yönetimine karşı büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını vurguladı.
“Biz, bu yılı ‘soykırım yılı’ olarak adlandırıyoruz.” diyen Cemal, Gazze’de bir ateşkesin sağlanması için yeterince çaba göremediklerini ve her geçen gün ölü sayısının artmaya devam ettiğini belirtti.
ABD’nin bu süreçte İsrail üstünde etkisini kullanmadığına işaret eden Cemal, şöyle konuştu:
“Amerikalı Müslümanlar olarak kendi hükümetimize ve özellikle Başkan Biden’a karşı büyük bir hayal kırıklığı içindeyiz. Kendisi bu soykırımı durduracak güce sahipti, Amerikan desteğine bağlı yaşayan İsrail’e bir anlaşma yapıp bu soykırıma son verme ve bu durumu barışçıl bir yolla çözme konusunda kolayca baskı yapabilirdi ancak maalesef İsrail üzerinde yeterince baskı görmedik.”
‘Soykırımcı Joe’ denilen bir noktaya gelindi
İsrail’in bu süreçte amacının gerçekte esirleri kurtarmak olmadığını kaydeden Amerikalı Müslüman lider, “Mevzu etnik temizlikle ve Gazze’yi tamamen yerle bir etmekle, orayı yaşanamaz bir yer haline getirmekle ilgiliydi.” ifadesini kullandı.
Başkan Biden’ın savunduğu Demokrat değerlerden İsrail uğruna vazgeçtiğini vurgulayan Cemal, “Maalesef kendisine ‘soykırımcı Joe’ denilen bir noktaya getirdi. Bunun Joe Biden için iyi bir miras olduğunu düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Biden’ın kendisini siyonist olarak tanımlanması
Biden’ın kendisini “siyonist” olarak tanımlamasını da eleştiren Cemal, Biden’ın bir tarafı destekleyip diğer tarafa sırtını döndüğü bir ortamda “iki halkı bir araya getirmekten” bahsetmesinin bir anlamının olmadığını söyledi.
Biden’ın İsrail üstündeki otoritesinin anlamını yitirdiğini ve verdiği sözlerin kimseyi ikna etmediğini dile getiren Cemal, BMGK’de kabul edilen ateşkes önerisinin İsrail tarafından reddedildiğini ve ABD’nin hiçbir şey yapmadığını anlattı.
Avrupa’nın 1940’larda Nazi tecrübesi yaşadığını ve o dönemde yaşananlara kayıtsız kaldığını hatırlatan Cemal, “Şimdi görüyoruz ki Avrupa ülkeleri bir soykırımın gerçekleşmesini izleyebiliyorlar hatta sadece izlemiyor, aynı zamanda bu soykırıma destek oluyorlar. 1940’larda Holokost’un olmasına izin vermişlerdi, şimdi ise 21. yüzyılda (Gazze’deki) bu soykırmın yaşanmasına izin veriyorlar.” dedi.
‘Birçok politikacıya mektup yazdık’
ABD’deki en büyük Müslüman sivil toplum yapılanmalarından Kuzey Amerika İslam Toplumunun (ISNA) Direktörü Basharat Saleem de her anlamda Filistin halkının yanında olduklarını ve Gazze’de yaşananların asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Saleem, “Gazze’de son bir yıldır büyük insani acılar yaşanıyor ve bunlar devam ediyor. ISNA, en başından itibaren barış ve ateşkes için çağrıda bulunuyor.” dedi.
Biden dahil birçok politikacıya Gazze konusunda birçok mektup gönderdiklerini, Washington’da birçok gösteri düzenlediklerini ve çeşitli etkinliklerle Filistin konusundaki hassasiyetlerini ortaya koyduklarını anlatan Saleem, bu çabalara ara vermeden devam ettiklerini söyledi.
“ABD hükümeti, bu yaşananları önleyebilecek herhangi bir adım atmadı. Bunu Başkan Biden’dan görmedik, ateşkes için birçok çabadan bahsettiler ama somut planlar görmedik.” diyen ISNA Direktörü, Biden-Harris yönetiminin bugüne kadar somut adımlar atmadığının altını çizdi.
Khalil Jahshan: Şu an Lübnan’da yaşananlar Gazze 2.0
Washington’da Amerikalı Araplar ve Orta Doğu ile ilgili konularda önde gelen düşünce kuruluşlarından Arab Center Washington DC’nin Direktörü Khalil Jahshan da Gazze’de yaşanan son bir yılın hiçbir zaman unutulmayacağına dikkati çekti. Jahshan, “Gazze’de yaşanan 12 ay cehennem gibiydi.” dedi.
İsrail’in Gazze’deki işgal ve kontrolünü sürdürdüğünü anlatan Jahshan, “Şu anda Lübnan’da yaşananlar Gazze 2.0; aynı mantık, aynı mantalite, aynı saldırganlık.” diye konuştu.
Biden-Harris yönetiminin Gazze konusunda büyük hatalar yaptığını vurgulayan Jahshan, tüm bunların sebebinin “ABD yönetiminin İsrail’e yönelik yanlı tutumu” olduğunun altını çizdi.
Jahshan, “Bay Biden, bir yandan ateşkesin gerekliliği ve sivil halkın korunması için savaşın sona ermesi vaazını verirken öte yandan İsrail’e savaşı sürdürmesi için sürekli ve sınırsız silah ve yardım göndermeye devam etti. Ateşe benzin döküp aynı zamanda yangını söndürüyormuş gibi yapamazsınız.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin başından itibaren süreci İsrail’in gözünden görüp değerlendirdiğini belirten Jahshan, ateşkesin sağlanması, esirlerin evlerine dönmesi ve Gazze’ye insani yardım konularının hiçbirinde Biden yönetiminin başarılı olamadığını vurguladı.
Biden hayatı boyunca İsrail konusunda aynı çizgide
Biden’ın aslında siyasi hayatı boyunca İsrail konusunda aynı çizgiyi izlediğine dikkati çeken Jahshan, “Bay Biden, burada kilit bir rol oynuyor. Kendisi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, bu politikanın mimarı o. Bu, onun siyasi mirası. 30 yıldır İsrail hiç hata yapmazmış gibi davrandı ve siyonist olmaktan gurur duydu. Bu bozulmuş duygusal bağlılıkları ve kişisel inançları taşımaya devam eden, bir süper gücü yöneten ve neredeyse onu bir muz cumhuriyetine çeviren bir başkanımız var.” görüşünü paylaştı.
Amerikalı Arapların ve Müslümanların ve Demokrat Parti içindeki diğer savaş karşıtı grupların çağrılarının Washington’da yeterince karşılık bulamadığını vurgulayan Jahshan, Harris’in de bu konuda kendini Biden’dan ayrıştıracak herhangi bir adım atmadığına dikkati çekti.
Jahshan, “Amerikalı Araplar ve Müslümanlar, Harris’in kendini, İsrail’in soykırımına katılma ve oraya silah gönderme gibi Biden politikalarından uzaklaştırmak için yeterince adım attığını düşünmüyor.” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *