Suudilere ait Aramco hariç tamamı batılılara ait dünyanın en büyük 9 petrol şirketinin yılın ilk yarısında elde ettiği kârın, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10 azalarak yaklaşık 129,80 milyar dolara gerilediği kaydedildi. Bunun önemli nedenleri arasında Çin’in talebinin düşmesi ve küresel ekonomik yavaşlama gösterildi.
9 büyük petrol firmasının bilançolarından derlenen verilere göre, Amerikalı ExxonMobil ve Chevron ile Hollandalı Royal Dutch Shell, İngiliz bp, Fransız TotalEnergies, İtalyan Eni, Rus Rosneft, Norveçli Equinor ve Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’nun yılın ilk yarısındaki toplam karı 2023’e göre yaklaşık yüzde 10 düşüş gösterdi.
Söz konusu dönemde, Saudi Aramco 56,30 milyar dolar, ExxonMobil 17,46 milyar dolar, Shell 14,02 milyar dolar, bp 5,47 milyar dolar, Chevron 9,93 milyar dolar, Eni 2,06 milyar dolar, Equinor 4,54 milyar dolar ve TotalEnergies 9,50 milyar dolar kar elde ettiğini açıkladı.
Geçen yılın ocak-haziran dönemine kıyasla, Saudi Aramco yüzde 9,1, ExxonMobil yüzde 9,6, Shell yüzde 4,7, bp yüzde 27,5, Chevron yüzde 21,1, Eni yüzde 30,4, Equinor yüzde 33,1 ve TotalEnergies yüzde 1,4 daha az kar açıkladı.
Saudi Aramco geçen yılın ilk yarısında 61,96 milyar dolar, ExxonMobil 19,31 milyar dolar, Shell 14,71 milyar dolar, bp 7,55 milyar dolar, Chevron 12,58 milyar dolar, Eni 2,96 milyar dolar, Equinor 6,79 milyar dolar ve TotalEnergies 9,64 milyar dolar kar sağlamıştı.
Bu dönemde, Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft ise karını en fazla artıran şirket oldu. Şirketin geliri, bu yılın ilk yarısında geçen yıla kıyasla yüzde 30,2 yükselerek 10,52 milyar dolara ulaştı.
Rosneft’in geçen yılın ilk 6 ayındaki karı 8,08 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti.
Böylece 2023’ün ilk yarısında yaklaşık 143,58 milyar dolar civarında net gelir elde eden firmaların bu yılın aynı dönemindeki net gelirleri ortalama 129,80 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
6 bin geminin 600’ü Rus petrolü taşıyor
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Rus petrol devi Rosneft’in söz konusu dönemde karını en fazla artıran şirket olmasının ülkenin içinde bulunduğu savaş durumu ve yaptırımlar nedeniyle piyasa uzmanlarını şaşırttığını söyledi.
Barkeshli, petrol ve doğal gaz piyasasındaki payı söz konusu olduğunda Rusya’nın oldukça hassas davrandığına işaret ederek, “Aslında ülkenin OPEC+ ittifakına katılmadan önce bile pazar payını koruma politikası olduğunu fark ettim. Böylece Rusya, bu payı korumakla kalmayıp, Hindistan başta olmak üzere Asya pazarına ihracatı artırdı.” dedi.
Öte yandan, Rosneft’in büyük bir yerel pazara sahip olduğunun altını çizen Barkeshli, “Şirketin yerel pazar payı bir dönem yaklaşık yüzde 32 civarındaydı. Yani Rosneft, Rusya’nın yerel pazarında güçlü bir oyuncu olmaya devam ediyor.” diye konuştu.
Barkeshli, bazı petrol analistlerinin Rusya’ya uygulanan yaptırımların göz ardı edilebileceğini savunduğunu belirterek, ABD’nin Rusya’nın petrol ve doğal gaz üretiminden para kazanmasını istemediğini ancak başkanlık seçimlerinden aylar sonra petrol fiyatlarının fırlamasından da çekindiğini ifade etti.
Rusya’nın yaptırımları delmek için İran’ın uzmanlığından yararlandığını öne süren Barkeshli, bazı istatistiklere göre, uluslararası sularda hareket eden yaklaşık 6 bin geminin neredeyse 600’ünün Rus petrolü taşıdığını aktardı.
Barkeshli, 2022’de Rusya Merkez Bankası tarafından yayımlanan bir raporda Moskova’nın savaşın ardından gelen yaptırımlar ve finansal kısıtlamaları öngördüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu da Rusya’nın petrol ve gaz gelirleri için önceden ileriye dönük bir planlama yaptığına işaret ediyor. Yine de, yıllar boyunca ABD yaptırımlarını incelemiş biri olarak, yaptırımların zamanla Rusya’nın petrol ve doğal gaz üretimini ve ihracatını kesinlikle yavaşlatacağını düşünüyorum”
OPEC+ üretim kesintilerini uzatma kararı fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçebilir
Norveç merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Rystad Energy Petrol Uzmanı Rohan Goindi de bu yıl petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün pazarın arz tarafının zayıf kalmasından ve OPEC ile OPEC dışı ülkelerin büyük ölçüde yeni üretim artışlarından kaçınmasından kaynaklandığını söyledi.
Goindi, yılın ilerleyen dönemlerinde ise özellikle Kanada’nın katkısıyla, OPEC dışı arzın artacağının öngörüldüğünü ifade etti.
Bu yılın ikinci yarısında, küresel ham petrol ve kondensat arzının ilk yarıya kıyasla günlük 450 bin varil artmasının beklendiğini vurgulayan Goindi, aynı dönemde rafineri işleme miktarının da yaklaşık 1,8 milyon varil artacağının tahmin edildiğini aktardı.
Goindi, söz konusu fiyat düşüşünde küresel çapta yaşanan ekonomik zorlukların talebi zayıflatmasının etkili olduğuna dikkati çekerek, “Çin ve ABD’den gelen olumsuz ekonomik veriler zayıf talebe katkıda bulunuyor. Çin’in ham petrol ithalatı yıllık bazda düşüş gösterdi ve ülkenin yüksek ham petrol envanterleri, talebin hala zayıf olduğuna işaret ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Ancak, ilerleyen süreçte OPEC+ grubunun üretim kesintilerini uzatma kararının fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçeceğini belirten Goindi, şunları kaydetti:
“Irak ve Kazakistan gibi bazı üyelerin aşırı üretimi, küresel ham petrol arzı dengesini bozdu. Üretim kesintilerinin bir denge sağlaması beklenirken, yılın ilerleyen dönemlerinde OPEC dışı üretimin artmasının etkilerini hafifleteceği öngörülüyor. Petrol piyasasında cansız geçen yaz döneminin ardından, kasım ve aralıkta mevcut seviyelerden kademeli bir talep artışı bekleniyor. Yıl sonuna doğru petrol piyasasında arz ve talep dengesinin daralması muhtemel.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *