Pakistan’daki Tahiru’l-Kadri Hareketine ilişkin bir dosya hazırlayan Prof. Dr. Ali Gür, ılımlı görünümlü yapılara destek veren ABD’nin, bu yapıları kendi ülkelerde zamanı geldiğinde darbe girişimlerinde de kullandığını, bunlardan birinin de Pakistan’daki Tahiru’l Kadri olduğunu belirtiyor.
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Gür, Aydınlık gazetesi için hazırladığı dosyada Pakistan Tahiru’l-Kadri Hareketini konu aldı. Bugün yayımlanan birinci bölümde, Kadri’nin hayat hikayesinden başlayarak, yurtdışı faaliyetlerini, bağış toplama ağını, Pakistan’da yürüttüğü politikaları ele aldı.
Hareketin ABD, İsrail ve Hindistan bağlantılı olduğunu belirten Ali Gür’ün dosyasının ilk bölümü şöyle:
İslam dünyasında ve özellikle Türkiye’de FETÖ gibi dini inançları kullanarak şiddete yönelen yapılar üzerinden tüm Müslümanlar ve dini yapılar zan altında bırakılarak Müslüman toplumlarda farklı bir İslamofobi yaklaşımı oluşmaktadır. Bu tür yapıların teolojik kökene kendilerini yaslayarak toplumsal meşruiyet elde ettikten sonra bunu istismar etmeleri, dindar insanların tamamını içine alan bir reddiyeci yaklaşımı beslemekte ve toplumsal fay hatlarının kırılganlığına yol açmaktadır. Sadece Batı’da değil İslam dünyasında da din ve dindarlara karşıtlıkta teolojik argümanları istismar eden FETÖ gibi yapıların söylem ve eylemleri malzeme olarak kullanılmaktadır.
Batı, bir yandan kendi ülkelerindeki ötekileştirilmiş ve dışlanmış kızgın Müslüman gençleri bir plan dâhilinde paramiliter güç olarak savaşmak için belirli çatışma bölgelerine gönderip onlardan kurtulurken diğer yandan da gerçekleştirilen terör eylemleri üzerinden İslamofobiyi körüklemektedir. Tüm bunlar olurken ABD aynı zamanda İslam dünyasının farklı bölgelerinde CIA kontrolünde FETÖ gibi ılımlı görünümlü yapılara destek vererek de bulundukları ülkelerde zamanı gelince darbe girişimlerinde kullanmıştır. Bunlardan biri de Pakistan’daki Tahiru’l Kadri Hareketidir. Türkiye’deki FETÖ ile Pakistan’daki Tahir-ül Kadri Hareketi arasındaki benzerlikler şok edici niteliktedir.
KURUCUNUN HAYATI
Tahiru’l-Kadri, 19 Şubat 1951’de Pakistan’da Pencâb eyaletinin Jhang şehrinde dünyaya gelmiştir. Eğitimine 1955’te “Sacred Heart” adlı bir Hristiyan okulunda başlayan Tâhirü’l-Kâdri 1962 yılında babasından da İslami eğitim almıştır. Böylece henüz çocuk yaşta iken hem Hristiyanlık hem de İslamiyet ile tanışmıştır.(1) 1963 yılında Medine’ye gitmiş ve kısa süreli bir eğitim sürecinden sonra aynı yıl Pakistan’a geri dönerek eğitimini tamamlamıştır. Pencab Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra bir süre avukatlık yapmış, mezun olduğu fakültede 1986’da hukuk doktorasını tamamlayarak aynı fakültede İslam Hukuku alanında eğitim vermeye başlamıştır. Kadri, Pakistan’daki etkin diğer ulemanın aksine medrese kökenli değildir. Pencabi, Urduca, İngilizce, Arapça ve Farsça bilen Kadri, uluslararası din uleması arasında belirli bir yer edinmiştir.(1) Daha sonra Minhâc Üniversitesini kurarak başkanlığını yürütmüştür.(2)
Temmuz 2006’da İstanbul ev sahipliğinde yapılan Avrupa Müslümanlar Forumuna Pakistan’ı temsilen katılmıştır. Çok sayıda uluslararası konferans vermiştir. Newaz Şerif’in, eyalet bakanı olduktan sonra Kadri’ye televizyonda program sunuculuğu yaptırması tanınırlığını sağlamıştır. 1980’lerde Kadri’nin konuşmalarında sık sık Hazreti Muhammed (s.a.v) ile ilgili rüyalar gördüğünü öne sürmesi ve kendisini kurtarıcı gibi lanse etmesi nedeniyle diğer ulemanın tepkisini çekmiş ve büyük tartışmalara yol açmıştır. Kadri’nin bu yaşanılanlardan sonra Şerif ailesi ile ilişkileri bozulmuştur. Bu ihtilafların akabinde kendisine yönelik sahte bir suikast yaptırdığı ve bunu da Newaz Şerif’in yaptırdığını söylediği ifade edilmiştir.(1) al-Arabiya’ya göre bu suikast iddiası üzerine başlatılan soruşturmada olay yeri incelemesinde elde edilen kan numunelerinin bir keçiye ait olduğu tespit edilince Kadri sürdürülen soruşturmayı boykot etmiştir.(3)
2011 yılında Wembley stadyumunda düzenlediği barış konferansına İslam İş Birliği Teşkilatı Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu, İngiltere Başbakanı David Cameron ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon destek mesajı göndermiştir.(2) Aynı zamanda Müslüman-Hristiyan Diyalog Forumu’nun başkanı da olan Kadri, 1981’de Pakistan’da farklı dini azınlıklarla dinler arası diyaloğu başlatan ilk örgüt olan Minhacu’l Kur’an Örgütünü, akabinde Lahor’da Minhac Üniversitesi’ni ve Minhac Refah Vakfı’nı kurmuştur.
Şerif ailesinden ayrıldıktan sonra Şerif hükümetine karşı muhalefet yapmaya başlamış ve eğitim kurumlarından topladığı servetiyle kendisi 25 Mart 1989’da Pakistan Awami Tehreek (Pakistan Halk Hareketi) partisini kurmuştur. 1990 yılı genel seçimlerine katılan Kadri’nin partisi, bir yıl sonra da Şii parti olan Caferi Fıkhının Egemenliği Partisi (TNFJ) ile bir ittifak kurmuş ancak her ikisinde de kaybetmiştir. Siyasette umduğunu bulamayan Kadri 1995’te halkın önünde siyaseti bıraktığını bildirmiştir.(1) Ancak Kadri, 1999 yılında General Pervez Müşerref’in, Newaz Şerif hükümetini darbe ile devirip sıkıyönetim ilan etmesinin akabinde 1995’te halka verdiği sözü unutarak darbeci Müşerref’in yanında tekrar siyasete geri dönmüştür. 2002 referandumunda da Pervez Müşerref’in önde gelen savunucuları arasında yer almış ve Müşerref, Cumhurbaşkanı olduktan birkaç ay sonra da milletvekili olmuştur. Kadri, verdiği destek karşılığında Müşerref’’ten en azından Din İşleri Bakanlığına atanmayı beklediyse de istediğine kavuşamamış, 29 Kasım 2004’te milletvekilliğinden istifa etmiş ve 2005 yılında Kanada’ya giderek Toronto’ya yerleşmiştir.
Kraliçe Elizabeth’in başkan olduğu İngiliz Milletler Topluluğu’nun bir üyesi olan Kanada vatandaşlığına geçerken Kraliçe Elizabeth’e “Bugünden itibaren, Kanada’ya ve Majesteleri Kraliçe Elizabeth’e bağlı kalacağıma söz veriyorum” diyerek bağlılık yemini etmiştir.(4) Kadri, Kanada’da çifte vatandaşlık almış, yedi yıl orada yaşamış, oradan bağlılarını idare etmeyi sürdürmüş ve kendi hareketi olan Minhac-ül Kur’an’ın faaliyetleri ve yayılımı için çalışmıştır.(2) Avrupa, Amerika ve Orta Doğu’daki öğrencileri sayesinde uluslararası bir ağ kuran ve bağış/aidatlarla büyük bir servet kazanan Kadri, zamanla Kanada resmi makamlarının dikkatini çekmiştir. Dünyanın birçok ülkesinde faaliyetleri ve şubeleri bulunan Uluslararası Minhac-ül Kur’an Örgütü’ne, dinler arası diyaloğa ve ılımlı İslam projesine yaptığı katkılardan dolayı 2011 yılında BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi “Özel İstişare Statüsü” vermiştir.(1) İngiltere’de Uluslararası Biyografi Merkezi (CIBC) Tahir-ül Kadri’yi çalışmalarından dolayı “1998-1999 senesinin Kozmopolit İnsanı” ilan etmiştir.(5)
İNANÇ ESASLARI
Pakistan’ın inanç haritasını daha iyi okuyabilmek açısından Tahir-ül Kadri’nin de içinden çıktığı Birelvîler hakkında detaylı bilgi vermek faydalı olacaktır. Ahmed Rıza Han Birelvî (1856-1921) etrafında toplanan bağlılar zamanla kendilerine Birelviyye (Cemaat-i Ehl-i Sünnet) adını vermişlerdir. Bazı teferruat denilebilecek dini konularda bile ifrat edecek derecede aşırıya kaçan bu hareketin ortaya çıkışı Müslüman Hint toplumunun önemli bir yara almasına ve çoğu alanda dini ve fikri çatışmaların baş göstermesine yol açmıştır. Dini anlayış ve mezhebî görüşleri açısından mutedil bir çizgide olmamakla birlikte genellikle şiddet ve terör olaylarına mesafeli durmaya çalışmışlardır. Kadri, Minhacu’l-Kur’an internet sayfasında Birelvilerin kurucusu Ahmed Rıza Han ile irtibatlı olduğunu kendisi belirtmektedir.(6) ABD, Birelvîlik kurum ve kuruluşlarını destekleme eğilimi göstermişlerdir. Bazı ABD’li analistler Pakistan’da daha radikal olan Diyobendîlik ve Selefiliğe karşı Birelviliğin desteklenmesi gerektiğini açıkça ifade etmişlerdir.(7)
Kendilerini Cemaat-i Ehl-i Sünnet olarak niteleyen Birelviler, Hanefilik ve tasavvufa bağlı olmakla birlikte gerek tasavvuf anlayışında gerekse bazı kelam konularının yorum farklılığında ifrata kaçarlar ve kendileri gibi düşünmeyenleri küfürle itham ederler. Hanefîlik ve tasavvuf hususlarında aynı anlayışta olmalarına rağmen Diyobendiler ile sürekli tartışma halindedirler. Halk desteği ve siyasi nüfuz açısından Pakistan’da en güçlü yapının Birelvi Hareketi olduğu söylenebilir. (8)
Pakistan hakkındaki detaylı analizinde Salim Çevik, Kadri’nin 2012 yılı sonlarında yolsuzluk suçlamalarıyla Newaz Şerif hükümetinin değişimine yönelik Pakistan’da yürüyüş ve protestolar organize ettiğini belirtmiştir. (2) 14 Ağustos 2014’te Pakistan’ın başkenti İslamabad’da başlayan hükümet karşıtı protestoların aktörlerinden biri olarak Kadri gösterilmiştir.(1)
Birelviliğin entelektüel ve uluslararası yüzü olarak lanse edilen ve tartışmaların gündeminde olan Kadri hakkında medyada çeşitli iddialar yer almıştır.(3,9-11) Ayrıca Birelvilerin Şii akideyle çok benzerlik gösterdiğini belirten Fermaniyan-Hüsrevi de Kadri’yi bu yönüyle eleştirmiştir.(12) Zira Kadri “The Awaited Imâm Mahdî” adlı kitabında, imâmet denince sadece Hz. peygamberden (s.a.v.) sonra gelen dört halifenin anlaşılmasının doğru olmadığını belirtmektedir.(10) Kadri, on ikinci imam ve son halife “İmam Muhammed Mehdi”nin, ümmetin hem manevi hem de siyasi mirasçısı olarak, hilafet ve velayet makamını temsil eden son imam olduğunu ileri sürmekte ve Mehdi’nin zuhur edeceğini ve bunu inkar edenin de küfre gireceğini iddia ederek Mehdiliği itikadi bir mesele olarak kabul etmektedir.(10,13) Bu fikirleri Sünni-Şii çatışmalarının yoğun yaşandığı Pakistan’da özellikle Sünni gruplar arasında ciddi tepki çekmiştir.(2) Kadri’nin Hristiyan bir grupla beraber Noel kutlaması yapması ve akabinde bunun İslam’da caiz olduğunu ileri sürmesi de ayrı bir tartışma konusu olmuştur.
Diyet konusunda ümmetin icmâsına muhalefet, Mezhepler arasındaki farklılıkların temel teşkil etmediğini, Allah (c.c.) kelimesinin Müslümanlara özel bir şey olmadığını ancak Tanrı, Brahma vb. anlamlara geldiğini, Yahudi ve Hristiyanların kâfir değil mümin olduğunu açıklaması, Hristiyanların inançlarına uygun olarak ibadet etmeleri için Mescidin açılmasını istemesi, Noel’i ve bunu da bir mescidde kutlaması, Hz. Ebû Bekir’in üstünlüğünü reddetmesi ve onu kınaması, Mu’âviye’ye yönelik ağır eleştirisi gibi fikirleri nedeniyle İngiltere, Hindistan ve Pakistan’dan doksandan fazla Müslüman ulema Kadri’yi yanlış yönlendirilmiş ve sapkın olarak nitelemiş ve onu kınayan bir bildiri yayınlamışlardır.(14) Hatta Birelvi Hareketinin kurucusu Akhtar Raza Khan Al-Azhari’nin torunu, 2014 yılında onun kâfir olduğunu ilan eden bir fetva yayınlamıştır.(15)
Kadri, bir taraftan ülkesinin davasını savunduğunu söylerken diğer yandan çifte vatandaşlıktan vazgeçmemiştir. Taraftarları protesto/gösteriler sırasında ve normal hayatta yollardaki terör tehdidine göğüs gererken ve soğuk kış gecelerini açık havada geçirirken Kadri, kurşun geçirmez bir arabada seyahat etmeyi ve bombaya dayanıklı konforlu bir konteynerde uyumayı tercih etmiştir. Pakistan’daki siyasi parti taraftarlarında olduğu gibi dini liderler de Kadri’ye verilen desteğin neredeyse tüm terör olaylarına karıştığını düşündükleri ABD, İsrail ve Hindistan bağlantılı olarak değerlendirmişlerdir.(16)
DEVAM EDECEK…
KAYNAKÇA
1. Alagaş MF, Şenen T., Pakistan Krizinin Dini Aktörü: Tahir-ul Kadri. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/pakistan-krizinin-dini-aktoru-tahir-ul-kadri/126373. 01 Eylül 2014;
2. Çevik S., Pakistan Siyasetini Anlama Kılavuzu, Ankara: SETA, 2013.
3. Fetullah Gülen ile Tâhir’ül-Kâdri Arasındaki İlginç Benzerlikler, Sabah Gazetesi, 29 Temmuz 2017.
4. Aköl A., Dünyada FETÖ Benzeri Yapılanmalar, Gazette.com, 30 Haziran 2020.
5. Jabeen F., Paki̇stan’daki̇ Di̇ni̇ Cemaatler ve Di̇n Eği̇ti̇mi̇ (Mevdudi̇ Cemaati̇ Örneği̇), Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2022.
6. Arıkan A., Çağdaş İslâmî Akımlar Literatürü, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 2019, 15(29), 243-300.
7. Gugler TK., Islamization and Barelvis in Pakistan, Faith-Based Violence and Deobandi Militancy in Pakistan, 2016, 369-397.
8. Birışık A., Pakistan’da Birlikte Yaşama Sorumluluğu Bakımından Dini Cemaat ve Gruplara Eleştirel Bir Bakış, İçinde Saraybosna, 2014.
9. Peygamberi Rüyasında Gördü Pakistan’ı Değiştirmeye Geldi, Hürriyet Gazetesi, 17 Ocak 2013.
10. Ahmetoğlu GY., Hi̇nt Alt Kıtasında Çağdaş Di̇nî Bi̇r Hareket Olarak Bi̇relvîli̇k, e-Makalat, Mezhep Araştırmaları Dergisi, 2021, 14(2): 780-822.
11. Pakistan’da Sokak Provakasyonu, Yeni Şafak Gazetesi, 01.2017, https://www.yenisafak.com/dunya/pakistanda-sokak-provokasyonu-2842901
12. Fermaniyan M, Hüsrevi A. Berresi-î Câygâh-i Halife-i Asrı Hazır Der Zahir ve Bâtın ez Dîdgâh-i Birelvîye, Fasılnâme-î İlmî-Pejuheşî İntizâri Mev’ûd, 2019, 19(64): 53-73.
13. Tâhirü’l-Kâdirî, M. The Awaited Imâm Mahdî, Lahor: Minhaj-ul-Quran Publications, 2003.
14. Pillars (DH), Scholars in the UK, India and Pakistan Condemn Dr. Tahir-ul-Qadri as “Misguided”, 2019, https://5pillarsuk.com/2019/07/05/scholars-in-the-uk-india-and-pakistan-condemn-dr-tahir-ul-qadri-as-misguided/
15. Shari’ah ST., Taajush Shari’ah Unmasking the Minhaji Apostasy, UK: Preston, 2014.
16. Khattak D., Muhammad Tahir-ul-Qadri: A Complex Man Full Of Contradictions, Radio Free Europe Radio Liberty, 16 Ocak 2013.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *