Ürdün’ün başkenti Amman’ın batısındaki Ölü Deniz bölgesinde bulunan Kral Hüseyin bin Talal Kongre Merkezi’nde yarın Mısır ve Birleşmiş Milletlerin (BM) ortaklığında Gazze Şeridi’nde acil insani müdahale konulu uluslararası bir konferans düzenlenecek.
Konferansta, siyonist rejimin, uluslararası ve bölgesel çağrılara ve kınamalara rağmen 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürerek Gazze Şeridi’nde “benzeri görülmemiş” bir “insani felaket”e yol açtığı durum ele alınacak.
Ürdün Kraliyet Divanından yapılan açıklamada, savaşın devam ettiği bölgede insani boyutun önemine vurgu yapılarak, bu sebeple konferansın hedeflerinden birinin “Gazze’deki insani duruma birleşik bir müdahalenin sağlanması” olduğu duyuruldu.
Konferansa devlet başkanları, hükümet liderleri, uluslararası insani yardım kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katılacağı aktarılan açıklamaya göre, “Gazze’deki insani felakete uluslararası toplumun müdahalesini güçlendirmenin” yolları aranacak.
Savaştan sonrası tartışılacak
Uzmanlar ise konferansın zamanlaması ve içeriğini, uluslararası çevrelerin Gazze’de “savaştan sonrasına” hazırlanması şeklinde yorumladı.
Ürdün Haşimi Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Cemal eş-Şelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Konferans, bir yandan İsrail’in Gazze’de kuşatma altındaki Filistin halkına karşı işlediği ve işlemeyi sürdürdüğü barbarca suçların ciddiyetini teyit etmek için diğer yandan açık bir çağrıyla bugün her zamankinden daha önemli olan insani boyuta odaklanarak bu acı gerçekle yüzleşmek için düzenleniyor.” dedi.
Şelebi, Orta Doğu’daki uzmanların, araştırmacıların ve akademisyenlerin bölgenin çatışmaları ve savaşlarını sakinleştirmek ve sona erdirmek için gerekli bilgi birikimine sahip olmamasının Gazze halkının yaşadığı felaketin boyutunu daha da artırdığını savundu.
Ürdünlü akademisyen, “Konferansın zamanlaması ve insani konusunun yanı sıra Gazze’nin yeniden inşasını ele alması; uluslararası çevrelerde Gazze’de savaş sonrası bir dönemin değerlendirildiğini ortaya koyuyor.” görüşünü dile getirdi.
Konferansın diplomatik eylem haline getirilerek kalıcı şekilde belirli aralıklarla düzenlenme ihtimalini yüksek gören Şelebi, bu sayede kriz ve çatışmaların yaşandığı bölgelerdeki mülteciler ve savaş mağdurlarıyla ilgili sorunların gündeme getirilebileceğini aktardı.
Şelebi, Mısır’ın ortaklığında düzenlenen konferansın, başta Filistin davası olmak üzere bölgedeki tüm konularda Ürdün-Filistin koordinasyonunun önemini vurguladığını ifade etti.
Filistin meselesinin Ürdün ve Filistin’in ulusal güvenliğine tehdit oluşturacak yansımaları bulunduğuna dikkati çeken Şelebi, konferansın Ürdün’ün bölgedeki rolünü aktifleştireceği değerlendirmesinde bulundu.
‘Savaşın son aşamalarına geldik’
Strateji uzmanı Ammar es-Sebayile de konferansa ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Konferansta Gazze meselesi uluslararası düzeyde ele alınıyor. Bu durum, savaşın son aşamalarına geldiğimiz, savaşı durdurmak, yardım girişini sağlamak ve Gazze’nin yeniden inşası için pratik adımlar atılması gerektiği anlamına geliyor.”
Sebayile, konferansın, uluslararası toplumun Gazze meselesine daha fazla katılımını sağlamayı amaçladığını vurgulayarak böylece uluslararası korumanın ve gelecek insani yardım operasyonları için kaynakların güvence altına alınmasının sağlanacağını kaydetti.
Konferansın sonucunun Gazze’ye saldırıların durdurulmasıyla ilgili olmasının beklendiğini belirten Sebayile, konferanstan insani yardımların girişiyle ilgili bir çerçevenin oluşmasına ve Gazze’nin yeniden inşasının temelinin atılmasına yönelik bir sonucun çıkabileceğini dile getirdi.
Batının himayesindeki İsrail’in vahşeti
Siyonist rejimin 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği canavarca saldırılarda en az 15 bin 517’si çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere 37 bin 124 Filistinli şehid edildi, 84 bin 712 kişi yaralandı.
ABD başta olmak üzere batılı demokrasilerin tam himayesindeki siyonist rejim, saldırılarında gereken tüm siyasi, ekonomik ve askeri desteği bu devletlerden sağladı. Bugüne kadar siyonistlere yardımlar kesintisiz sürerken, Gazze’nin Müslüman halkına yönelik yürütülen kıyım harekatı, yine bu devletler tarafından göz ardı edildi.
248 gündür vahşet acımasızca sürmesine karşın hiçbir uluslararası mahkeme ya da uluslararası örgüt İsrail aleyhine bir karar almadı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *