Türk dizilerinin en büyük ithalatçıları İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır

Türk dizilerinin en büyük ithalatçıları İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır

Londra merkezli The Economist dergisi, ABD ve İngiltere’nin ardından en çok senaryolu dizi satan ülkenin Türkiye olduğunu, bu dizilerin en büyük alıcısının da İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır olduğunu açıkladı.

İngiltere merkezli The Economist dergisi, “En büyük üçüncü televizyon ihracatçısı beklediğiniz gibi çıkmadı” başlığı ile Türk dizilerini değerlendirdi.

Cumhuriyet’in aktardığına göre, medya endüstrisindeki küresel izleyici talebini ölçen Parrot Analytics’in verilerine yer veren The Economist, Türkiye’nin, şu anda ABD ve İngiltere’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü senaryo dizisi ihracatçısı konumunda olduğunu açıkladı.

Parrot Analytics’e göre, 2020 ile 2023 yılları arasında Türk dizilerine yönelik küresel talep yüzde 184 artış gösterdi. Buna karşılık Kore dramaları yüzde 73’te kaldı. İTO’nun (İstanbul Ticaret Odası) “Türkiye’nin televizyon ihracatından 2022 yılında 600 milyon dolar kazandığı” tahminine yer verilen değerlendirmede, bazı analistlerin, satışların yakında milyarları bulacağını öngördüğü bilgisi aktarıldı.

Bilinenin aksine Türk dizileri sadece Ortadoğu’da değil, Avrupa ve Latin Amerika’da da popüler. Geçen yıl yeni Türk dizilerinin en büyük üç ithalatçısı İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır oldu.

Televizyon veri firması Glance’e göre, 2023’ün ilk yarısında İspanya’da en popüler üç senaryolu dizi, Türk dizileri oldu. Değerlendirmede bu durum, İspanyolların ve Latin Amerikalıların “pembe dizi” izleme alışkanlıklarının olmasına bağlanırken bazı izleyecilerin Türk dizileri izlemesinin sebebinin, Batı televizyonlarındaki cinsellik ve vahşice işlenen cinayetlere “biraz ara” vermek istemesi olarak görüldü.

İspanyolca konuşan izleyiciler, Türk dizilerinin yüksek prodüksiyon değerine ilgi duyuyor. Tedarikçilere göre, Latin Amerika’daki “pembe dizi”ler, Türk dizileri ile karşılaştırıldığında “ucuz göründüğünü” söylüyor.

Türkiye ve Latin Amerika’daki insanların “duygularını utanmadan ifade ettiklerini” söyleyen Georgia Üniversitesi’nden Carolina Acosta-Alzuru, “Bu yüzden melodram her iki kültürde de işe yarıyor” ifadesinde bulundu.

Yayıncılar da bu durumdan memnun çünkü Türkiye’de programlar haftada bir kez yayınlanıyor ve üç saate kadar uzayabiliyor, ancak yabancı ülkelere satıldıklarında parçalara ayrılıyor ve daha sık, bazen günlük olarak yayınlanıyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 10. padişahı 1. Süleyman’ın (Kanuni Sultan Süleyman) zamanını anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisi, bu yapımlardan biri. Türk dizilerinin dünyaya açılmasındaki ilk dalganın bir parçası olan dizinin hayranları arasında ABD’li şarkıcı Cardi B de bulunuyor.

Değerlendirmeye göre diziler, özellikle eski bir Osmanlı ülkesi olan Türkiye’nin imajının güçlenmesinde yardımcı olduğunu savunuyor.

Bulgaristan’da, Türklerin “kötü, barbar ve korkunç” olduğunu duyarak büyüyen Çelikkol, Türk dizilerinin bu algının değişmesine yardımcı olduğunu belirtti. Çelikkol, Bulgaristan vatandaşlarının eskiden Yunanistan’da tatil yaptıklarını ama artık Türkiye’ye daha sık gittiklerini söyledi.

Muhteşem Yüzyıl’ı saray entrikalarına çok fazla zaman ayırdığı ve 1. Süleyman’ın fetihlerine yeterince yer vermediği için AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından eleştirilmesinin ardından TRT tarafından yapılan “Diriliş: Ertuğrul” dizisi, Türk dizilerinin dünyaya açılmasında önemli bir yere sahip.

Parrot Analytics’e göre, dünya nüfusunun büyük bir kısmının Covid-19 nedeniyle tecritte olduğu Mayıs 2020’de, dizi dünya çapında en çok talep gören dördüncü dizi oldu. O yıl Pakistan’ın o zamanki başbakanı İmran Han, programı “İslami değerleri” nedeniyle övdü ve Lahor’da Ertuğrul’un bir heykeli dikildi. Pilot bölümün Urduca dublajı YouTube’da 153 milyon izlenme sayısına ulaştı.

Değerlendirmede, Türk dizilerine uygulanan sansürün boyutu ise, “Türk medya gözlemcileri alkol şişelerini bulanıklaştırıyor, bazı sahnelerini yasaklıyor ve karakterlerin öpüşmesine ceza kesiyor” ifadesi ile belirtildi.

Değerlendirmede sansürün etkisi ise, “yönetmenleri yaratıcı olmaya zorluyor ve hatta izleyiciler için cinsel gerilimi artırabiliyor. Özlem dolu bakışlar ve uzun parmaklar, gereksiz sahnelerin yerini alıyor” sözleriyle aktarıldı.

Sansürsüz yapımlar için ise platformlara yapılan dizilerin önerildiği değerlendirmede, platformlara yapılan Türk dizilerindeki dram sahnelerinin daha kısa olma eğiliminde olduğuna yer verildi.

Türk dizilerinin çok satan kitaplara ilham olduğu ifade edilen değerlendirmede, istenilen patlamayı yapamayan dizilerin bile ünlü isimler tarafından izlendiği vurgulandı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *