İsrail Başbakanı Netanyahu, “122 yıl sonra Herzl kendi vizyonunu yaptı, bu yasayla varoluş prensibimizi yasalaştırdık. İsrail Yahudi halkının devletidir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından sert tepki gösterildi ve uluslararası toplumun tepki göstermesi istendi. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İsrail Parlamentosu’nda bugün kabul edilen Yahudi Ulus Devleti yasası evrensel hukuk ilkelerini ayaklar altına almakta ve İsrail vatandaşı Filistinlilerin haklarını hiçe saymaktadır.
Yasada İsrail’in işgal altında tuttuğu Kudüs’ün başkent olarak ilan edilmesi uluslararası toplum bakımından yok hükmündedir. Aynı yasada BM kararlarıyla hukukdışılığı defaten tescillenmiş yerleşimlerin teşvik edilmesi ise asla kabul edilemez. Yasada kendi kaderini tayin hakkının sadece Yahudilere yönelik bir hak olarak tanımlanması ise çağdışı ve ayrımcı bir zihniyetin ürünüdür.
İsrail Hükümeti tarafından Filistin’de sürdürülen işgale ve hukukdışı uygulamalara kılıf bulunmasını ve iki devletli çözüm vizyonunun ortadan kaldırılmasını amaçlayan sözkonusu yasaya uluslararası toplum tarafından da gerekli tepki gösterilmelidir.
İbrahim Kalın’dan tepki
İsrail parlamentosunda kabul edilen “Yahudi ulus devleti” yasasını en sert biçimde kınadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, yasayı “ırkçı bir adım” olarak nitelendirdi ve “Türkiye Cumhuriyeti olarak dost ve kardeş Filistin halkının uluslararası hukuktan doğan haklarını koruma noktasındaki kararlılığımızı tekrar ifade ediyor, uluslararası toplumu tüm dünyanın gözlerinin önünde yaşanan bu adaletsizliğe tepki vermeye çağırıyoruz” dedi.
Avrupa Birliği’nden tepki
DW Türkçe’nin bildirdiğine göre, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin sözcüsü, yeni yasadan “endişe duyduklarını” dile getirdi. “Demokrasi ve azınlık hakları da dahil olmak üzere eşitlik, toplumlarımızı tanımlayan temel değerlerdir” diyen sözcü, bu değerlerin “İsrail ile AB arasındaki işbirliğinin temelini oluşturmaya devam etmek zorunda olduğunu” belirtti.
AB Komisyonu sözcüsü ise İsrail’de kabul edilen yeni yasa hakkında endişeli olduklarını kaydetti. Sözcü Maja Kocijancic, Brüksel’de yaptığı açıklamada, yasanın iki devletli çözüm yolunda bir engel oluşturabileceğini kaydetti. AB Komisyonu, iki devletli çözümün İsrail için tek opsiyon olduğunu savunuyor. Komisyon sözcüsü, bu çözümün hayata geçirilebilmesini engelleyebilecek her türlü adımdan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
İsrail’den AB Büyükelçisine tepki
Yasa tasarısını ırkçı eğilimlere sahip olmakla eleştiren AB’nin Tel Aviv Büyükelçisi Emanuele Giaufret geçen hafta İsrail Dışişleri Bakanlığına çağırılmıştı. Giaufret, eleştirilerinde yasanın özellikle Arap İsraillilerin ayrımcılığa maruz kalmasına neden olacağını belirtmiş, 9 milyonluk İsrail nüfusunun yüzde 20’sinin Arap, yüzde 75’inin de Yahudi olduğunu hatırlatmıştı. İsrail devleti kendini “Yahudi ve demokratik” olarak tanımlıyor. Ancak bu iki terimin yan yana eş değerde bulunup bulunamayacağı sürekli tartışmalara neden oluyor.
Hamas’tan tepki
İslami Direniş Hareketi (Hamas), işgal rejimi parlamentosu Knesset’in “Yahudi ulus devleti” yasa tasarısını kabul etmesinin işgal rejiminin ırkçılığının meşrulaştırılması olduğunu söyledi. Hamas sözcülerinden Fevzi Berhum, yasanın Filistin varlığını ve toprakları üzerindeki tarihi hakkını tehdit ettiğini bildirdi.
Filistin Enformasyon Merkezi’nin bildirdiğine göre Berhum, uluslararası toplumun ve bölgesel güçlerin işgal rejiminin cinayetleri karşısında sessiz kalmasının ve Amerika’nın sınırsız desteğinin işgalcileri bu tür ırkçı yasalar çıkarmaya teşvik ettiğine işaret etti. Bu tür yasaların ve kararların gerçekte hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini bildiren Berhum, Filistin halkının toprakların gerçek sahibi olarak kalacağını belirtti. Berhum, İsrail’in tehlikeli politikalarının Filistinlilerin birlik ve beraberliği sağlayarak acil bir ortak strateji benimsemelerini gerektirdiğini söyledi. Hamas, Arap ve İslam ülkelerine de seslenerek işgal rejimini dizginlemelerini ve ihlallerine son verecek caydırıcı kararlar almalarını istedi.
FKÖ’den tepki
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsrail devletini, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlayan ve tüm Yahudilerin İsrail’e dönme hakkı olduğunu vurgulayan “Yahudi ulus devlet” yasa tasarısının onaylanmasını, “etnik temizliğe hazırlık adımı” şeklinde değerlendirdi.
Star gazetesinin aktardığına göre, FKÖ ofisinden yapılan yazılı açıklamada Ureykat’ın, Ramallah kentinde Fransa Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Jerome Bonnafont ile bir araya geldiği belirtildi.
Görüşmenin detaylarının verildiği açıklamaya göre Ureykat, yasanın, Doğu Kudüs’ün de dahil olduğu Batı Şeria’yı İsrail’e ilhak etmek ve Gazze’de ayrı bir devlet kurmak şeklindeki İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun planını destekler nitelikte olduğunu belirtti.
Yasanın Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri ve uluslararası kanunlara aykırı olduğunu kaydeden Ureykat, “Irkçılığı yasalaştıran bir devletin, BM’nin de içinde bulunduğu uluslararası kurum ve kuruluşlara üyeliği nasıl devam edebilir?” ifadesini kullandı. Ureykat, 1967 sınırlarında iki devletli çözüme bağlı olduklarını vurguladı.
Yahudi Ulus Devleti yasası
İsrail’de anayasa yerine geçen “temel kanunlar” içine girecek olan bu yasa ile İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi olarak tanımlanıyor. Ayrıca, Arapça resmi dil olmaktan çıkarılarak ülkenin tek resmi dili İbranice haline getiriliyor.
Yasada şu hükümler yer alıyor:
– Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir.
– İsrail bir Yahudi devletidir.
– İsrail, dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır.
– Hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır.
– Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail’e dönme hakkı vardır.
– Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacak
– İsrail’in başkenti Kudüs’tür.
Netanyahu’dan Herzl vurgusu
Netanyahu, “Bu tarihi bir an, çok yaşa İsrail devleti” dedikten sonra şunları söyledi:
“Netanyahu: İsrail Yahudi devletinindir.”
“Mutlak bir çoğunluk devletin Yahudi karakterinin nesiller boyunca aktarılmasına karar verdi.”
“122 yıl sonra Herzl kendi vizyonunu yaptı, bu yasayla varoluş prensibimizi yasalaştırdık. İsrail Yahudi halkının devletidir ve bütün vatandaşlarının haklarına saygı gösterir.” (Bianet)
Arap vekiller tasarı metnini yırttı
Tasarıyı protesto eden Arap Ortak Listesi milletvekilleri ise kabul oyuyla neticelenen oylama sonrası tasarı metnini yırttı. Bunun üzerine Knesset Başkanı Arap vekilleri oturumdan kovdu. Şarku’l Avsat’ın bildirdiğine göre, vekiller tasarıyı protesto ederek, “Apharteid” şeklinde slogan atarak, tasarının ırkçılığına dikkat çekti.
Knesset’te kabul edilen yasa tasarısının en önemli ilkeleri arasında, “İsrail, Yahudi halkının tarihi vatanıdır”, “Kudüs’ün tamamı İsrail’in tek başkentidir” ve “İsrail devleti, Yahudi halkının devletidir. Yahudiler, İsrail devletinin kaderinin belirlenmesinde doğal kültürel, dini ve tarihi haklarını kullanırlar” ilkeleri yer aldı.
İsrail’de, sayıları 1 milyon 400 bine ulaşan ve toplam nüfusun yüzde 17,5’ini oluşturan Arap nüfus bulunuyor. Çoğunluğu, İsrail’in kuruluşundan sonra topraklarını terk etmeyen Filistinlilerden oluşan Araplar, çalışma ve iskan alanlarında ayrımcılığa uğramaktan şikayet ediyor.
Arap milletvekillerinden Yusuf Cebbarin, oylama sonrası yaptığı açıklamada, “Devlet, kolonyalist bir Yahudileştirme hareketi gibi davranıyor. Yeryüzünü Yahudileştirmeye ve toprakları gasp etmeye çalışıyorlar” dedi. Tasarının tehlikesine dikkat çeken Cebbarin, bu kanundan dolayı yaşanacak bütün ırkçı faaliyetlere karşı direneceklerini ifade etti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *