Beyaz Saray’dan yapılan ortak açıklamaya göre, aralarında ABD, İngiltere, Almanya, Kanada, İtalya ve Japonya’nın bulunduğu 12 devlet, Kızıldeniz’deki saldırıları nedeniyle Husileri kınadı ve Husilerin saldırıların sorumluluğunu taşıyacağını belirtti.
Beyaz Saray‘dan yapılan ve ABD, Avustralya, Bahreyn, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda ve İngiltere’nin imzasını taşıyan ortak açıklamada, Kızıldeniz‘deki gemi trafiğini saldırılarıyla etkileyen Husiler hedef alındı.
Husilerin saldırılarının dünya deniz ticaretini ciddi şekilde sekteye uğrattığı ve bunun milyonlarca kişinin hayatını olumsuz etkilediği kaydedilen açıklamada, uluslararası kamuoyunun büyük bölümünün bu saldırılar karşısında birlik olduğu belirtildi.
“Devam eden Husi saldırıları yasa dışı, kabul edilemez ve ciddi şekilde istikrarsızlaştırıcıdır. Sivil taşımacılığı ve askeri gemileri bilerek hedef almanın hiçbir uluslararası meşruiyeti yoktur” ifadelerine yer verilen açıklamada, Kızıldeniz’deki gemi taşımacılığının sekteye uğratıldığı ve bunun ciddi bir istikrar kaybı anlamına geldiği aktarıldı.
‘Saldırılar derhal son bulsun’ çağrısı
Husilerin saldırılarının “kolektif bir karşılık” gerektirdiği savunulan açıklamada, “Bu yasa dışı saldırıların derhal son bulması ve hukuksuzca alıkonulan gemilerin serbest bırakılması için çağrıda bulunuyoruz” denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İnsan hayatını, küresel ekonomiyi ve serbest ticaret akışını tehdit etmeye devam etmesi halinde bu saldırıların sorumluluğu Husilerin omuzlarında olacaktır.”
Kızıldeniz’de yaşananlar
Son dönemlerde Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık’ta Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası “Deniz Görev Gücü” kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık’ta da “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı Süveyş Kanalı’ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz’de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin peş peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir “tedarik zinciri krizinin” başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.
BM Güvenlik Konseyi üyelerinden Husilere çağrı: ‘Gemilere yönelik saldırıları durdurun’
BM Güvenlik Konseyi üyeleri Çarşamba günü Yemen’deki Husilere Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde deniz taşımacılığına yönelik saldırılarını durdurmaları çağrısında bulunarak bu saldırıların yasadışı olduğunu ve bölgesel istikrarı, seyrüsefer özgürlüğünü ve küresel gıda tedarikini tehdit ettiğini söyledi.
Konseyin 2024 yılındaki ilk resmi toplantısında konuşan üyeler Husilerin 19 Kasım’da ele geçirdiği, siyonist bir şirkete bağlı olan ve Japonya tarafından işletilen Galaxy Leader adlı kargo gemisini ve mürettebatını serbest bırakmasını talep etti.
Bazı üyeler Konseyi Husilerin füze ve insansız hava aracı saldırılarını durdurmak için harekete geçmeye çağırdı. Ancak Konsey’in kapalı istişarelere geçmeden önce açık oturumda hiçbir resmi adım atamadığı belirtildi.
ABD’nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi Chris Lu, “Bu saldırılar deniz güvenliği, uluslararası deniz taşımacılığı ve ticaret için ciddi sonuçlar doğuruyor ve Yemen’deki kırılgan insani durumu baltalıyor” diyerek savaştan zarar gören Yemen’e yapılan yardımları kesmekle tehdit etti. Chris Lu açıklamasında ayrıca, “Husiler İran’ın desteği olmadan ticari gemileri etkili bir şekilde takip etmekte ve vurmakta zorlanacaktır” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler geçtiğimiz ay sivil gemileri korumak için Refah Muhafızı Operasyonu adlı bir deniz görev gücü oluşturmuştu. Güvenlik Konseyi toplanmadan önce de ABD ve diğer 12 ülke ortak bir açıklama yaparak saldırıların devam etmesi halinde Husilerin ‘sonuçların sorumluluğunu üstleneceği’ uyarısında bulundu.
Japonya Birleşmiş Milletler Temsilcisi Kazuyuki Yamazaki de konseyi saldırıları durdurmak için harekete geçmeye çağıranlar arasındaydı ancak hangi adımları atması gerektiğini belirtmedi. Yamazaki, “Japonya, Güvenlik Konseyi’nin Husilerin ilave tehditlerini caydırmak ve uluslararası barış ve güvenliği korumak için uygun bir adım atması gerektiğine inanıyor” dedi.
Çin Perşembe günü Kızıldeniz’i uluslararası mal ve enerji ticareti için önemli bir nakliye yolu olarak nitelendirmiş, barış ve istikrarın korunmasının ortak çıkar olduğunu dile getirmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “Çin sivil gemilere yönelik saldırılara karşı çıkıyor. Kızıldeniz’deki nakliye yollarının güvenliğinin korunmasında tüm tarafların yapıcı ve sorumlu bir rol oynaması gerektiğine inanıyorum” demişti.
(Sputnik)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *