Doğu Afrika’da bir zamanlar İslam’ın kalesi sayılan Sudan’da 9’uncu ayına giren kanlı iç savaşın, taraflardan HDK’nin batıdaki kentlerde hakimiyetini güçlendirmesinin ardından başkent Hartum’un doğu ve güneyindeki eyaletlere yayılmaya başladığı görülüyor.
7 milyondan fazla sivilin yerinden edildiği, 25 milyon kişinin yardıma muhtaç hale geldiği ve 12 binden fazla insanın öldüğü ülkedeki maddi ve manevi tahribat her geçen gün artarken, tarafların uzlaşmaz tutumu nedeniyle barışa dair umutlar azalıyor.
AA muhabiri, Sudan iç savaşına dair insani durum, bilanço ve sahadaki son durumu derledi.
Geçici idari başkent Port Sudan’ın bulunduğu Kızıldeniz’in yanı sıra Kesele, Gadarif, Mavi Nil, Sinnar, Beyaz Nil, Güney Kurdufan, Nil Nehri ve Kuzey eyaletleri, ordunun kontrolünde bulunuyor.
Batı Darfur, Güney Darfur, Orta Darfur, Doğu Darfur ve Cezira eyaletleri ise HDK’nin kontrolüne girdi.
Sudan’da taraflar, başkent Hartum ve çevresinin yanı sıra ülkenin batı ve güneybatısındaki 10 eyalette çatışmayı sürdürüyor. Ancak kara bağlantısının batıdaki kentlerde önemli ölçüde kesilmesi ve ikmal hatlarındaki kopmalar nedeniyle ordu bu bölgeleri savaş uçaklarıyla vuruyor.
HDK, Hartum’un yüzde 90’ını kontrol ettiğini iddia etmesine rağmen çatışmalar üç başkent olarak isimlendirilen Hartum, Bahri ve Umdurman kentlerindeki birçok cephede sürüyor.
HDK, iç savaşın başından bu yana ilk kez 15 Aralık’ta, Sudan’ın tahıl ambarı Cezira eyaletinin merkez kenti ve ülkenin dört bir tarafına erişim imkanı tanıyan stratejik konumdaki Vad Medeni’ye saldırdı.
Sekiz ay boyunca başkent ve ülkenin batısı ağırlıklı olmak üzere orduyla savaşan HDK güçleri, 18 Aralık’ta, binlerce yerinden edilmiş insanın bulunduğu ve BM’nin yardım ikmal merkezi olarak kullandığı stratejik Vad Medeni şehrine girdi.
HDK’nin Cezira’ya saldırmasıyla savaş,18 eyaletin 10’una yayılmış oldu. HDK, Cezira’da varlığını kabul ettirse de eyaletin güneyindeki Menagil hala ordunun elinde.
HDK’nin, başkentin güneyinde yer alan, kontrolü altındaki Cebel-i Evliya bölgesinden sızma girişimlerinde bulunduğu Beyaz Nil eyaletinin Kutayna kentine girmesi durumunda ise çatışma hattının, ülkenin güneyine uzanabilme ihtimali bulunuyor.
Paramiliter güçlerin, Cezira’nın ardından yanı başındaki Beyaz Nil ve Sinnar’ı alıp ülkenin batısıyla doğusu arasındaki kara bağlantısını tamamen koparmayı hedeflediği iddia ediliyor.
Bu durumda halihazırda batıdaki sınırlı sayıdaki ordu güçlerinin tüm taraflardan kuşatılma tehlikesi bulunuyor.
HDK komutanlarının daha önceki açıklamalarına bakılacak olursa milis güçlerinin, ordunun batıyla bağlantısını kestikten sonra doğuya doğru Gadarif, Kesele ve ardından liman kenti Kızıldeniz’e doğru genişlemeyi sürdürmeyi planladığı anlaşılıyor.
HDK’nin varlığı batıda ve Hartum’da güçlü şekilde hissedilirken, hava hakimiyetinin ordunun elinde olması ise HDK’nin, kuzey ve doğuya hızla yayılarak topyekun hakimiyet sağlamasını engelliyor.
Sudan’da 18 milyon kişinin akut açlıkla karşı karşıya, 14 milyon çocuğun acil insani yardıma muhtaç olduğu Sudan’da 3 milyon çocuk güvenlik, gıda, sağlık hizmeti ve barınak arayışı için yerinden edilmiş durumda.
Memurların aylardır maaş alamadığı, milyonlarca kişinin işini kaybettiği Hartum’daki fabrikaların yüzde 90’ından fazlası tahrip edildi. Savaş, ülkede on milyarlarca dolarlık tahribata yol açtı.
Tarafların son açıklamaları
HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, amaçlarının Sudan’ı yeniden “demokratik dönüşüm yoluna döndürmek” olduğunu ifade etti.
Muhammed Hamdan Dagalu, Sudan’da kurucu ilkeler üzerine yeni bir devlet ile siyasete karışmayan, sivil hükümete bağlı yeni bir ulusal ve profesyonel ordu inşa etmeyi amaçladıklarını iddia etti.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan da HDK ile müzakereleri ilerletmek istediklerini belirterek, ordunun ve Sudan halkının onurunu korumayan hiçbir barış anlaşmasını imzalamayacaklarını bildirdi.
Sudan devletine karşı “terörist Hızlı Destek milislerince” yürütülen savaşta ülkenin parçalanmak istendiğini ifade eden Abdulfettah el-Burhan, “Silahlı Kuvvetlerin ve Sudan halkının kararlılığı ve ısrarıyla kazanacağımız kesin. Milislere ve ona destek veren siyasi güçlere sesleniyoruz: Seçimler dışında Sudan’ı yönetemeyeceksiniz. Zafer bizim olacak.” ifadelerini kullandı.
Savaş nasıl başladı?
Sudan ordusu, paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin askeri ve güvenlik reformu kapsamında 2 yıl içinde tamamen orduya entegresini istedi.
HDK’nin sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı Sudan ordusunun HDK mevzilerine saldırması ile, başkent Hartum ve birçok şehirde silahlı çatışmaya dönüştü.
Sudan hükümetinin uluslararası topluma “terörist grup” olarak kabul etmesi çağrısında bulunduğu HDK, 15 Nisan’da patlak veren iç savaş öncesinde sisteme entegrasyonu henüz tamamlanmamış askeri bir güçtü.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *