Gazze hepimizi sınıyor. Zalimlere meylediyor muyuz, mazlumdan yana mıyız? Elimizden bir şey gelmiyorsa bari zalimler gibi konuşmayalım. Susmayalım, gündemimizi Gazze’ye sabitleyelim. Haykıralım, belki Rabbimiz katında mazeretimiz olur.
Tüm dünya müslümanları Gazze’ye ellerinin ermediğinden dolayı üzüntü ve öfke halindeler. Yaklaşık iki buçuk aydır kardeşlerimizin üzerine yağan bombaları durduramamak bizleri kahrediyor. Meydanlarda yapılan yürüyüşler, gösteriler sadra şifa olmuyor. Sadece bunlara izin veriliyor olması bizlerin de bir çeşit işgal altında olduğumuzu göstermiyor mu?
Hiç lamı cimi yok. Yaşadığımız hâl, koca toplumun elleriyle seçtiği, buyur ettiği Batılı yasaların kanunların ceremesidir. Artık anlaşılmış olmalı, çünkü Gazze bu noktayı da apaçık aydınlattı. Uyum yasalarınızı; AB’ne, NATO’ya, BM’e ve benzeri keferelere göre ayarlarsanız, bu son kaçınılmazdır. Demek ki devletin de siyasetin de temelini İslam belirlemeyince, zillete düçar olunuyormuş. Demek ki bu devlet müslümanım diyenlerin değil, başkalarınınmış. Demek ki, yerli ve milli ile kastedilen İslam’dan gayrı şeylermiş. Rahatça camilere gitmek, Cuma’lar eda etmek, başörtüsüyle her alanda görünür olmak, dernek, vakıf, stk faaliyetleri yürütmek, daha ilerisine gitmemek için sistemin sus paylarından ibaretmiş.
Batı’nın ayak izi üzere yürüyen devletten dişe dokunur tepkiler ve yardımlar yapmasını beklemek anlamsızdır. “Hiçbir şey yapmadınız, bari ticareti kesin!” tarzındaki serzenişler beyhudedir. Netenyahu’yu silen ama İsrail’le ilişkilerin devamını vurgulayan, BM görev tevdi ederse şayet garantörlük, arabulucuk yapılabileceğini her fırsatta söyleyen, yani kendine çizilen sınırların dışına çıkamayan iktidar sahipleri, efendilerinin talimatlarını beklemektedirler.
Ama, fakat, lakin diyerek hâlen iktidarın elinden gelen her şeyi yaptığını iddia edenler, aksine eleştiri getirenlere demediğini bırakmayan partizanlar, liderperestler; konforları, köşeleri, makamları, nüfusları, etiketleri, isimleri uğruna hakikati eğip bükenler, acaba bunun hesabını nasıl verecekler? Zulmün arşa yükseldiği şu günlerde konuşmayacaklarsa ne zaman konuşurlar? Hiçbir şey yapmadınız bari hayrı söyleyin ya da susun!
Gazze hepimizi sınıyor. Zalimlere meylediyor muyuz, mazlumdan yana mıyız? Elimizden bir şey gelmiyorsa bari zalimler gibi konuşmayalım. Susmayalım, gündemimizi Gazze’ye sabitleyelim. Haykıralım, belki Rabbimiz katında mazeretimiz olur.
(Venhar)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *