Orta Amerika ülkesi Guatemala’da geçtiğimiz ağustos ayında yapılan başkanlık seçimlerini solcu Arevalo’nun kazanmasının ardından savcıların seçim kuruluna giderek oylarına el koyma teşebbüsü savcılık önüne toplanan yüzlerce yerli tarafından protesto edildi.
Savcılık binasının önünde oturma eylemi düzenleyen Guatemalalılar, Başsavcı Consuelo Porras’a istifa çağrısında bulundu.
Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı gösterilerin olaysız devam ettiği ancak güvenlik güçlerinin yoğun önlemler aldığı bildirildi.
Yerel basında çıkan haberde, Başsavcı Porras’ın istifa etmediği müddetçe eylemcilerin protestolarından vazgeçmeyeceği bilgisi paylaşıldı. Dün başlayan eylemlerde ise 17 yolun kapatıldığı ve polisle yer yer gerginliklerin yaşandığı kaydedildi.
Seçim Kurulu’na savcılık baskını
“Seçimlerde sahtekarlık” yapıldığı yönündeki iddiaları araştırmak için başsavcılar Porras ve Rafael Curruchiche nezaretinde yapılan baskınlarda Yüksek Seçim Kurulu üyeleri ile polis karşı karşıya gelmişti.
Guatemala’da seçilmiş Devlet Başkanı Bernardo Arevalo, sandıkların Başsavcılık yetkililerince yapılan baskınla “usulsüzce açıldığı” gerekçesiyle 19 Eylül’de Anayasa Mahkemesine dava başvurusunda bulunmuştu.
Ülkede 20 Ağustos’ta yapılan devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda Arevalo, yüzde 58 oy alarak yarışı açık ara önde bitirmişti.
Arevalo’nun 14 Ocak’ta göreve başlaması beklenirken, Seçim Kurulu, Tohum Hareketinin milletvekillerini tanımayı reddedip partinin faaliyetlerini de askıya almıştı. Kararın, partinin kuruluşu için imza toplanan süreçte usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında alındığı kaydedilmişti.
Arevalo, “hukuken geçersiz” olarak nitelediği karara partisinin itiraz edeceğini açıklayarak, “Hiç kimse 14 Ocak’ta göreve başlamamı engelleyemez.” ifadesini kullanmış, seçim sandıklarının Başsavcılık yetkilileri tarafından yapılan baskınla “usulsüzce açıldığı” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine dava başvurusunda bulunmuştu.
Devlet başkanı seçimi ikinci tura kalmıştı
Guatemala’da 8 milyonu aşkın seçmen, devlet başkanının yanı sıra başkan yardımcısını, kongreye 160 milletvekilini, Orta Amerika Parlamentosuna 20 milletvekilini ve 340 belediye başkanını seçmek için 25 Haziran’da sandık başına gitmişti.
Devlet başkanlığı seçiminin birinci turunda hiçbir adayın yüzde 50’yi geçememesi nedeniyle 20 Ağustos’ta ikinci turun düzenleneceği açıklanmıştı.
Torres, oyların yüzde 15,86’sını, Arevalo ise yüzde 11,77’sini alarak 22 aday arasından ikinci tura kalmıştı.
Ülkenin mevcut Devlet Başkanı Alejandro Giammattei’nin desteklediği iktidar partisinin adayı, oyların yüzde 7,84’ünü alarak seçimi 3. sırada tamamlamış ve 2. tura kalamamıştı.
Başsavcılığın, Arevalo’nun partisini “yasa dışı seçim finansmanı sağlamak” ile suçlayarak adayın seçimlerden diskalifiye olmasını talep etmesi üzerine yüzlerce kişi, 25 Temmuz’da protesto düzenlemişti.
Sokaklara dökülen göstericiler, bu talebi “siyasi müdahale” olarak nitelendirmişti.
ABD darbeleri
Eski İspanya İmparatorluğu sömürgesi Guatemala, bağımsızlığını kazandığı 1821’den bu yana ABD’yle yakın ticari ve askeri ilişkiye sahip. Guatemala ile ABD arasındaki 10 milyar doları aşan ticari ilişki, iki ülke arasındaki yakınlığı gözler önüne seriyor. Ülke, ihracatının yüzde 40’ını ABD’ye yaparken, ithalattaki yüzde 36’lık aslan payı ABD’ye ait.
ABD, ülkede 1960’lı yıllarda başlayan ve 30 yıldan fazla süren yerli (Mayan) isyancıların bastırılmasında Guatemala ordusuna silah ve mühimmat desteği verdi. Hükümet ve isyancılar arasında 1996 yılında imzalanan anlaşma ile sona eren iç çatışmalarda 400 binden fazla sivil hayatını kaybetmişti.
ABD istihbarat servisi CIA ile Guatemala ordusu arasındaki ilişki de dikkati çekici. CIA, yayınladığı belgelerde 1954’de Guatemala’da gerçekleşen askeri darbeye destek verdiğini açıklamıştı. 1944 Guatemala Devrimi’nden önce hüküm süren seçkinlere iktidarı geri kazandırmak için demokratik seçimlerle başa gelen Devlet Başkanı Jacobo Arbenz’e karşı 1954 yılında PBSUCCESS kod adlı CIA darbesi tertiplendi. Bu darbe neticesinde başkanlığını Albay Carlos Castillo Armas’ın yaptığı askeri cunta başa gelirken, ABD de ülkede ekonomik ve askeri çıkarlarını yeniden kazandı. ABD ayrıca, Guatemala (1963, 1982, 1983)’daki darbeleri de destekledi. Guatemala’daki Sovyet etkisini kırmak için yapılan darbeye destek veren CIA’nın ülkedeki Amerikan özel şirketlerini kullandığı biliniyor.
ABD ayrıca Guatemala ile göçmen anlaşması imzalamıştı. Eski başkan Trump döneminde ABD ile Guatemala arasında atılan imzalar, iltica için ABD’ye gidenlerin Orta Amerika ülkesinden geçerken burada kalmasını öngörüyor. Anlaşmaya varılmama ihtimali ortaya çıktığında “Ya gümrük vergisi koyacağız ya da başka bir şey yapacağız. Guatemala’ya yönelik çok sert şeyler düşünüyoruz.” diyen Trump, anlaşmanın imzalanmasının ardından Guatemala hükümetinin ABD’nin dostu olduğunu söylemişti.
Anlaşma sonrası, Honduras ve El Salvador’dan gelerek ABD’ye sığınmak isteyen göçmenlerin uçaklarla Guatemala’ya gönderildiği ortaya çıkmıştı. ABD gazetesi Washington Post, göçmenlerin nereye gittikleri söylenmeden uçaklara bindirildiği, Guatemala’ya inenlerden bu ülkeye sığınma başvurusu yapmalarının istendiği, başvuru yapmayanlara da 72 saat içinde ülkeden ayrılmalarının tebliği edildiğini yazmıştı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *