ABD’nin ardından Kosova hükümeti de, sınırda mevzilenen Sırp birliklerinin geri çekilmesini istedi. Kosovalı sırp, 24 Eylül’de gerçekleşen saldırıyı ise Kosovalı bir sırp üstlendi, her şeyi kendisinin planladığını öne sürdü.
Kosova hükümeti, Sırbistan’ın askeri birliklerinin ülkenin sınır hattına doğru hareketine ilişkin son gelişmelerle ilgili açıklama yaptı.
Sırbistan’ın birliklerini üç farklı yönden Kosova sınır hattına yaklaştırdığı belirtilen açıklamada, “Sırp ordusunun askeri birlikleri dün askeri ve jandarma kapasitelerini, Sırbistan topraklarının birkaç kilometre derinliğinde, Kosova Cumhuriyeti sınır hattı boyunca yer alan 48 ileri harekat üssüne konuşlandırdı. Bu konuşlandırma, aynı zamanda uçaksavar sistemlerini ve ağır topları da içeriyor.” ifadeleri kullanıldı.
Sırp askeri birliklerinin sınıra konuşlandırılmasının, Kosova’nın toprak bütünlüğünü ve ülkedeki uluslararası askeri varlığını tehdit ettiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Sırp ordusuna ve jandarmasına ait (sınır hattındaki) bu 48 üssün varlığına ilişkin kaygımızı birçok kez dile getirdik ve bu üslerin, zaten kanıtlanmış olan gerçeği, Kosova Cumhuriyeti’ne karşı olası askeri saldırıyı desteklemeye hizmet ettiğini vurguladık. Sırbistan kurumları ve (Sırbistan) Cumhurbaşkanı (Aleksandar) Vucic’e, Kosova sınır hattındaki tüm askeri birlikleri derhal geri çekmeleri ve ülkemiz için kalıcı bir tehdit oluşturan 28 ileri askeri üssü ve 20 jandarma üssünü kapatıp askerden arındırmaları çağrısında bulunuyoruz.”
Açıklamada, Kosova hükümetinin, Sırbistan’dan gelen bu ciddi tehdit konusunda ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle sürekli temas halinde bulunduğu ve kurumların, uluslararası ortaklarla koordineli şekilde ülkenin toprak bütünlüğü, egemenliği, anayasal ve kamu düzenini koruma noktasında her zamankinden daha kararlı olduğu vurgulandı.
Öte yandan, Kosova polisinden yapılan açıklamada da 24 Eylül’de ülkenin kuzeyinde polise saldıran silahlı Sırp grubun Sırbistan’a kaçış güzergahında sürdürülen aramalarda gün içinde çok sayıda silah bulunduğu bildirildi.
Polisin açıklamasında bulunan silahların arasında çok sayıda roketatar, ağır silahlar ve kurşun geçirmez yelekler gibi askeri teçhizatın olduğu ifade edildi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Kosova Başbakanı Albin Kurti ile dün yaptığı telefon görüşmesinde Kosova sınırındaki Sırp askeri hareketliliği konusundaki endişelerini dile getirmişti.
ABD Sırbistan’ı Kosova sınırındaki güçlerini geri çekmeye çağırdı
Beyaz Saray, Sırbistan’ın, Kosova sınırına “benzeri görülmemiş” şekilde askeri yığınak yaptığını belirterek, Belgrad yönetimini güçlerini geri çekmeye çağırdı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, günlük çevrim içi basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sırbistan’ın, Kosova sınırına “benzeri görülmemiş” şekilde askeri yığınak yaptığını gözlemlediklerini ifade eden Kirby, “Bunun oldukça istikrarsızlaştırıcı bir gelişme olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Kirby, “Sırbistan’ı bu güçleri sınırdan çekmeye ve hararetin düşürülmesine katkıda bulunmaya çağırıyoruz.” diye konuştu.
ABD’nin Sırbistan ve Kosova’nın yanı sıra NATO ve Avrupalı müttefikleriyle de yakın irtibatta olduğunu belirten Kirby, Kosova’nın kuzeyinde 24 Eylül’de Sırpların ateş açması sonucu 1 polisin ölmesiyle sonuçlanan olayın soruşturulması gerektiğini ifade etti.
Kirby, söz konusu saldırıya yaklaşık 30 kişinin müdahil olduğunu dile getirerek, suçluların adalete teslim edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kosova’da ele geçirilen silahların sadece bölgedeki personele değil aynı zamanda NATO birlikleri dahil uluslararası personele tehdit teşkil ettiğini belirten Kirby, durumu yakından takip etmeye devam edeceklerini bildirdi.
Kirby, “Mevcut gelişmeler ışığında NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) mevcudiyeti güçlendirilecek.” ifadesini kullandı.
Tüm taraflara itidal çağrısında bulunan Kirby, diplomatik çabaların süreceğine işaret etti.
Vucic: “(Blinken ile) görüşmemiz kolay geçmedi”
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefonda görüşmüştü.
Vucic, telefon görüşmesinin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Görüşmemiz kolay geçmedi.” ifadesini kullanarak, Kosova’nın kuzeyinde 24 Eylül’de yaşananlara değindiklerini kaydetmişti.
Vucic, “Blinken uygun şekilde davranılmaması durumunda Sırbistan’a muhtemel yaptırımlardan bahsetti. Kendisine ABD’nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunu söyledim. Buna karşı olduğumu dile getirdim.” diye konuşmuştu.
ABD’nin görüşmeye ilişkin açıklaması, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mathew Miller, Blinken’ın Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’le telefon görüşmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamaya göre, Blinken, 24 Eylül sabahı çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska’da yolu kapatan silahlı Sırpların ateş açması sonucu 1 polisin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından acilen gerginliği azaltma adımlarının atılması gerektiğini vurguladı.
Suçluların adalete teslim edilmesi gerektiğinin altını çizen Blinken, NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü (KFOR) ve Avrupa Birliği’nin Kosova’daki Hukukun Üstünlüğü Misyonu’nun (EULEX) olayla baş etme yöntemini takdirle karşıladığını ifade etti.
Blinken, KFOR’un bölgedeki mevcudiyetinin güçlendirilmesi kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek “Sırbistan acilen gerginliği azaltmalı ve AB öncülüğündeki diyalog çerçevesinde normalleşme anlaşmasının yükümlülüklerini yerine getirmeli.” mesajını verdi.
Kosova’nın kuzeyinde 24 Eylül’de yaşananlar
Kosova’nın kuzeyinde aylardır süren gerginlik, 24 Eylül sabahı çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska’da yolu kapatan silahlı Sırpların ateş açması sonucu bir polisin ölmesiyle yeniden tırmanmıştı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, “profesyonel bir terörist/suç yapılanması” olarak nitelendirdiği yaklaşık 30 kişilik ağır silahlı grubun Kosova polisine saldırdığını açıklamış, olaydan Sırbistan’ı sorumlu tutmuştu.
Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisince kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.
Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, Banjska’da düzenlenen operasyonda en az 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2’si saldırgan, 4’ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayın Kosovalı Sırplarca yapıldığını doğrulamıştı.
Kosovalı Sırp Radoicic, Kosovalı polisin ölümüyle sonuçlanan olayı üstlendi
Kosovalı Sırp Milan Radoicic, 24 Eylül’de bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayları tek başına planladığını açıkladı.
Radoicic, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’daki avukatı aracılığıyla medyaya mektup gönderdi.
Kosova‘nın kuzeyindeki olaylara ilişkin açıklamalarda bulunan Radoicic, çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska’da yaşananları organize ettiğini kabul etti.
Radoicic, Kosova’nın en büyük Sırp partisi olan Sırp Listesindeki başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiğini belirterek, “24 Eylül’de olay yerine arkadaşlarımla beraber geldim ancak tüm lojistik planlamaları kendim hazırladım. Planladıklarımdan ne Sırbistan’ı ne de Kosova’nın kuzeyindeki kurumları haberdar ettim.” ifadelerini kullandı.
Sırbistan hükümetinden asla yardım almadığını kaydeden Radoicic, tek amacının Kosova yönetimine karşı direnç oluşturmak olduğunu söyledi.
Radoicic, Kosovalı polisin ölümünün “kazara” olduğunu belirterek, “Arkasından ağır bir çatışma yaşandı. Sırbistan adaletine teslim olmaya hazırım.” dedi.
Kosova polisi Radoicic’in evinde arama yaptı
Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla da ülkenin kuzeyindeki Banjska’da polise yönelik düzenlenen saldırıya katıldığı kesinleşen Radoicic’in, bölgedeki ev, iş yeri ve villasının sabah polis tarafından arandığını bildirdi.
Sveçla, sosyal medya hesabından, ABD ile İngiltere tarafından kara listeye alınan Radoicic’in sabah polis tarafından arama gerçekleştirilen evi ve villasından görüntüler paylaştı.
Sveçla, bunca yıldır “suçun merkezi” olarak tanımladığı ülkenin kuzeyindeki terör örgütünün tüm varlıklarının araştırılması gerektiğini vurguladığı paylaşımında, şu ifadelere yer verdi:
“Kosova polisi, mahkemenin emri üzerine bugün Milan Radoicic’in dairesine, Ujman Gölü’ndeki villasına, Mitrovica Hastanesinin ısıtma odasına ve ‘Mami’ lakaplı Vladimir Radojevic’in evine baskın düzenledi. (Polise saldıran) Grubun liderinin Milan Radoicic olduğunu görsellerle ve diğer delillerle kanıtladık. Görüntülerde, olayın herhangi bir ‘özgürlük savaşçısı’ değil, bölgedeki bir ‘Pablo Escobar’la ilgili olduğu kanıtlanıyor. Vatandaşların savunucusu kisvesi altında, kendisi ve ortakları kanunun, devletin ve diğer vatandaşların üzerinden multimilyoner oldu.”
Kosova Cumhuriyeti Özel Savcılığı da yayımladığı açıklamayla, baskınların Kosova’nın kuzeyindeki beş noktada gerçekleştiğini duyurdu.
Savcılığın açıklamasında, Milan Radoicic’e ait olduğu belirtilen mülk ve iş yerlerine el konulması için uzaklaştırma emri talep edildiği bildirildi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *