Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali el Tekbali’ye göre, Kahire’nin herhangi bir ülkeyle ilişkilerinde kaydettiği iyileşme Libya’ya “Mısır’ın ulusal güvenlik boyutu” olarak yansıyor.
Şarkul’l Avsat’tan İbrahim Mustafa’nın haberi
Mısır ve Türkiye arasındaki 10 yıllık anlaşmazlık diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesiyle aşıldı.
Yakınlaşmanın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin 27 Temmuz Perşembe günü Ankara’ya yapacağı ziyaretle ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin tamamlanması bekleniyor.
O yıllardaki ihtilafın yoğunluğuna rağmen iki ülkeyi neredeyse geri dönülmez aşamaya getiren en önemli nokta Libya’daki nüfuz mücadelesiydi.
Analistlere göre Kahire ile Ankara’nın yakınlaşmasının yıllardır durgunlaşan Libya krizine de olumlu yansıyacak.
El Kahire’nin ay başında Türk medyasında yer alan haberine göre Sisi, 11 yıl aradan sonra 27 Temmuz’da Türkiye’ye Mısır Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaretini yapacak. Ancak iki ülke tarafından ziyaretle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Sisi ile Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında 30 Mayıs’ta gerçekleşen temas, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler’in iktidarını deviren 30 Haziran devrimine yönelik sert eleştirisinin ardından Mısır’ın Kasım 2013’te kestiği ilişkilerin iyileştirilmesine ilişkin resmi duyuruya kapı araladı.
Anlaşmazlığın aşamaları
Yabancılaşma yılları, anlaşmazlığın gidişatıyla ilgili grafikte iniş çıkışların görülmesine neden oldu.
Bu bağlamda Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasında deniz sınırlarının çizilmesi ve güvenlik işbirliğine ilişkin anlaşma, çatışmayı körüklemede dönüm noktası sayıldı.
Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) onayı ile Türk kuvvetlerinin konuşlandırılmasının yanında güvenlik anlaşması, Halife Hafter liderliğindeki orduya karşı Libya Başkanlık Konseyi’ni destekleyen askeri güçleri desteklemek için Ankara tarafından bir bahane olarak kabul edildiğinden beri.
Bunu Mısır Cumhurbaşkanı’nın 20 Haziran 2020’de Sirte-Cufra hattını Mısır için “kırmızı çizgi” olarak nitelendiren açıklaması izledi.
Ancak bundan sonra çözümün işaretleri Mart 2021’de Ankara’nın “Mısır ile Dışişleri Bakanlığı düzeyinde diplomatik temaslar” ilan etmesiyle ortaya çıktı.
Bundan iki ay sonra istikşafi görüşmelerin ilk oturumları Kahire’de, ardından aynı yılın eylül ayında bir tur daha yapıldı. Ancak Libya’daki Türk politikası yakınlaşma adımlarını yeniden yavaşlattı.
Ankara, Ekim 2022’de Trablus’ta Abdülhamid Dibeybe hükümeti ile petrol alanında bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye’nin geleneksel rakibi Yunanistan ile koordinasyon eşliğinde Mısır’ın itirazıyla karşılandı.
İki ülkenin ilişkileri normalleştirme niyetinin en önemli göstergesi, Kasım 2022’de Dünya Kupası’nın açılışı sırasında Doha’da Katar Emiri Tamim bin Hamad’ın arabuluculuk ve düzenlemesiyle Sisi ile Erdoğan’ın el sıkışma sahnesinde görüldü.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin ardından Türkiye ile insani dayanışma, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin deprem bölgelerini ziyaretiyle normalleşme sürecini hızlandırdı ve Türk mevkidaşı (o zamanki) Mevlüt Çavuşoğlu, ertesi ay ziyarete yanıt verdi.
Bunu, Şukri’nin nisanda Ankara’ya yaptığı ziyaret izledi. Burada ilişkilerin yeniden kurulması için bir takvime ulaşıldığını duyurdu ve bu takvim daha sonra temmuz ayı başlarında iki ülkenin, büyükelçilerini belirlemesiyle uygulamaya kondu.
Libya onayı
Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali el Tekbali, Kahire’nin herhangi bir ülkeyle ilişkilerinde kaydettiği iyileşmenin Libya’ya “Mısır’ın ulusal güvenlik boyutu” olarak yansıdığını söyledi.
Tekbali yaptığı açıklamada, “özellikle iki ülke arasındaki iletişim Libya’da istikrara hizmet ettiğinden, Kahire ile Ankara arasında yakınlaşmaya yönelik her türlü adıma destek verdiğini” belirtti.
Eski Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen mart ayında yaptığı açıklamalara göre, “İlişkileri yeniden düzenlemek için habersiz hazırlıklar yapıldığı dönemde Libya dosyası güçlü bir şekilde mevcuttu ve Kahire, Libya’daki Türk varlığından duyduğu rahatsızlığı gizlemedi.
Ancak Çavuşoğlu ertesi ay Kahire ve Ankara’nın Libya’yı seçimlere götürecek bir yol haritası uygulamak için çalıştıklarını duyururken, Şukri Türkiye’nin Libya dosyasının Mısır ulusal güvenliği üzerindeki etkisinin boyutunu anladığını doğruladı.
Mısır’a yeniden büyükelçi atanmasının ardından Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, iki ülkenin Libya’ya yönelik görüşlerinde bir yakınlaşma olduğunu belirterek, iki ülkenin Libya’da seçim yapılması gereği konusunda mutabakata varmasıyla Libya dosyasına yönelik bir diyaloğun ortaya çıktığını vurguladı ve Libya’nın istikrar ve güvenliğinin bölge ülkelerinin tamamının çıkarına olduğunu, daha fazla çalışma zemini oluşturulacağını düşünerek Libya’nın toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını yineledi. Ayrıca Libya dosyasıyla ilgili olarak Kahire ile Ankara arasında güncel bir gerilim olmadığını vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd de siyasi istişarelerin Libya gibi tüm dikenli dosyalara değindiğini belirtirken, televizyonda yaptığı açıklamalarda “bu istişarelerin büyük ölçüde şeffaflık ve netlik ile öne çıktığını” söyledi.
Söz konusu diplomat ayrıca, Mısır-Türkiye ortak çıkarı olduğu düşünüldüğünde, Libya’da seçimlerin yapılması için meşru bir seçilmiş hükümetin kurulmasına yol açan bir anlaşma bulunduğunu ve Ortadoğu’da istikrarın çıkarına olduğu için bunu başarmak adına tüm çabaların birleşmesi gerektiğini vurguladı.
Olumlu etki
Türk uluslararası ilişkiler profesörü Semir Saliha, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Libya’daki siyasi liderlerin anlayışı üzerinde olumlu etkileri olacağına inanıyor. Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki diyalog Libya dosyası üzerinde üç yıl önce iki dışişleri bakanlığı arasındaki istikşafi görüşmelerle başlamış olsa da Mısır cumhurbaşkanının Ankara ziyaretinin öncelikleri arasında Libya dosyasını tartışmak olduğunu belirtti. Bununla birlikte İki ülkenin istihbarat servislerinin görüşmelerinin yanı sıra, Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanlarının görüşmesi ve bu sırada Türkiye’nin durumunun tartışılması, muhtemelen birçok koordinasyon ve anlayışa yol açacak ve bu da Libya krizinin çözümüne ve oradaki siyasi partilerin görüşlerinin yakınlaşmasına katkıda bulunabilecek.
Saliha, Libya dosyasının ele alınmasının, kendi deyimiyle Türkiye’nin uzun süredir talebi olan Mısır ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının çizilme sürecini hızlandıracağını umuyordu. Ayrıca Saliha, konuyla ilgili açıklamasında, Libya dosyasının stratejik, ekonomik ve güvenlik açısından Kahire ve Ankara için birçok fırsat barındırdığını vurguladı.
Siyasi Çözüm
El-Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden bir araştırmacıya göre Beşir Abdülfettah’ın siyasi yola öncelik vermesi ve Libya dosyasında siyasi veya ekonomik olarak çatışmama, Ankara ile ilişkileri normalleştirmek için Kahire’nin gereksinimleri arasındaydı. Araştırmacı, Sisi’nin Türkiye ziyaretinin Libya ile ilgili tüm dosyalara temas edeceğine işaret etti ve şu anda güvenlik, istihbarat, siyasi ve ekonomik koordinasyonun söz konusu olduğunu söyledi.
Independent Arabia da Türkiye meseleleri araştırmacısı, Libya dosyasının iki ülke arasındaki ana ihtilaflı dosyalardan biri olduğunu bilerek Türkiye’nin bölgesel ilişkilerini, özellikle Mısır’la yeniden inşa etmeye hevesli olduğunu, bunun da Libya’nın gerekliliklerini kabul etmesini ve Libya’da desteklediği silahlı grupları ve askeri bakışı desteklemeyi bırakmasını sağladığını söyledi.
Yeniden yapılanma konusunda ise Abdülfettah, Mısır-Türkiye koordinasyonunun seçimlerin yapılmasıyla sona ermeyeceğini, bunun yerine, özellikle iki ülke, rol ve çıkarların koordinasyonunu gerektiren petrol, inşaat, inşaat ve altyapı gibi aynı sektörlerde çalıştığı için, iki ülkenin yeniden inşa projeleri konusunda çatışmaması gerektiğini söyledi.
Bunun yanında Türkiye’nin ekonomik çıkarlarının Mısır ile koordinasyon olmadan devam edemeyeceğini anladığını vurguladı.
Anlaşmanın geleceği
Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanan “Diplomatik Atılımlar ve Çözülmemiş Dosyalar… Mısır-Türkiye Yakınlaşması İçin Beklentiler” başlıklı çalışmada, Mısır-Türk mutabakatının Libya konusundaki istikrarının, “her bir tarafın diğer tarafın çıkarlarını ve korkularını anlamasına ve Türk askeri etkisinin devamını garanti eden bir çözüm formülü üzerinde çalışmasına ve Mısır’ın Kahire’nin kendisi için bir güvenlik tehdidi olarak gördüğü silahlı paralı askerlere ilişkin korkularını dikkate almasına” bağlı olduğu belirtildi.
Geçtiğimiz aylarda Libya’da doğu ve batı cephelerinin yakınlaşmasına tanık olundu. Yüksek Danıştay ve Temsilciler Meclisi temsilcilerinden oluşan Komite (6+6), Aralık 2021’de yapılamayan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine ilişkin kanun taslaklarını hazırlamak üzere geçtiğimiz haziran ayında Fas’ın Bouznika kentinde toplandı ve toplantının sonuçları uluslararası bir memnuniyetle karşılandı. Basında çıkan haberlerde, önümüzdeki aralık ayında parlamento seçimlerinin ve Ocak 2024’te cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı kaydedildi.
Independent Türkçe- Independent Arabia
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *