Ezanın Türkçe’den yeniden Arapça’ya resmi olarak döndürülüşünün 16 Haziran’daki yıldönümünde, ezan konusunda bir sohbet gerçekleştiren Şükrü Hüseyinoğlu, Allah’ın yüceliğini bildiren ve namaza çağıran ezanın neden hayata indirilemediğini sorguladı.
Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı, İsmet İnönü’nün Başbakanlığı döneminde 1931 yılında ezanı Türkçeleştirme çalışmaları başlamış, 30 Ocak 1932’de de ilk kez Ayasofya minarelerinden Türkçe ezan okunmaya başlanmıştı. Türkçe ezanın içerdiği kelimeler Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanmış, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da ilgili organlara yayınlanmıştı.
Halkın büyük tepkisi çeken uygulama, 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Adnan Menderes hükümeti tarafından 16 Haziran 1950’de meclise sunulan yasanın kabul edilmesi ile sona ermiş, ezanın tekrar Arapça olarak okunmasına izin verilmişti. 18 sene süren Arapça ezan yasağının ardından gelen bu izin halkı son derece sevindirmişti, hatta Bursa’da bir camide peş peşe 7 kez Arapça ezan okunmuştu.
Ezan konulu sohbetinde Şükrü Hüseyinoğlu da, bu derece saygı gören ezanın ifadelerinin ne anlama geldiği ve bununla muhatap olduğunda bir Müslümanın ne düşünmesi, nasıl hareket etmesi gerektiğine vurgu yaparken, ezanı Türkçeleştirme çabasının da, uluslaştırma projesinin bir parçası olduğunu vurguluyor.
Ezanın tüm kelimelerinin Türkçeleştirilmesine karşın bir kelimenin ise anlamından dolayı Arapça bırakıldığını hatırlatan Hüseyinoğlu’nun bu sohbetini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *