“Çalışınca, gayret gösterince bu seçimi kazanma ihtimalimiz var. Fark sadece 2,5 milyon kişi.” ifadesini kullanan Ali Babacan, kazandıkları milletvekilliklerine ilişkin olarak da, “Kesinlikle hepsini hak ettik ve hepsi helal. İçimiz rahat. Biz olmasaydık bu kadar oy alınmazdı.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Habertürk’ten Kübra Par ve Fevzi Çakır’ın sorularını yanıtladı.
Babacan seçimlerin ikinci turu için, “İşimizin kolay olmadığını biliyoruz. Ama çalışınca, gayret gösterince bu seçimi kazanma ihtimalimiz var. Fark sadece 2,5 milyon kişi. İlk turda 1 milyon geçersiz oy var, 8 milyon kişi seçime gitmemiş. Sinan Oğan’ın destekçilerin ikinci turda önemli bir faktör olacak. Olanca gücümüzle çalışıyoruz.” dedi. Babacan şöyle devam etti:
“81 il teşkilatımız yoğun olarak sahada. 6 partinin il başkanları 81 ilde her sabah toplanıyor. Herkes sahaya çıkıyor. Ertesi sabah yeniden toplanıyorlar. 81 ilin 75’inde bizim arkadaşlarımız davet edilmişler. Bunu seçim gününe kadar devam ettireceğiz. Mesela miting yok. Kapı kapı, sokak sokak dolaşmak var. 3 gündür Ankara sokaklarındayım. Gördüğüm herkese ‘Sandığa gideceğiz değil mi’ diyorum. ‘Bu iş bitti, sandığa gitmeyeceğim’ diyen bir tek vatandaşımızla karşılaşmadım. 2. turda gidip oy verecekleriyle ilgili hiçbir endişem yok. Şimdi AK Parti’de oy yüzdesi ve milletvekili sayısı olarak kayıp var. Meclis’te anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlayamadılar. AK Parti seçmeni açısından da baktığımızda tablo onlar açısından da kaygı verici. İlk defa Erdoğan seçilememiş oldu.”
Şu anda Türkiye’yi yönetmeye Millet İttifakı’nın mensubu olan partilerin Cumhur İttifakı’ndan çok daha hazır olduğunu öne süren Babacan, “Evet bir miktar önde bitti. Ama bu kapanmayacak fark değil. Bir yarış oldu. Yarışta toplamda 5 puanlık aslında 2,5 milyona tekabül eden seçmenden bahsediyoruz. Hiç ikna olmadılar, bunlar işe yaramadı demek mümkün değil. Sayın Kılıçdaroğlu’na destek veren milyonlar var.” dedi.
TRT’ye ‘adaletsizlik’ tepki
Türkiye Radyo Televizyon (TRT)’nun adaletsizliğini eleştiren Ali Babacan, “Kırsal alanda TRT çok izleniyor. Kampanya döneminde Erdoğan’a ayırdıkları 36 saat, Kılıçdaroğlu’na ayırdıkları 36 dakika. Böyle bir şey olabilir mi? Öyle bir yarış ki bu. 100 metre koşuya aynı çizgiden başlıyorsunuz. Ama şimdi medya konusunda adalet olmayınca iktidar partisinin başlangıç çizgisi bizden 50 metre önde. 100 metrede biz onlardan daha fazla koşmak zorunda kalıyoruz. Bu çalışmalarımız olmasaydı fark daha da açılabilirdi. Habertürk gerçekten tüm partilere alan açtı; ama pekçok kanalda bu yok. Vatandaşımızın istediği bilgiye ulaşma hakkı kesilmiş oluyor.” ifadesini kullandı.
“Vekillikleri hak ettik”
Partisinin kazandığı milletvekilliklerine ilişkin eleştirilere yanıt veren Ali Babacan, seçime girdikleri yerlerde CHP’nin oyunu artırdıklarını belirterek vekilliklerin hepsinin ‘helal’ olduğunu savundu. Babacan şöyle dedi:
“81 ile teşkilatı olan 766 ilçede teşkilatı olan ve görülmemiş iktidar hazırlığı yapan partiden bahsediyoruz. İlk defa seçimlere girdik. Meseleye önceden bakış, planlama vardır. Önceden planlama bizim de CHP’nin de bir arada olmamız yönündeydi. Sonuçlara bakalım. DEVA adaylarının olduğu illerde tam + 15 milletvekili oluşmuş. Biz Kahramanmaraş’ta adayımız 2. sıradan seçime girdi. CHP’nin oyu yüzde 6.8 arttı. Gaziantep’te CHP’de yüzde 5 artmış. CHP 3 milletvekili çıkarttı. 3. sıradaki bizim adayımız. Bizim adaylarımızın olduğu yerlerin tamamında CHP’nin ciddi oy artışı var. Kesinlikle hepsini hak ettik ve hepsi helal. İçimiz rahat. Biz olmasaydık bu kadar oy alınmazdı. Biz sadece bakıyoruz. Bizim adaylarımız olduğu yerde artı oluşmuş mu, oluşmamış mı? Bingöl’de neredeyse üçe katlamış. Ankara 1. bölgede Sadullah Ergin Bey aday oldu. Kıyamet koptu. CHP’nin oyu yüzde 5,5 arttı, Çankaya’daki oyu yüzde 7,5 arttı. Mesela Siirt’te bizim il başkanımız Umut Bey 1. aday oldu. Yüzde 2.1’den 7.8’e çıkmış CHP. CHP 100 yıllık parti. Çok iyi simülasyonlar yapıyorlar. Tecrübeli siyasetçileri var.”
“Keşke kelimesi sevmediğim kelime. Bantı geri sarsak, tekrar aynı kararlar önümüze gelse yine aynı kararları verirdik. Herkesin fedakarlık ettiği ve herkesin kazandığı sonuç olsun dedik. CHP için kolay değildi. Onların listesinden partiler açısından da zor. Herkesin kazandığı bir sonuçtur bu. Bu birlikteliği yapmasaydık milletvekili sayımız daha az çıkacaktı. Ortak listelerle bu sayıya ulaştık. Herkes ayrı ayrı seçime girseydik herkesin daha az milletvekili çıkacaktı. Eleştiriler gerçek bilgiye sahip olunmadan yapılıyor, yüzeysel yapılıyor. Şanlıurfa’da arkadaşımızın aday olması CHP’nin oylarını yukarı itti. Diyarbakır’daki aday çok tecrübeli arkadaşımız. İkinci sıradaydı. Evet seçilemedi ama CHP’nin oyu yüzde 2’den 8’e çıktı. 1. sıradaki CHP’li aday kazandı. Bütün teşkilat olarak destek vermiş olduk. Bizlerin desteği ve kendi gayretleriyle CHP milletvekili çıkarmış oldu. 15 milletvekili anamızın sütü kadar helal ve hak ettiği sonuç. Çok ciddi gayret ortaya koyduk. Hazine’den 1 kuruş almamıza rağmen bant reklamına dünyanın parasını harcadık.”
Şu anda tamamen ikinci tura odaklandıklarını belirten Babacan, “İkna edemediğimiz seçmen ikna ettiğimize göre 2,5 milyon daha fazla. İkna edebileceğimiz daha geniş kitleler var. Aradaki fark sadece 2,5 milyon. Onu nasıl kapatacağız diye konuya eğilmiş durumdayız.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı yardımcılığından feragat edilir mi sorusunu ise Babacan, “Bu 6 genel başkanın Cumhurbaşkanı yardımcısı olması fikri CHP’nin yaptığı yazılı hazırlığında olan bir fikirdi. Biz de geçiş sürecinin yol haritasını ortaya koyduk. Bunun tekrar değişmesi, tekrar 6 liderin karar vermesiyle mümkün.” sözleriyle yanıtladı.
‘Cumhur ve Millet İttifakı’nın uzlaşması mümkün’
Anayasa değişikliği yapılacaksa bunun iki ittifakın uzlaşısı ile mümkün olduğunu ileri süren Ali Babacan, Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa Meclis’ten yasa geçirmek için Cumhur İttifakı ile tabii ki görüşüleceğini belirterek şöyle konuştu:
“Cumhur İttifakı’na yakın duran medya ‘daha iş olmadan bunlar gevşemeye başladı’ diyor. Öyle bir şey yok. Bizim Millet İttifakı’ndaki insicamı bozmak istiyor. Söylediğim çok açık. Soru şuydu; siz parlamenter sisteme geçmek istiyordunuz. Meclis oluştu artık. Her iki taraf da kendi başına anayasayı değiştiremiyor. Güçlendirmiş parlamenter sistem olmayacak, ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bana sorulan bu. Ben de diyorum ki, anayasa değişikliği yapılacaksa ancak ve ancak Cumhur ve Millet İttifakı’nın uzlaşmasıyla mümkün diyorum. AK Parti ve sayın Baykal’ın genel başkanı olduğu CHP zamanında referanduma gitmeden anayasadaki pek çok maddeyi uzlaşmayla değiştirdik o zaman. Bu AK Parti ile CHP’nin yakınlaşması, birbirine göz kırpması anlamına mı geldi?”
“Şu anda muhalefet partisiyiz. Sayın Kılıçdaroğlu kazandığı anda iktidar partisi olacağız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kazanması yürütme tarafında Millet İttifakı, Meclis tarafında Cumhur İttifakı’nın olduğu tabloyu gösterecek. Sayın Kılıçdaroğlu seçimi kazandığı anda artık Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın daha yakın görüşmesi gerekecek. Meclis’ten yasa geçirmek istiyorsak Cumhur İttifakı ile tabii ki görüşülecek. Gerçekçi olalım, sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduğunda bu ülke uzlaşmayla yönetilecek zaten. Bu gerçeği hep beraber görmemiz lazım.”
‘Kılıçdaroğlu kazanırsa, karşı taraf Parlamenter Sistemi teklif edebilir’
“Bu sistem ülkenin başına bela oldu. Hukuk kalmadı, adalet kalmadı. Gelin parlamenter sisteme geçelim bitirelim.” diyen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olduğu anda parlamenter sisteme geçelim teklifi karşı taraftan da gelebilir. Kendileri de görüyorlar sıkıntıyı. Gelsinler parlamenter sistemi bir referanduma getirelim bakalım. Vatandaşımız bu sistemin kilitlendiğini görüyor. Parlamenter sisteme inanan vatandaşımız daha fazla. Oy verme tercihinde sistem tek konu değil ki.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *