İsrail’in 5 gün aralıksız devam eden saldırıları önceki gece ateşkesle sona ererken daha 24 saat geçmeden dün akşam Gazze çevresinde saldırı uyarı sirenleri çaldı. İsrail yeniden Gazze’ye saldırırken, Gazze’den bir roket atıldığını öne sürdü. Öte yandan, siyonist başbakan, İsrail ordusu ile Gazze’deki denklemi değiştirdiklerini savundu.
İsrail ordusu, Gazze’den Askalan’ın (Aşkelon) güneyi yönüne atılan bir roketin açık araziye doğru gittiği için hava savunma sisteminin ateşlenmediğini duyurdu.
İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyinde Hamas’a ait olduğunu iddia ettiği iki noktayı tank ateşiyle vurdu.
Filistin Sağlık Bakanlığı, can kaybı ya da yaralanma bilgisi açıklamadı.
Gazze’deki Filistinli grupların çatı yapısı Orak Harekat Odası’ndan bir kaynak, roketin “teknik hata” ile ateşlendiğini, Gazze’deki grupların ateşkese bağlı olduğunu bildirdi.
İsrail ordusu, 9 Mayıs Salı günü sabaha karşı İslami Cihad Hareketinin yönetici kadrosunu hedef aldığını savunarak abluka altındaki Gazze’ye saldırı başlatmıştı. Saldırılarda 6’sı çocuk, 3’ü kadın 33 Filistinli hayatını kaybetmiş, 32’si çocuk, 17’si kadın 93 Filistinli yaralanmıştı.
Filistinli gruplar ise bu saldırılara Gazze’den İsrail tarafına 1000’den fazla roket ve havan mermisi atarak karşılık vermişti. Gazze’den 11 Mayıs’ta atılan roketlerden birinin Rehovot kentindeki meskun bir binaya isabet etmesi sonucu bir İsrailli hayatını kaybetmişti.
İsrail ordusunun bombardımanında Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde 20 bina yıkılmış, 49 konut kullanılamaz hale gelmiş, 940 konut zarar görmüştü.
Taraflar, 13 Mayıs gece saatlerinde ateşkes sağlanması konusunda anlaşmıştı.
Netanyahu: İsrail Gazze’deki denklemi değiştirdi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze’deki denklemi değiştirdiğini öne sürdü.
İsrail merkezli Maarif gazetesine göre Netanyahu, hükümetin haftalık kabine toplantısında konuştu.
İslami Cihad yöneticilerinin tamamını öldürdüklerini ifade eden Netanyahu, “İsrail Gazze’deki denklemi değiştirdi. Gazze’de 17 İslami Cihad operasyon merkezini imha ettik. Füze depolarını bombaladık. Tanksavar füzeleri yok ettik.” dedi.
İşgal rejiminin kuruluş yıldönümü: 14 Mayıs
İsrail’in 14 Mayıs 1948’de tarihi Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği, Filistinlilerin yurtlarından sürüldüğü “Büyük Felaket” Nekbe 75. yılına girdi.
Filistin toprakları üzerinde siyonist bir yahudi devletinin kurulmasıyla birlikte zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan ve halen işgal ve abluka altında tutulan, mülteci konumunda yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca Filistinli kendi topraklarına dönmenin hayalini kuruyor.
İsrailliler için “bir devletin kuruluş” günü olan 14 Mayıs, Filistinliler için ise nüfuslarının yüzde 67’sine tekabül eden 957 bin kişinin vatanlarından zorla çıkarılması ve kültürel, sosyal dokunun yok edilmesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden felaketler silsilesinin başlangıcı anlamına geliyor.
O tarihten bu yana nüfus artışıyla Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 6 milyon 20 bine ulaştı. Bunların yaklaşık 5,3 milyonu Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) kayıtlı durumda.
İsrail güçleri Nekbe’de Filistinlilere ait 675 köy ve kasabayı yok etti ve binlerce Filistinliyi öldürdü. Birçok tarihi Filistin şehri de Yahudileştirildi. Bu süreçte Necef Çölü (Negev) bölgesinde yaşayan Bedevi kabileler yerlerinden edildi. Ayrıca yerleşim bölgelerinin isimleri değiştirilerek kültürel kimlik de hedef alındı.
Nekbe, Filistin topraklarında hala devam eden bir süreç
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah ve Silvan mahalleleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın Mesafir Yatta bölgesi, İsrail içinde ülkenin güneyindeki Necef (Negev) Çölü bölgesi gibi tarihi Filistin topraklarında yaşayan Filistinliler yerlerinden edilme ve aşamalı bir tehcir tehlikesi ile karşı karşıya.
İsrail, Meclisi, mahkemeleri, belediyeleri ve ordu kurumları aracılığıyla, bu bölgelerde yaşayan Filistinli ailelerin tehcir edilmesi anlamına gelen kararlar alarak evlerinden zorla çıkarmak istiyor. Bunun için İsrail kurumları kimi zaman “güvenlik” kimi zaman ruhsat gibi “yasal prosedürleri” bahane ederek aşamalı bir tehcir politikası uyguluyor.
Tüm uluslararası tepkilere rağmen İsrail güçleri, işgal altındaki Doğu Kudüs’te ve Batı Şeria’da Yahudi yerleşimleri genişletme çabasıyla Filistinlilerin evlerini yıkmaya, bahçelerini yakmaya devam ediyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *