Mühendislerin mezun olduktan sonra isterlerse 50 katlı bir binaya imza atabildiğini ifade eden Veysel Eroğlu, inşaat mühendisinin hem baraja hem binaya hem hızlı trene bakabildiğini belirterek, “Dünyada olduğu gibi yetkin mühendisliği YÖK’e teklif ettik. Belli bir tecrübe olması gerekiyor. Yetkin mühendisliğin başlatılması gerekli.” diye konuştu.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Veysel Eroğlu, beraberinde komisyon üyeleriyle Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporun ayrıntılarını paylaştı.
Raporu TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a sunacaklarını belirten Eroğlu, raporun Cumhurbaşkanlığı makamına da iletildiğini söyledi.
Komisyonun 13 kez toplandığını, 49 kamu kurum ve kuruluşu temsilcisi, 23 akademisyen ve 11 sivil toplum kuruluşu temsilcisini dinlediğini anlatan Eroğlu, hazırladıkları raporda 165 tespite yönelik 295 tavsiyenin yer aldığını bildirdi.
Rapordan alınması gereken dersler olduğunu kaydeden Eroğlu, “Bütün kurum ve kuruluşların hatta milletimizin her bir ferdinin bu rapordan alınacak dersleri almasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Veysel Eroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 11 ili ve 14 milyon insanı doğrudan etkilediğini vurguladı. Depremden etkilenen nüfusun büyüklüğüne dikkati çeken Eroğlu, bu nüfusun Belçika, Yunanistan, Portekiz ve Azerbaycan gibi ülkelerin nüfusundan daha fazla olduğunu ifade etti.
“Depreme dirençli şehirler oluşturmak zor değil”
Bazı akademisyenlerin depremlerle ilgili tahminde bulunmasını eleştiren Eroğlu, depreme ilişkin tarih vermenin doğru olmadığını söyledi.
Eroğlu, 1999 yılında yaşanan depremlerden sonra bazı kişilerin “İstanbul’da deprem bugün yarın olacak” diye tahminde bulunduğunu anımsatarak, “Bu hususlar vatandaşlarımızı tedirgin ediyor. Vatandaşların tedirgin olmaması lazım. Bu konuda yöneticilerin tedirgin olması lazım.” dedi.
Raporda depreme dirençli şehirler oluşturulmasını vurguladıklarını dile getiren Eroğlu, “Depreme dirençli şehirler oluşturmak zor değil. Sağlam zemine sağlam bina yaptığınız zaman deprem öldürmüyor.” ifadesini kullandı.
Eroğlu, son yıllarda devletin depreme dirençli şehirler inşa etmek için kararlılıkla yoluna devam ettiğini ancak bunun sadece hükümetlerin meselesi olmadığını, belediyelere önemli görevler düştüğünü belirtti.
“Vatandaşlarımız riskli binalar için müracaat etsin”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının kentsel dönüşüm için “Yarısı Bizden” kampanyası başlattığını hatırlatan Eroğlu, “Bu gerçekten güzel oldu. Bizim de zaten teklifimizdi. Kentsel dönüşüme çok önem vermek gerekiyor. Bir seferberlik başladı. Vatandaşlarımız bir an önce riskli binalar için lütfen müracaat etsin.” diye konuştu.
Raporda yer alan önerilere değinen Eroğlu, daha önce kanun ve yönetmelikler çıkarılmasına rağmen son depremden sonra hala bazı eksiklikler gördüklerini ifade etti. Eroğlu, tespit ve teklif ettikleri eksiklikleri Meclisin önümüzdeki dönem çıkarması temennisinde bulundu.
AFAD Başkanlığının yapılanmasında, sahada daha etkin ve hızlı karar alınmasına ve kaynakların doğru yönetilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Eroğlu, yetkilerin en alt müdür-grup başkanı seviyesinde dağıtılarak afet yönetiminin sürekliliğinin sağlanması gerektiğini ve bütün bakanlıklarda Afet ve Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanlığı kurulmasını tavsiye ettiklerini kaydetti.
Veysel Eroğlu, büyükşehir ve il belediyelerinde Afet ve Risk Azaltma Daire Başkanlığı ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, ilçe belediyelerinde ise Afet ve Risk Azaltma ve Kentsel Yenileme Şube müdürlüklerinin kurulmasının faydalı olacağını dile getirdi.
“Yeni bir imar kanunu hazırlanması gerektiği kanaatindeyiz”
İmar Kanunu’nun günümüz şehircilik, planlama, yapı üretim ve denetim ihtiyaçlarına cevap veremediğini, ulusal afet mevzuatıyla da kopuk bir durumda olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Afet, koruma ve çevre gibi konularda politika ve ilmi gelişmeler ile uyumlu olan yeni bir mekansal planlama anlayışını oluşturacak yeni bir İmar Kanunu hazırlanması gerektiği kanaatindeyiz.” değerlendirmesini yaptı.
İllerde afet risk yönetimine ilişkin çalışmalar yapıldığını ancak ilgili kurumların raporlarla ilgilenmediğini gördüklerini aktaran Eroğlu, bu durumu Cumhurbaşkanlığı makamına da ilettiğini söyledi. Eroğlu, “Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle illerde valilerin başkanlığında bir üst kurul kurulsun; bütün belediye başkanları, il müdürleri, üniversiteler, STK’lar toplantılara katılsın; üst kurul yapılan çalışmaları üç ayda bir takip etsin; bunun altında teknik kurullar oluşsun diye bir teklifimiz var. Cumhurbaşkanlığı makamına genelge taslağını da gönderdik.” bilgisini paylaştı.
“Bazı belediyeler kentsel dönüşüme riskli yerden başlamıyor”
Kentsel dönüşüm uygulamasında riskli bölgeler için öncelik sıralaması yapılması gerektiğini belirten Eroğlu, şunları söyledi:
“Bazı belediyeler riskli yerden başlamıyor. Riskli alan duruyor orada ama riskli olmayan yerlerde kentsel dönüşüm çalışmaları yapılıyor. Bu doğru bir şey değil. Riskli alanlar tespit edilerek öncelik sıralaması yapılması lazım. Hepsini yapacak gücün varsa yap, gücün yoksa öncelikli olanın yapılması lazım. Bunu tavsiye ettik. Kentsel dönüşümün en önemli bileşeni olan müteahhitlik sektörünün disipline edilmesi gerekir. Bununla ilgili tavsiyelerimiz var. İneğini satan vatandaş müteahhitliğe soyunuyor. Bu, bilgi ve tecrübe istiyor. Bir de kentsel dönüşümün teşvik edilmesi gayesiyle mülk sahiplerine verilen faiz desteği oranı ile kredi miktarının artırılması ve kredi vadesinin uzatılması faydalı olacak. Bu tavsiyemeyiz hemen yerine geldi. Yarısı Bizden kampanyası başladı.”
Zemin taşıma gücü zayıf olan bölgelerde zemin iyileştirme çalışması yapılmasının şart olduğunu vurgulayan Eroğlu, bu çalışmanın hem zemin sıvılaşma riskini ortadan kaldıracağını hem de binanın çökme riskini asgari seviyeye indireceğini belirtti. Veysel Eroğlu, “Bütün belediyelerin zemin iyileştirmesine dikkat etmesi lazım. Bina satın alanlar; lütfen binalarınıza bakın. Binanın boyasından, cilasından ziyade statiği, zemini, temel altyapısı sağlam mı buna bakın.” uyarısında bulundu.
Komisyon Başkanı Eroğlu, bazı küçük belediyelerde yeterli mühendisin olmadığına işaret ederek, teknikerlerin ruhsat vermesinin yanlış olduğunu dile getirdi.
Mühendislerin mezun olduktan sonra isterlerse 50 katlı bir binaya imza atabildiğini ifade eden Eroğlu, inşaat mühendisinin hem baraja hem binaya hem hızlı trene bakabildiğini söyledi. Eroğlu, “Dünyada olduğu gibi yetkin mühendisliği YÖK’e teklif ettik. Belli bir tecrübe olması gerekiyor. Yetkin mühendisliğin başlatılması gerekli.” diye konuştu.
Periyodik kontroller
Binaların periyodik kontrolüne ilişkin önerilerine de değinen Eroğlu, şöyle devam etti:
“Yapı denetimine tabi yapıların 5 yıl içerisinde, bundan önce yapılanların da 2 yıl içerisinde periyodik muayenesinin yapılması gerekiyor. Muayene şartlarını sağlamayan yapılar güçlendirilmeli veya yıkılmalı diye teklifimiz var. 1999 depreminde Avcılar’da yıkılan binalarda kolonlar kesilmiş, oto galeri haline getirilmiş. Bu olmayacak şey. Pek çok yerde kirişler delinmiş. Diyarbakır’da bir binada mağaza açmak isteyen vatandaşın kolon kesmesi yıkılma sebebi. Bütün belediyelerin sistemli halde denetlemeye başlaması gerekir.”
Eroğlu, binayı yapana, yaptırana ve ustasına varıncaya kadar cezai müeyyidenin ağır olması gerektiğini belirtti.
İnşaatçı eğitiminin önemine de değinen Eroğlu, “Mühendisler hesap yapıyor, bunun uygulamasını kim yapıyor? Kalıpçı, demirci ustası. Bunları sertifikalı hale getirmezsek yanlış yaparız. Bütün Türkiye’de ne kadar işçi, usta varsa bunların eğitimden geçirilmesi lazım ama ciddi bir eğitim.” dedi.
Raporun yol haritası olarak kullanılabileceği kanaatinde olduğunu söyleyen Eroğlu, depreme dirençli şehirler için herkesin seferber olmasını istedi. Eroğlu, “Belediyelerin lüzumsuz harcamalar yapacağı yerde kentsel dönüşüm için pay ayırması lazım. Bunu da teklif ettik. Bakıyoruz ki bazı belediyeler kentsel dönüşüm harcamalarını azaltmış. Bu olamaz, yanlış. Bütçenin yüzde 10’nunu sen kentsel dönüşüme ayıracaksın.” sözlerini sarf etti.
Komisyon Sözcüsü AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız da kentsel dönüşümü belirli noktalarda daha zorunlu hale getirecek, bu noktada da devlet desteğiyle vatandaşı gönüllü kentsel dönüşüme teşvik edecek mekanizmaların geliştirilmesini önemsediklerini söyledi.
Komisyon üyesi AK Parti Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger de “Rabb’im bize böyle büyük afetler yaşatmasın ama bunu da bize unutturmasın. Biz bunu sürekli denetleyelim ki yeni canlarımız gitmesin.” dedi.
Rapor, TBMM Başkanı Şentop’a sunuldu
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı Eroğlu ve komisyon üyesi milletvekillerini makamında kabul etti.
Raporun hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür eden Şentop, raporun çok kapsamlı olduğuna dikkati çekti.
Raporu imzalayıp Genel Kurula sevk edeceğini aktaran Şentop, “İşin bir talihsiz tarafı var. Meclis kapandığı için imzalayıp Genel Kurula sevk edeceğim ama bunun Genel Kurul gündeminde görüşülmesini çok arzu ederdim. En azından seçimden sonrası için bu yönde bir yol haritası bırakmayı düşünüyorum.” diye konuştu.
Şentop, raporu ilgili bütün kurum kuruluşlara göndereceğini de belirtti.
Eroğlu ise raporun içeriğine ilişkin bilgi vererek, komisyonun raporunun 3’üncü bölümünde depreme dirençli şehirlerin kurulması konusuna ağırlık verdiklerini söyledi.
Deprem olduktan sonra yapılacak şeylerin maliyetinin çok fazla olduğunu ifade eden Eroğlu, depremi önlemek için harcanacak paranın bu maliyetin 7’de 1’i olduğunu vurguladı.
Hazırladıkları raporda yer alan 165 tespite yönelik 295 tavsiyeye ilişkin ayrıntıları da paylaşan Eroğlu, hazırladıkları raporun ilgili kurumlara TBMM tarafından gönderilmesinin, tavsiyelerin uygulanmasının takibi açısından önemli odluğunu dile getirdi.
Konuşmaların ardından Eroğlu, raporu Şentop’a teslim etti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *