BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) düzenlenen “Suriye” konulu oturumda, BM Temsilcisi ülkedeki gelişmeler hakkında üye devletleri bilgilendirdi. Türkiye temsilcisi, en başından beri siyasi süreci desteklediklerini söylerken, ABD Moskova’daki dörtlü görüşmeden haberdar olduğunu bildirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, “Suriye’ye yönelik özellikle bölgeden yeniden artan ilgi sonucu önemli bir noktaya ulaştık. Bu, krize siyasi çözüm bulma çabalarımıza yardımcı olabilir.” dedi.
Buraya artan ilginin ilerlemeye yol açması için tarafların somut adım atması gerektiğine dikkati çeken Pedersen, tüm tarafların desteğine ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
BM’nin ya da başka bir aktörün tek başına Suriye’de siyasi çözüm sağlayamayacağına işaret eden Pedersen, “Suriye’nin çok çeşitli sorunlarını çözmek için birkaç anahtara ihtiyaç var. Bu anahtarlar, farklı aktörlerin elinde.” değerlendirmesinde bulundu.
Pedersen, tüm tarafların desteğine ve birlikte çalışmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Suriye’ye yönelik yakın zamanda kaydedilen diplomatik gelişmelerin yeni bir alan ortaya çıkardığını vurgulayan Pedersen, “Suriye’ye yönelik özellikle bölgeden yeniden artan ilgi sonucu önemli bir noktaya ulaştık. Bu, krize siyasi çözüm bulma çabalarımıza yardımcı olabilir.” ifadesini kullandı.
6 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen ve Suriye’yi de etkileyen depremlerin yıkımını 12 yıl süren savaş ve çatışma bağlamında ele almak gerektiğini belirten Pedersen, “Suriye’de korkunç boyutlarda insani kriz sürmeye devam ediyor. Suriyelilerin hala sizlerin kaynak göndermenize ihtiyacı var.” dedi.
“384 milyon dolardan fazla toplandı”
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi İnsani Yardım Finansman ve Kaynak Nakil Birimi Direktörü Lisa Doughten da ülkedeki insani durumun ciddiyetine dikkati çekti.
Depremlerin ardından Suriye için başlatılan insani yardım kampanyası çerçevesinde talep edilen miktarın hemen hemen hepsinin toplandığını aktaran Doughten, “Donörler çok cömertçe davrandı. BM’nin Suriye için insan yardım çağrısı çerçevesinde 384 milyon dolardan fazla toplandı. Ancak çok daha fazlasına ihtiyaç var.” diye konuştu.
Türkiye Temsilcisi Önal: Siyasi süreçteki tıkanıklık, sahadaki durumun ciddiyetini artırıyor
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) düzenlenen Suriye konulu oturumda konuştu.
6 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen ve Suriye’yi de etkileyen depremlerin Suriye’deki insani durumu daha da kötüleştirdiğine dikkati çeken Önal, “Bu felaket, Suriye krizini tüm boyutlarıyla çözmenin aciliyetini tekrar ortaya koydu.” değerlendirmesinde bulundu.
Önal, Türkiye’nin en başından beri Suriye’de kalıcı çözümün BMGK’nin 2254 No’lu kararı uyarınca yürütülen siyasi süreçle bulunabileceğine işaret ettiğini belirterek, “Siyasi süreçteki tıkanıklık, sahadaki durumun ciddiyetini artırıyor ve halihazırda hakim olan çaresizlik duygusunu pekiştiriyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye’ye ilişkin önceliklerini “siyasi süreçteki tıkanıklığı gidermek; terörle mücadele etmek ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğini muhafaza etmek; kesintisiz insani erişimi kolaylaştırmak ve mültecilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elverişli koşulları oluşturmak” olarak sıralayan Önal, Moskova’daki “Dörtlü Toplantıların” da bu öncelikleri gerçekleştirmeyi amaçladığını kaydetti.
Büyükelçi Önal, depremlerin ardından bölgeye yönelik angajmanın arttığını belirterek, mevcut sorunlara güvenilir bir siyasi süreç yoluyla uygulanabilir çözümler bulmaya yönelik bütüncül ve eşgüdümlü bir yaklaşımın parçası olduğu müddetçe her inisiyatifin önem taşıdığını dile getirerek, bu bağlamda tüm tarafların tutumlarının daha fazla örtüşmesine ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.
BM’nin sınır ötesi yardım mekanizmasının milyonlarca Suriyeli için “yaşam hattı” görevi gördüğünü değerlendiren Önal, iki ilave sınır kapısının daha operasyonel hale getirilmesinin faydalı olduğuna dikkati çekti.
Önal, uluslararası topluma söz konusu sınır ötesi geçişleri daha iyi kullanma ve insani yardımı artırma çağrısında bulundu.
Bu çerçevede sınır ötesi yardım mekanizmasının görev yönergesinin uzatılmasının önemine işaret eden Önal, böylelikle uygulama ortakları ve donörlere daha öngörülebilir ve güvenilir ortam sağlanacağını ifade etti.
Önal, Türkiye’nin aynı zamanda Suriye içinde çizgi ötesi yardımların ulaşımını de desteklediğini ve ilgili tüm tarafları çizgi ötesi yardım faaliyetlerini düzenli biçimde sürdürmeye teşvik ettiğini dile getirdi. Büyükelçi Önal sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Türkiye ve Suriye’yi etkileyen afetler sonrasında, insani alandaki işbirliği Suriye krizini çözmek için yeni bir siyasi ivmenin yaratılmasına yardımcı olursa, bir umut ışığı teşkil edebilir. Bunun tüm taraflarca sahiplenilecek bir fırsat penceresi açmasını umut ediyoruz.”
Moskova’daki dörtlü toplantıyla ilgili ABD’den açıklama
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın Moskova’da Rusya, Suriye, İran savunma bakanları ve istihbarat başkanları ile toplantısına ilişkin ABD’den açıklama geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığından VOA Türkçe’ye yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı vurgulandı ve ABD’nin temel çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması yönünde gerçek bir ilerleme sağlanmadan Esat rejimi ile ilişkileri normalleştirmeyeceği tekrarlandı.
Bakanlık sözcülüğünden yapılan açıklamada, Rusya’daki dörtlü toplantıdan ABD’nin haberdar olduğu kaydedildi ve Suriye’deki çatışmaya kalıcı bir siyasi çözüm bulunması için müttefikler, ortaklar ve Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışmaya devam edildiği belirtildi.
Açıklamada, çatışmanın sona erdirilmesinin, tüm Suriyeliler’in iradesini temsil eden tek uygulanabilir çözüm olan BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının tam olarak uygulanmasının gerektirdiği hatırlatıldı.
18 Aralık 2015’te Güvenlik Konseyi’nin oybirliği ile kabul ettiği kararda, Suriye’de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılıyor ve bir seçim takvimi sunuluyordu.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, ‘’Tutumumuz net; temel çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması yönünde gerçek bir ilerleme sağlanmadan Esat rejimi ile ilişkilerimizi normalleştirmeyeceğiz’’ denildi.
ABD’nin bu tutumu kamuoyu önünde ve özel olarak ortaklarıyla paylaştığı belirtilen açıklamada, ‘’Suriye rejimi ile temas halinde olan bölgesel ortaklarımıza, Suriyelilerin insani ve güvenlik durumlarının iyileştirilmesine yönelik inandırıcı adımların her türlü temasta ön planda ve merkezde yer alması gerektiğini vurguladık’’ ifadeleri kullanıldı.
Dün Moskova’da düzenlenen toplantıya Akar ve Fidan dışında Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, İran Savunma Bakanı Mohammad Reza Aştiyani ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile ülkelerin istihbarat başkanları katılmıştı.
Akar, Moskova’dan ayrılmadan önce yaptığı değerlendirmede, görüşmelerin olumlu ve faydalı olduğunu kaydetmişti.
NATO üyesi Türkiye, 12 yıldır süren iç savaşta Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a karşı siyasi ve silahlı muhalefeti desteklemiş ve ülkenin kuzeyine asker göndermişti.
Esat’ın başlıca müttefiki olan Rusya, Şam-Ankara hattında uzlaşmaya aracılık ediyor. Ancak Esat yönetimi, ilişkilerin düzelmesi için Türk askerlerinin tamamen geri çekilmesini talep ediyor.
Dörtlü görüşme ile ilgili Ankara ve Moskova’dan benzer açıklamalar yapılmış ve ilişkilerin normalleştirilmesi, Suriye’de güvenliğin güçlendirilmesi, ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriyeli mültecilerin bir an önce ülkelerine dönmeleri için çabaların konuşulduğu kaydedilmişti.
Suriye Savunma Bakanlığı ise görüşmelerde Türk askerlerinin Suriye’den çekilmesinin yanısıra Suriye’nin komşu ülkelerle ticaretinin canlanmasının önünü açan stratejik M4 otoyolunun açılmasının da ele alındığını açıklamıştı.
Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları Rusya’nın başkenti Moskova’da 28 Aralık’ta biraraya gelmişti. Böylece Ankara Şam’la 11 yıl sonra ilk kez Moskova’nın evsahipliğinde resmi temas kurmuştu.
ABD geçen Aralık’taki toplantının ardından da hiçbir devletin Esat rejimi ile normalleşmesini desteklemediklerini sık sık dile getirmişti.
Ukrayna: Rusya’nın BMGK liderliği, demokrasiyi aşağılamaktır
Sedat Önal: İsrailliler ve Filistinliler yan yana barış içinde yaşayabilir
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *