Raşid el-Gannuşi’nin kızı Dr. Yusra Gannuşi’nin de aralarında olduğu, gözaltı dalgasında tutuklananların çocukları, avukatları aracılığıyla Avrupa Birliği’ne (AB) Tunus hükümetine yaptırımlar uygulaması çağrısında bulundu. Ankara’da Tunus büyükelçiliği önünde yapılan gösteriye katılan Gannuşi’nin diğer kızı Soumaya, Kays Said için” Tunus tarihinin karanlık bir sayfası” ifadesini kullandı.
Brüksel’deki Basın Kulübü’nde “Tunus Siyasi Krizi: AB, Cumhurbaşkanı Kays Said ve hükümetine yaptırım uygulamalı” konulu basın toplantısı düzenlendi.
İngiliz avukat Rodney Dixon’ın moderatörlüğündeki toplantıya, tutuklanan Gannuşi’nin kızı Dr. Yusra Gannuşi, Milletvekili Said Ferjani’nin kızı Kaouther Ferjani, aktivist ve ilk kadın siyasi tutuklu Şeyma Issa’nın oğlu Şerif Jaza katıldı.
‘Babam ülkenin demokrasiden uzaklaştırılmasına karşı çıkıyordu’
Yusra Gannuşi, babasının demokratik yollarla seçilmiş meclis başkanı ve Tunus’un en büyük partisinin lideri olduğunu belirterek 17 Nisan akşamı ailesiyle iftar sofrasındayken evine yapılan baskın neticesinde gözaltına alındığını söyledi. Babasının ölüm cezasına varan yaptırımlarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Gannuşi, babasının yanı sıra 30 kadar aktivist, önde gelen siyasetçi, hukukçu, gazeteci, sendikacının da “devletin güvenliğine karşı komplo kurmak” iddiasıyla tutuklandığını, “aslında tek yaptıklarının Said’in ülkeyi demokrasiden uzaklaştırmasına ve insan hakları ihlallerine karşı çıkmak olduğunu” söyledi.
Gannuşi, tutuklamaların ülkede sürekli olarak kötüleşen ekonomi, yükselen enflasyon, temel ihtiyaçların kıtlığının yaşandığı bir döneme denk geldiğine dikkati çekerek Cumhurbaşkanı Said’in bunlarla mücadele etmek yerine, “başarısızlıklarını muhalefeti suçlayarak ve günah keçisi ilan ederek bastırmaya çalıştığını” dile getirdi.
AB’yi ülkenin durumundan sorumlu olanlara yaptırım uygulamaya davet eden Gannuşi, “Kays Said’in çözüm değil, problemin kendisi olduğunu anlamanın ve Said sonrası döneme hazırlık yapmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum.” dedi.
‘Avrupa Birliği, Tunus’taki gidişatı kınamalı’
Kaouther Ferjani de milletvekili babasının 27 Şubat’ta gözaltına alındığını, 60 kişi kapasiteli hücrede 120 kişinin kaldığını, sağlık durumunun kötüleştiğini söyledi. 60 gündür babasından haber alamadığını belirten Ferjani, AB’den Tunus’taki tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını ve temel insan haklarına saygı duyulmasını istemesini, ülkenin otoriter rejime dönüşen gidişatını kınamasını talep etti.
‘Avrupa Birliği, ilkeleri doğrultusanda harekete geçmeli’
Şerif Jaza da ülkenin ilk kadın siyasi tutuklusu olan annesinin 22 Şubat’ta sokakta tutuklama emri olmaksızın gözaltına alındığını, siyasi fikirlerini açıkça söylediği için 10 yıla kadar cezayla karşı karşıya olduğunu aktardı.
Şerif Jaza, AB’nin insan onuru, adalet, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı gibi ilkelere taahhüdü gereğince Tunus’taki durum karşısında harekete geçmesi gerektiğini savundu.
‘Avrupa Birliği’ne sorumluların bir listesini sunduk’
İngiliz avukat Rodney Dixon da AB’nin yaptırım rejiminin Tunus’taki insan hakları ihlallerinin failleri için de geçerli olması gerektiğini ifade ederek AB’ye Tunus’taki durumun sorumlularından oluşan bir liste sunduklarını, bu kişilerin seyahat ve mali kaynak sağlanması yasağı ile mal varlıklarının dondurulması gibi yaptırımlara maruz bırakılmasını talep ettiklerini kaydetti.
Tunus’ta bir süredir siyasiler, gazeteciler, aktivistler, hakimler ve iş insanlarını kapsayan gözaltı dalgası yaşanıyor. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said şubatta başlayan dalganın ülkede bazı siyasilerin, “devletin güvenliğine karşı komplo kurma ve ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlarından” kaynaklandığını söylemişti.
Ankara’da Tunus rejimi protesto edildi
Ankara’da bazı sivil toplum kuruluşları, Tunus’ta Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi’nin tutuklanmasını Tunus’un Ankara Büyükelçiliği önünde protesto etti. Büyükelçilik önünde toplanan Uluslararası Bilgi ve Algı Derneği (BİLAL) ve Ankara Sivil Toplum Platformu öncülüğündeki yaklaşık 50 kişilik grup, “Raşid Gannuşi Tunus’ta barışın sigortasıdır.” yazılı pankart açtı. Protestoda Gannuşi’nin kızı Soumaya Gannuşi de yer aldı.
Üzerinde “Gannuşi’ye özgürlük” yazılı dövizler ile Tunus ve Türk bayrakları taşıyan protestocular, “Gannuşi yalnız değildir”, “Kahrolsun zalim diktatörler”, “Müslüman uyuma kardeşine sahip çık” ve “Gannuşi’ye selam, direnişe devam” şeklinde slogan attı. Burada açıklamalarda bulunan Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır, Gannuşi’nin tutuklanmasının “yalnızca Gannuşi’ye yapılan bir eylem” olmadığını, “Tunus halkına yapılan diktatörce bir eylem” olduğunu belirtti.
Gannuşi’nin tutuklanmasını Tunus’un ve Tunus halkının huzur ve istikrarına yapılmış bir darbe olarak değerlendirdiklerini kaydeden Kır, uluslararası camianın ve Birleşmiş Milletler’in (BM) bu eylemi kınamakla yetinmeyip uluslararası arenada cezalandırma yöntemine gitmeleri temennisinde bulundu.
Uluslararası Bilgi ve Algı Derneği (BİLAL) Genel Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu ise bugün burada Gannuşi nezdinde tüm insanlığın onuru, şahsiyeti, hakkı ve hukukunu savunduklarını belirterek, bir gün adaletin mutlaka tecelli edeceğine işaret etti. Türkmenoğlu, “Tunus’un demokratik kazanımlarına saldırı niteliği taşıyan darbeci reflekslerle ikbal ve siyasi hırslarına bürünmüşlerin yapılan yanlışlar silsilesini fark etmesi” temennisinde bulundu.
Avukat Dr. Ramazan Arıtürk de Gannuşi’nin tutuklanmasının ve yasaklamaların “daha öncesinde Tunus demokrasisine yönelen tehditlerin son aşamasını” teşkil ettiğini söyledi. Arıtürk “Tunus’ta yaşanan antidemokratik faaliyetleri, insan hakları ihlallerini, Gannuşi ve arakadaşlarına karşı yapılan siyasi tutuklamaları, siyasal faaliyetlere karşı yapılan yasakları, tüm Tunus halkına yapılan bu kirli müdahaleleri şiddetle kınıyoruz.” ifadesini kullandı.
Soumaya Gannuşi: Kays Said her ağzını açtığında kendi halkına saldırıyor
Raşid el-Gannuşi’nin kızı Soumaya Gannuşi ise bugün haksızlığa, zulme, yargının siyasi intikam için kullanılmasına ve haksız siyasi yargılamalara hayır demek için burada olduklarını söyledi. “Tüm bu haksız siyasi yargılamalar oradaki bir darbeci tarafından yapılıyor.” diyen Soumaya Gannuşi, babasının siyasi ve entelektüel bir simge, demokrasi, özgürlük ve adalet için hayatını mücadeleye, yazmaya adamış bir insan olduğunu dile getirdi.
Soumaya Gannuşi, babasının özgürlük ve demokrasi uğrunda mücadele etmek için kararlı durmaya devam ettiğini belirterek, “O, bedeli ne olursa olsun mücadelesinden ve ilkelerinden asla vazgeçmeyen korkusuz ve cesur insandır.” dedi. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in ise tam aksine “toplum içerisinde şiddeti ve iç çatışmaları kışkırtarak Raşid Gannuşi’yi suçlama cürretinde” bulunduğunu kaydeden Soumaya Gannuşi, Said’in her ağzını açtığında kendi halkına saldırdığını ve siyasi rakiplerini “mikroplar, suçlular ve hainler” olarak nitelendirdiğini ifade etti.
Soumaya Gannuşi, Raşid el-Gannuşi’nin siyasi düşüncenin ve özgürlük mücadelesinin dev ismi, Said’in ise “Tunus tarihinin karanlık bir sayfası” olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Raşid el-Gannuşi’nin yanında yer aldığını söyleyen Soumaya Gannuşi, “Hiç kuşkusuz desteğiniz bize güç veriyor ve mücadelemizi sürdürmek için kararlılık sağlıyor. Bu iğrenç diktatörlüğün sonunu görünceye kadar asla pes etmeyeceğiz.” diye konuştu.
Gannuşi, Mornaguia cezaevinde
Tunus’taki insan hakları kaynakları, Nahda Hareketi lideri ve feshedilen Meclis’in Başkanı Raşid Gannuşi’nin, el-Uveyna Kışlası’nda Tunus güvenlik güçlerinin terörle mücadele birimi olan ‘Ulusal Terörle Mücadele Birimi’ önüne çıkarıldığını bildirdi. Geçtiğimiz Pazartesi (24 Nisan) akşamı, Gannuşi, kendisini çok sayıda terörist unsurla toplantı yapmakla suçlayarak şikayette bulunan bir sendika mensubu ile yüzleşti. Söz konusu kişi bu görüşmeleri belgeleyen video kayıtlarına sahip olduğunu teyit ediyor.
Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre, taraflar arasındaki bu yüzleşmenin ardından, terörle mücadele mahkemesi savcısının huzurunda, Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi bu davada serbest bırakıldı. Ancak ‘iç güvenliğe yönelik komplolar kurmak ve devlet yapısını değiştirmeyi amaçlayan saldırıyı planlamak’ suçlamaları nedeniyle Mornaguia Cezaevi’nde tutuklu olarak kalacak.
Harras: Gannuşi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi
Bu bağlamda Gannuşi’nin avukatlarından İnes Harras, ‘Yargının, Gannuşi’nin teröristlerle buluşmalarına ilişkin davasında onu dinlediğini ve şikayetçinin bu buluşmaları kaydeden video kaydı olduğunu iddia etmesine rağmen, Gannuşi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmediğini ve suçlamaların birer tuzak olduğunu ve ciddi suçlamalar seviyesine ulaşmadığını’ vurguladı.
Buaziz: Adli suçlamalar ile siyasi ihtilaf ayırt edilmeli
Aynı bağlamda, Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi analist Haşim Buaziz, Gannuşi’nin tutuklanmasının onu birçok konun kesiştiği bir noktaya getirdiğini belirtti. Buaziz Gannuşi’nin tutuklanmasının hukuki, yargısal ve siyasi sonuçları olacağını belirtti. Buaziz, ayrıca “Tunus kamuoyu, yargının Gannuşi ile ilgili şüphelerin tüm detaylarını açıklamasını ve Gannuşi’ye yöneltilen adli suçlamalar ile siyasi ihtilaf boyutunu ayırt etmesini bekliyor. Ayırt edilmesi gereken şey Gannuşi’ye yönelik suçlamalar ve Tunus Devlet Başkanı Kays Said ile olan anlaşmazlığının siyasi yönleri” dedi.
Dilo: Mesele hala adli soruşturma altında
Nahda Hareketi’nin eski lideri Semir Dilo, Gannuşi’nin hakkında ‘devletin iç güvenliğine komplo kurmak ve devletin yapısını değiştirmeye yönelik saldırı planlama’ suçlamasıyla tutuklama emri çıkartılan ilk davadaki duruşması için herhangi bir oturum planlanmadığını açıkladı. Meselenin hala adli soruşturma altında olduğunu ifade etti.
Terörle Mücadele Adli Soruşturma Hakiminin daha önce Gannuşi hakkında Tunus Ceza Kanunu’nun 68. ve 72. maddelerine dayanarak tutuklama emri çıkardığı biliniyor. 68. Maddeye göre devletin iç güvenliğine yönelik saldırılardan birinin faili beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırken 72. maddeye göre devletin yapısını değiştirmeye veya halkı silahla birbirine saldırmaya zorlamaya, Tunus topraklarında kaos, cinayet ve yağma çıkarmaya yönelik saldırı faili ölüm cezasına çarptırılır.
Tunus yargısının aynı davada 12 sanık hakkında tutuklama emri çıkarması dikkat çekiyor. Söz konusu kişiler arasında; Muhammed el-Kumani, Belkasım Hasan, Abdullah es-Suhayri, Muhammed Şeniyye, Muavaffak el-Kabi bulunuyor. Bunun yanı sıra dört kişinin firar ettiği biliniyor: Mahir Zeyd, Refik Abdusselam, Muhammed es-Samiti ve Mikdad el-Maciri.
Şevaşi destekçileri de gösteri yaptı
Öte yandan Tunus’ta muhalefetteki Demokratik Akım Partisinin destekçileri, Partinin eski başkanı Gazi eş-Şevaşi’nin ‘düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını talep etme’ davasıyla bağlantılı olarak Asliye Ceza Mahkemesi önünde protesto gösterisi düzenledi. Şevaşi’nin iletişim suçlarıyla suçlananları yargılayan 54 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca Salı günü mahkeme huzuruna çıkması bekleniyordu, ancak bu karar, dosyadan sorumlu yargıcın hastalık izninde olması nedeniyle davanın değerlendirilmesini erteledi.
Şevaşi, Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal’ın geçtiğimiz Kasım ayında Başbakan Necla Budin’in görevinden istifa etmesinden bahseden bir medya açıklamasının ardından kendisine açtığı davada yargılanıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *