İran lideri Ayetullah Ali Hamaney dün sabah, Liderlik Uzmanlar Meclisi üyelerinin ziyaretinde bu Meclisi, “Cumhuriyet” ile “İslamiyet” karışımının bir sembolü olarak tanımladı, “demokrasi ve hürriyet”i “din” ile yan yana getirdiklerini söyledi.
Fars Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Hamaney konuşmasında, “Bu nizamın güçlü halkçı kapasitesi, yüce Allah’ın onu bağışlayarak hüccetini nizamın tüm alim ve sorumlularına tamamladığı milli bir servettir. Onun için herkesin bu muazzam serveti koruma ve onu arttırma yolunda durmadan çaba göstermesi lazım” dedi.
‘Dini demokrasinin sembolü’
İslam İnkılabı Lideri konuşmasının başında, mübarek Şaban ve mutluluk verici büyük bayramlar ayının başlaması münasebetiyle tebriklerini ifade ederek, Uzmanlar Meclisini dini demokrasinin hakiki sembolü olarak tanımladı ve “Bu Meclis, din alimlerinden oluşma ve nizamın dini özünü yansıtma özelliğine sahip olmanın yanı sıra, demokrasiyi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi açısından da halkın tercihidir” diye vurguladı.
Ayetullah Hamenei konuşmasının devamında, Uzmanlar Meclisinin konumu, önemi ve hassasiyetini nizamdaki diğer organ ve merkezlerin üzerinde bir noktada diye tanımlayarak “Bu Meclis Liderliği belirliyor ve aynı zamanda gözlem ve kontrolleriyle Liderlik şartlarının bulunması ve devam etmesini garanti altına alıyor” diye vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri daha sonra, Uzmanlar Meclisi üyelerinin ülkenin çeşitli alanlarıyla ilgili meselelerle ilgilenmelerini Liderlik talebi ve doğru bir yaklaşım olarak niteledi ve “En önemlisi de Uzmanlar Meclisi üyelerinin iç ve dış sorumlulukları yolunda da gayret göstermesidir” diye konuştu.
‘İslam Cumhuriyeti “demokrasi ve hürriyet”i “din” ile yan yana getiriyor’
Ayetullah Hamanei ayrıca, Uzmanlar Meclisine karşı düşmanlığın İslam Cumhuriyeti nizamına karşı gösterilen düşmanlıkla aynı cinsten olduğunu belirterek “İslam Cumhuriyetine karşı düşmanlığın bir kısmı, siyasi meselelerle ve bu nizamın Filistin davaşı gibi takındığı tavırlarıyla ilgili. Ama düşmanlıkların bir kısmı da, nizamın özüne yönelik. Çünkü bu nizam, dinin sosyal meselelere yönelik her tür müdahalesine karşı olan batı taraftarları veya sahte özgürlük ve demokrasi bayrakları altında dünyaya istila kurup servetlerini yağmalama peşinde olan liberal demokrasi liderleri karşısına dikilmektedir. Çünkü İslam Cumhuriyeti “demokrasi ve hürriyet”i “din” ile yanyana getirerek onların planlarını bozuyor” diye vurguladı.
‘Dini demokrasinin özü’
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei daha sonra, İslami nizama karşı düşmanlıkların asıl sebeplerinin halka beyan edilmesi gerektiğini bir zaruret olarak tanımladı ve “Bu düşmanlığın esas sebebinin beyan edilmesiyle artık sosyal medyada kimse İslam Cumhuriyeti kendine düşman yaratıyor demez. Çünkü düşmanların plan ve programlarını bozman dini demokrasinin özünde vardır” ifadesini kullandı.
Ayetullah Hamenei konuşmasının başka bir bölümünde, halkın tehdit giderici, muazzam bir şekilde sahnelerde bulunmasını hayati diye niteleyerek “Din alimlerinin resmi sorumlulukları olsun veya olmasın üzerlerine düşen başka en önemli vazifelerinden biri gerçekleri beyan etme cihadidir” dedi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei ayrıca “Şüpheler konusu da yaptırımlara benzer. Onları gidermek düşünme, mütalaa ve araştırma yapmayı gerektiriyor. Nitekim yaptırımlar da bizi savunma, sağlık ve tedavi alanlarda yeni kazanımlar elde etmeye zorladı. Yaptırımlar olmasaydı biz kuşkusuz sanayi ve teknoloji alanlarında bu kadar ilerlemezdik” diye vurguladı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *